Türkiye'ye seçimden bu yana yabancı portföy akışı devam ediyor. Devlet İç Borçlanma Senetleri'ne 11 haftada 8 milyar dolardan fazla giriş oldu. Bu süreçte vatandaşlar ve şirketler 20 milyar dolara yakın döviz mevduatı bozdurdu.
Buna turizm gelirlerindeki artış da destek verdi ve kur o günden bugüne çok sınırlı bir değişim gösterdi. Seçimden önce 32,40 TL civarında olan kur bugün 32,50 TL seviyesinde. Dolar bu haftaya kadar 32,20 TL'den işlem görüyordu.
Yılı tamamlamamıza 6 buçuk ay kadar bir süre var. Kurda ciddi ataklar beklenmiyor. Piyasa Katılımcıları Anketi'nde Mart ayından sonra kur seviyesi beklentileri sürekli geriledi. Son olarak 37,7 TL'ye indi. Yani piyasaya göre dolar, TL karşısında şu anki seviyesinin yüzde 15 kadar üzerine çıkacak.
Bu yıl ekonomi yönetimi tarafından sık sık dile getirilen bir kavram var; "Reel değerlenme..." TL'nin bu yıl reel olarak değerleneceği dile getiriliyor. Bu kurun artış oranının enflasyondaki artışın altında kalması anlamına geliyor.
Kur enflasyon artışından daha az yükseldiğinde TL'de olanlar zarar etmemiş oluyor. Bu da yerel paraya güveni artırıyor. Yine Piyasa Katılımcıları Anketi'ne göre yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 43,5 seviyesinde. Mayıs ayında ilk 5 ayın enflasyonu yüzde 22,72 oldu. Yani sene sonuna kadar yüzde 20,78'lik bir artış bekleniyor.
Sonuç olarak, eğer Piyasa Katılımcıları Anketi'ndeki tahminler tutarsa yüzde 15 artarsa, TL reel olarak değerlenmiş olacak.