İngiltere seçimlerini 14 yılın ardından İşçi Partisi ezici bir sonuçla kazandı.
Ancak uluslararası basına göre işin zor kısmı şimdi başlıyor.
Londra Queen Mary Üniversitesi'nden siyasi analist Tim Bale, seçmenlerin çoğunluğu için kritik önem arz eden, devlet tarafından finanse edilen Ulusal Sağlık Hizmetini (NHS) iyileştirmek için büyük bir finansman gerekeceğini söylüyor.
Sağlık emekçileri geçtiğimiz yılın neredeyse tamamını grevlerle geçirmişti. Rishi Sunak hükümetiyle maaş zamlarında ve çalışma şartlarında anlaşamayan sendikalar, hastanelerde hizmetleri durdurdu. Ambulans şoförleri kontak kapattı.
Associated Press'e konuşan Bale, diğer büyük altyapı kalemlerine de dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Bale, “Asıl soru İşçi Partisi'nin bu parayı nereden bulacağı ve bunu ne kadar çabuk yapabileceğidir. Bu ülkede planlamayı serbestleştirerek konut, fabrika ve altyapı inşasını kolaylaştırmayı amaçlayan büyük bir büyüme planı var ve bu planın hükümetin kamu hizmetlerine aktarabileceği vergi gelirini arttıracağını umuyoruz" dedi.
Bunu, halkın beklentilerini karşılayacak şekilde zamanında yapıp yapamayacaklarının asıl önemli soru olduğunu sözlerine ekledi.
Çiçeği burnunda Başbakan Keir Starmer, zaferin ardından yaptığı konuşmada, İngiltere'yi yeniden inşa etme sözü verdi.
Reuters haber ajansına göre ise uzmanlar, her yeni hükümetin önünde büyük bir engel olduğunu, ancak İngiltere’de Starmer'ın bakanlarının yeşil politikalarını hayata geçirmek ve uluslararası iklim taahhütlerini yerine getirmek için büyük zorlukların üstesinden gelmeleri gerektiğini belirtiyor.
Hükümetin hedeflerinin merkezinde 2030 yılına kadar sıfır karbon enerjisine sahip olmak yer alıyor.
Birleşik Krallık İklim Değişikliği Komitesi'nin eski başkanı Chris Stark'tan, hükümetin temiz enerji için 2030 hedefini gerçekleştirmekle görevli bir grup enerji uzmanından oluşan yeni oluşturulan Görev Kontrol merkezinin başına geçmesi istendi.
"Enerji projelerinin sorunlarını giderecek, müzakere edecek ve önünü açacak" olan bu merkez, enerji şirketleri ve düzenleyicilerle birlikte çalışarak yeni enerji altyapısının şebekeye daha hızlı bağlanmasını sağlayacak ve işletmeler ve evler için enerji maliyetlerini düşürecek.
En çok merak edilen konulardan biri ise İngiltere’nin Filistin’e bakış açısı elbette.
Başbakan Starmer, henüz seçim kampanyası yürütürken, iktidarı kazanması halinde Filistin Devleti’ni tanımak istediğini ancak böyle bir adımın barış sürecinde doğru zamanda atılması gerektiğini söyledi.
Seçimden sonra da Filistin Devleti’ni tanımaya ilişkin tutumlarının aynı olduğunu dile getirdi.
Zaferin ardından da hem İsrail hem Filistin liderleri ile telefonda görüştü.
Starmer’ın Ortadoğu'daki duruma karşı alacağı tutum, aşırı sağın tırmanışta olduğu Avrupa’yı yakından ilgilendiriyor.