Enflasyonda İsrail-İran virajı

Dünyada merkez bankaları uzun bir süredir enflasyonu düşürmeye çalışıyor. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa bu konuda henüz bir zafer ilan etmedi. Ancak buna çok yaklaştılar. Euro Bölgesi'nde enflasyon yüzde 2'lik hedefin altına indi. ABD'de ise yüzde 2,5 ile 3,5 yılın en düşük seviyesine geriledi.

Hatırlamak gerekirse, bugün çözülmeye uğraşılan sorununu yaratan iki başat etken vardı. Biri pandemi boyunca piyasada artan para arzıydı. Arz artışı da sosyal yardımlar ve piyasayı canlandırmak için iş dünyasına verilen teşvikler nedeniyle gerçekleşmişti. 2022'nin başında kendisini gösteren enflasyonda Mart ayıyla birlikte endişe katlanmıştı. Çünkü o tarihte Rusya askerleri, Ukrayna topraklarına girmişti. Brent petrol bir anda 130 doları aşınca merkez bankaları birer birer faiz artışına başlamıştı. ABD Merkez Bankası (Fed) Mart 2022'de, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Temmuz 2022'de ilk faiz artışını adımını attılar. O tarihten sonra faizlerde indirim için 2 sene boyunca beklendi.

Petrol fiyatları dünya ekonomisi için çok önemli. Petrol ürünleri hem taşımacılıkta kullanılıyor, hem de fabrikaların çalışması için gerekli olan elektriğin büyük bir kısmı petrolden üretiliyor. Genellikle petrol fiyatındaki değişim kadar diğer enerji kaynakları da zamlanıyor. Özellikle enerjide dışa bağımlı ülkeler yükselişlerden daha fazla etkileniyor. Ancak ABD gibi büyük petrol üreticisi ülkelerde bile bu durum enflasyon olarak geri dönüyor.

KRİZ KAPIDA MI?

ile arasında gerilim oldukça arttı. Bunun bir savaşa dönme riski piyasayı ürkütüyor. İsrail'in İran'ın petrol tesislerine saldırı düzenleme ihtimali ise petrolde fiyatı artırdı. Bunun etkisiyle Brent petrolün varil fiyatı bir haftada yüzde 10 yükselerek 78 dolara çıktı. Uzmanlara göre, şimdilik bir sorun yok. Yükselişlerin devam etmesi durumunda ise dünya ekonomisinde yeni bir krizin habercisi olabilir. Normal olarak karşılanacak seviye varil başına 80-85 dolar arası. 90-95 dolara çıkması merkez bankalarının faiz indirim senaryolarını değiştirebilir. 95 dolarlık olumsuz senaryoda Türkiye için de durum pek parlak olmayabilir. Enerji maliyetinin yükselmesi, hizmet enflasyonunda katılığın kırılmadığı bu dönemde, ilk etapta mal enflasyonunda hızlı artışlar getirebilir. Faizlerin öngörülenden uzun süre yüksek kalması ise ekonomik durgunluğa ve işsizlik artışına neden olabilir.

Yatırım bankası Goldman Sachs, İsrail'in İran'a misilleme yapması durumunda petrol fiyatının 20 dolar birden artabileceği uyarısı yaptı. Eğer Hürmüz Boğazı kapatılırsa fiyatın varil başına 100 doları aşabileceği düşünülüyor.

Türkiye 2023 yılında 69,1 milyar dolarlık enerji ithalatı yaptı. Enerji krizinin yaşandığı 2022 yılında ithalat 100 milyar dolara yaklaşmıştı. Orta Vadeli Program'a göre, 2024 yılında ithalat rakamının 69,4 milyar dolar olması bekleniyor. Tahmin 2025 için 71,9 milyar dolar, 2026 için ise 72,8 milyar dolar düzeyinde.

Yine OVP'de petrol fiyatına ilişkin tahminler var. Zaten ithalat rakamları da bu tahminlere bakılıp belirleniyor. Brent petrol fiyatının 2024'de ortalama fiyat 84,9 dolar, 2025'de 83,8 milyar dolar, 2026'da 81,4 milyar dolar olması öngörülüyor.

Çıkan sonuç ise şu; riskler bu boyutta kalırsa petrol fiyatının enflasyon ve cari açık üzerinde büyük bir etkisi olmayacak. Ancak riskler artar, hatta bir kriz halini alırsa hem Türkiye hem de dünyada enflasyonla mücadeleye büyük zarar görebilir.

YAZARA AİT DİĞER MAKALELER