FAİZLERDE HIZLI GERİLEME
Aradan yaklaşık 1 ay süre geçmesinin ardından faizler sert bir şekilde geriledi. Merkez Bankası verilerine göre geçen hafta 3 aylık mevduat faizi yüzde 63'ler düzeyine indi. TL mevduat açılışlarına verilen faiz yüzde 50'lere indi. Bu hafta bu seviyenin de altı görüldü.
Düşüşün en büyük nedeni piyasada TL likiditesinin artması. Merkez Bankası rezervlerini güçlendirmek için döviz satın alıyor. Bu da bankalardaki TL tutarını artırıyor. Bankalar ellerinde TL varken müşterilerinden yüksek faiz ile TL satın almıyor. Ayrıca kredi talebi de hızlı bir şekilde azaldı. Banka, topladığı mevduatı krediye dönüştürmek istiyor ki, işlemden kar edebilsin. Zaten ticaretlerinin temelini de bu oluşturuyor.
MERKEZ BANKASI ÖNLEM ALIYOR
Türkiye'nin uyguladığı ekonomi politikasının en önemli sacayaklarından birini vadeli mevduat oluşturuyor. Faizlerin yüksek olması isteniyor ki vatandaş ve şirketler parasını tasarrufa yönlendirsin. Faiz düşük bulunduğu takdirde döviz ve altına yönelim de artıyor. Bu da dolarizasyon ve cari açık tehlikesini doğuruyor. Yani mevduat faizinin cazip bir seviyede olması şart. Merkez Bankası'nın Mayıs ayı Para Politikası Kurulu karar metninde bu noktaya dikkat çekildi. "Mevduat gelişmeleri göz önünde bulundurularak, makro finansal istikrarı koruyacak ve parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek ek adımlar atılacaktır." denildi.
Merkez Bankası da bir süredir düzenlediği TL depo alım ihaleleri ile piyasadaki fazla parayı çekmeye çalışıyor. Ancak bu yeterli olmamış olacak ki faiz karar metninde yer alan düzenleme sinyali hızlıca hayata geçirildi. TL mevduat ve KKM'de zorunlu karşılık oranları artırıldı. Kısa vadeli TL mevduatta yüzde 8'den yüzde 12'ye, uzun vadeli TL mevduatta yüzde 0'dan yüzde 8'e çıkarıldı. Kısa vadeli KKM'de yüzde 25'ten yüzde 33'e, uzun vadeli KKM'de yüzde 10'dan yüzde 22'ye yükseltildi.
YÜZDE 50 FAİZ YETERLİ Mİ?
Bu kararın etkisini ancak gelecek hafta görmeye başlayabileceğiz. Konu hakkında yorum yapan ekonomistler 3 aylık mevduatta yeniden yıllık yüzde 50'nin üzerinin görülebileceğini belirtiyor. Ancak yüzde 50 faiz oranının yeterli bulunup bulunmayacağı da büyük bir soru işareti. Mevduat faizinde kar-zarar hesabı yaparken gelecek döneme ilişkin enflasyon beklentileri dikkate alınmalı. Faizin sağlayacağı getirinin enflasyon üzerinde olup olmayacağını geçmiş değil gelecek dönemdeki enflasyon gerçekleşmeleri belirliyor. Piyasa Katılımcıları Anketi'ne göre, 12 ay sonrası için enflasyon beklentisi yüzde 33,21. Mevduat faizi yıllık yüzde 50 olduğu durumda enflasyon üzerinde getiri sağlayabilir. Ama burada önemli olan vatandaşın enflasyonun bu seviyeye düşeceğine emin olup olmadığı.
EKONOMİSTLER NE ÖNERİYOR?
-Merkez Bankası, kredilerin aylık yüzde 2 büyüme oranını aşan kısmı için TL cinsinden zorunlu karşılıkları 1 yıl süreyle bloke etme kararı almıştı. Bu yönde yeni kararlar alınabilir.
-Depo alım ihaleleri daha uzun vadeli açılabilir.
-Önceki dönemlerde fazla likiditenin çekilmesi için "likidite senetleri" kullanılmıştı. Bu yeniden devreye girebilir. Merkez, vadesi 91 günü geçmeyen kısa vadeli senetler ile fazla likiditeyi piyasadan çekebilir.