Avrupa sırtını aşırı sağa yaslayacak mı?

Merakla beklenen Avrupa Parlamentosu seçimleri dün Hollanda’da başladı. 27 Avrupa ülkesinde yaklaşık 360 milyon seçmen sandığa gidecek. Uluslararası analizlere göre Avrupa Birliği, hiç olmadığı kadar sağa kaymaya hazır.

Beş yılda bir yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinden çıkacak sonuç merakla bekleniyor. Ancak dünya basınına göre oylamadan büyük bir sürpriz çıkması pek muhtemel değil.

Bir önceki seçimlere kıyasla 15 fazla üyeye sahip 720 üyeli yeni Avrupa Parlamentosu için oy verme işlemi dün başladı ve pazar günü sona erecek.Sonuçlara göre yeni parlamento üyelerinin kararıyla Avrupa Komisyonu için bir başkan belirlemek ikinci adım olacak.

’da aşırı sağcı Özgürlük Partisi PVV'den Geert Wilders, oyunu kullanan ilk üst düzey siyasetçiler arasındaydı.

Hollanda’daki ilk seçim gününün, Avrupa’da yükselişte olan aşırı sağ için bir fikir vereceği tahmin ediliyor.

AP’ye göre altı ay önce Hollanda ulusal parlamentosunda en büyük parti haline gelerek Avrupa'da şok etkisi yaratan aşırı sağcı siyasetçi Wilders, şimdi bu popülaritesini arttırmak ve üye devletlerin göç gibi konularda daha fazla özerkliğe sahip olması için yetkilerin ulusal başkentlere geri verilmesi ve AB'den uzaklaştırılması çağrılarıyla bloğun büyük bir kısmının tonunu belirlemek istiyor.

Wilders dün Lahey'deki oy kullandıktan sonra, “Avrupa Parlamentosu'nda da güçlü bir varlığınız olmalı ve gerekirse kendi göç politikamızdan ve sığınma politikamızdan sorumlu olmak için Avrupa kurallarını değiştirebilmemizi sağlamalısınız” şeklinde bir açıklama yaptı.

Seçimlerin temel belirleyeninin göç politikaları olması öngörülüyor. Avrupa’da son birkaç yıldır sıkılaştırılan göç politikaları ve göçmenlere yönelik kısıtlamaların sandığa nasıl yansıyacağı en çok merak edilen konu.

Bu noktada, faşist diktatör Benito Mussolini hayranı olan ve göçmen karşıtı olarak bilinen İtalya’nın aşırı sağcı Başbakanı Georgia Meloni’nin de güç kazanması bekleniyor. Uluslararası analizlere göre AB, hiç olmadığı kadar sağa kaymaya hazır.

Beş yıl önceki son Avrupa seçimlerinden bu yana popülist, aşırı sağcı ve radikal partiler halihazırda üç hükümete liderlik ediyor.

Diğer bazı ülkelerde de iktidar koalisyonlarının bir parçası konumundalar ve blok genelinde anketlerde daha önce hiç olmadığı kadar yükselişteler.

Şimdiye kadar yapılan anketler, aşırı sağın yeni parlamentonun 720 sandalyesinin yaklaşık dörtte birini alabileceğini gösteriyor. Bu da AB politikasını etkileyecek kadar önemli bir oran.

Gazze’deki İsrail saldırıları ve Avrupa için kriz olmaya devam eden Rusya-Ukrayna savaşının geleceği ise seçim sonrasın sürecin temel gündem maddelerinden olacak.

YAZARA AİT DİĞER MAKALELER