Yeni ekonomi politikasının temel sacayaklarından birini tasarrufların artması oluşturuyor. Tasarruf artışı için de vadeli mevduatın talep görmesi gerekli. Aksi halde vatandaşlar tasarruf yerine harcamaya yönelebiliyor. Bu da enflasyon üzerinde baskı yaratıyor. Özellikle Şubat ayında enflasyonun tahminleri aşmasının önemli nedenlerinden birinin de bu olduğu düşünülüyor. Seçim sonrası döviz kurlarında artış öngörülmesi, kredi kartına geleceği düşünülen kısıtlamalar da harcamaların öne çekilmesine neden oluyor.
Mevduat faizleri düşer mi?
Merkez Bankası bu hafta krediler ile ilgili yeni bir düzenlemeye gitti. Banka'dan yapılan duyuruya göre, kredi büyümesine yeni sınırlamalar getirildi. İhtiyaç kredilerinde yüzde 3 olan aylık büyüme sınırı yüzde 2'ye düşürüldü. Merkez Bankası, ticari krediler ile ilgili de adım attı, yüzde 2 buçuk olan büyüme sınırı yüzde 2'ye çekildi. Taşıt kredilerinde yüzde 2 olan sınırın ise korunmasına karar verildi. Ardından bu sınırı aşan bankaların ayırmak mecburiyetinde oldukları zorunlu karşılıklara da 1 yıl bloke konulmasına karar verildi.
Bankalar müşterilerine belirli vade ve oranlarda vadeli mevduat ürünü sunuyor. Toplanan mevduatlar kredi olarak başka müşterilere satılıyor. Aradaki faiz farkı da bankanın ana kazanç kaynağını oluşturuyor. Yani bankalar bir müşterisinden satın aldığını diğer müşterisine satıyor. Satacak müşteri azalırsa satın almak için de bir sebebi kalmaz. "Bu da mevduat faizleri düşer" sonucunu ortaya çıkarıyor. TCMB adımı ile bir yerden tüketim kısılmaya çalışılırken bu kez diğer yerden tasarruf eğilimi riske girebilir.
Bu soru NTV canlı yayınında Ekonomist Nilüfer Sezgin'e soruldu. Sezgin, mevduat faizleri düştüğünde TL mevduata olan ilginin azalabileceğini ve yeniden dövize talebinin artabileceğini söyledi. Bunun da enflasyon yarattığını aktardı. Sezgin, "Kredi büyümesinin yavaşlaması elbette mevduat tarafında daha az rekabete girilmesine sebep olur." diyor. Düzenlemenin bir süre için mevduat faizlerini baskılayıcı bir rolü olabileceğine dikkat çekiyor.
Ancak Sezgin'e göre, TCMB'nin farklı araçları var, bunları da mevduatta düşüş riskine karşı kullanıyor. Son haftalarda Merkez, piyasaya verdiği TL likiditesinin faizini bir miktar yükseltti. Daha yüksek faiz oranı olan gecelik vadeden piyasaya fonlama yaratılıyor. Bu da mevduat toplamayı cazip kılıyor.
Nilüfer Sezgin'in dikkat çektiği bir diğer nokta, Mart ayının bilanço kapama dönemi olması. Bankaların ay sonlarına doğru mevduat tarafında rekabete girebileceğini vurguluyor. Bu da faiz düşüşünü frenleyebilir.
Sonuç olarak mevduat faizlerinde düşüş eğilimi olması muhtemel, ancak bu korkutucu boyutta olmayabilir.