Mevduat hacmi Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi 2 trilyon liralara kadar gerilemişti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre, hacim 6 Eylül haftasında 5 trilyon 520 milyar liraya çıktı. Hacimde geçen yılın aynı haftasına oranla yüzde 50, yılbaşına göre yüzde 24 artış oldu.
Bankalar şu an mevduata yıllık yüzde 50 faiz veriyor. Paranın miktarına ve vadeye göre oran değişebiliyor. Yüzde 50 faiz oranı pek çok insan için kritik eşik olarak kabul ediliyor. Oran bu seviyenin altına düştüğünde mevduata para yatırma iştahı azalıyor, çıktığında artıyor. Ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası bu seviyeyi korumak için gerektiğinde önlem alıyor.
FAİZ DÜŞSE DE GETİRİ ARTABİLİR
Ekonomide uygulanan politikaların önümüzdeki aylarda aylık enflasyonda etkisini hissettirmesi bekleniyor. Tüketici Fiyat Endeksi'nin aylık yüzde 2'nin altına inmesi bekleniyor. Birçok ekonomist, olağandışı gelişmeler olmazsa bunun gerçekleşeceği görüşünde. Bu gerileme gerçekleştiğinde mevduatta yüzde 50 faiz bulmak pek mümkün olmayacak. Ancak faizin düşmesi kazancın düşeceği anlamına gelmiyor. Önemli olan reel getiri hesabı yapılması. Yani elde edeceğiniz faiz kazancının enflasyon üzerinde kalması.
Örneğin, 1000 TL için 3 ayda yüzde 50 faiz ile vadeli mevduat hesabını açtınız. 3 ayın sonunda yüzde 12,5'lik yani 125 liralık bir getiriniz oldu. Bu 3 ayda enflasyon da yüzde 10 düzeyinde gerçekleşmiş olsun. Sonuç olarak reel kazancınız sadece 25 TL oldu. Enflasyondan arındırıldığında yatırdığınız tutarın yüzde 2,27'si kadar reel kazanç sağladınız.
Bir de bu hesabı daha düşük mevduat faizi ve enflasyon ile yapalım. 1000 TL, yüzde 40 mevduat faizi ile 3 ayda 100 TL getiri sağlar. Aynı dönemde enflasyonun yüzde 6 düzeyinde gerçekleşeceğini varsayalım. Enflasyondan arındırılmış kazanç 40 TL olacak ve yatırımın yüzde 3,77'si kadar reel kar elde edilecek.
Sonuç olarak mantıklı olan Merkez Bankası'nın faiz indirimine gidip gitmediğine değil, sıkı para politikasının devam edip etmediğine bakmak. Ancak bu mutlaka reel kazanç sağlayabileceğiniz anlamına gelmiyor.
Önemli bir not... Hesaplamayı geçmiş enflasyona göre değil, gelecekte beklenen enflasyona göre yapmak önemli.