Çok değil, 3 ay önce banka uzun bir aranın ardından ilk kez faiz indirimine gitmişti. Faiz indiriminin boyutu 50 baz puandı. Karar o günlerde çok tartışıldı. Donald Trump, bunun siyasi bir karar olduğunu iddia etti. Çoğu ekonomist faizin 25 baz puan düşürülmesi gerektiğini savundu. Hatta piyasalar bundan bir resesyon endişesi de çıkardı. Fed son toplantısının ardından da eleştirilerin odağında. Eylül ayında hızlı faiz indirimi yapan, yakın zamana kadar gelecek yıl için 100 baz puan indirim bekleyen banka üyeleri, neden şimdi görüş değiştirdi? Bu eleştirilere karşı 3 neden öne çıkıyor.
*Trump Ocak ayında göreve başlayacak. Dış ticarette uygulayacağı korumacı politikaların ilk etapta doları daha da güçlendirmesi bekleniyor. Bununla birlikte Trump'ın büyüme konusuna odaklanacağı biliniyor. Yaygın bir vergi indirimine gideceği sözü vermişti. Bunun arkasında durması bekleniyor. Büyüme odaklı politikaların enflasyon oluşturma riski bulunuyor. ABD için ekonomide ve dış ilişkilerde belirsizlik artıyor.
*ABD'de enflasyonun yeniden yükselişe geçmesi. Manşet enflasyonda özellikle petrol fiyatlarından kaynaklanan bir artış oldu. Geçen hafta açıklanan öncü veriler beklentilerde ufak da olsa bozulmaya işaret ediyor. Üretici fiyat endeksi Kasım'da aylık %0,3 artış beklentisine karşın %0,4'e çıktı. Perakende satışlar aynı ay aylık %0,6 yükseliş öngörülerine rağmen %0,7 artış kaydetti.
*İstihdam piyasası hala çok güçlü. Tarım dışı istihdam Kasım ayında 202 bin beklenirken 227 bin olarak açıklandı. Verinin yüksek faizden korkulduğu kadar etkilenmemesi istihdam piyasasının canlı olduğunu gösteriyor. Bu da resesyona ilişkin korkuları hafifletiyor. Fed'in faiz indirimi konusunda hızlı davranmasının önüne geçiyor.
Trump'ın zayıf dolar istemesi ve büyümeye odaklanması Fed'in politikasıyla çelişiyor. Powell ve Trump arasında yeni bir gerilimin fitili ateşlenebilir. Piyasalar bu gelişmeleri de yakından izleyecek. Powell'ın görev süresi Mayıs 2026'ya kadar devam edecek.