İşverenin müşteri çevresi, üretim sırları veya yaptığı işler hakkında detaylı bilgi edinme imkânı bulunan çalışanların, gün gelip de işten ayrılmak istediklerinde karşılarına çok uzun süreli rekabet yasakları çıkabiliyor.
İş sözleşmesi imzalanırken, sözleşmenin sona ereceği düşünülmeden çalışan tarafından kabul edilen bir sözleşme maddesi, çalışanın uzunca bir süre iş hayatından uzak kalmasına sebep olabiliyor. Özellikle üst düzey yöneticiler için söz konusu olan rekabet yasağı, çalışanın iş sözleşmesi sona erdikten sonra işverene rakip bir işletme açmasını, rakip bir işletmede işe girmesini veya bunların dışında rakip işletme ile herhangi bir menfaat ilişkisine girmesini yasaklayan hükümleri ifade ediyor.
RAKİP ŞİRKETTE ÇALIŞMAK ZARAR OLUŞTURUR MU?
Rekabet yasağının karşılığında çalışana bir menfaat sağlanması zorunlu değildir.
Bununla birlikte kişinin rakip şirkette çalışmaya devam etmesinin işverene aşırı zarar vereceği düşünülerek, yasak boyunca doğabilecek ücretleri peşin olarak ödenebilmekte, karşılığında rekabet etmemeleri şart koşulabilmektedir.
Böyle bir menfaatin sağlanması, yapılan sözleşmenin geçerli kabul edilmesine destek sağlayacaktır. Çalışana makul bir yarar sağlandığı gerekçesiyle, ilgili rekabet yasağı sözleşmesinin uygulanabilirliği güçlendirilmiş olacaktır. Yargıtay incelemesine konu olan bir olayda, çalışana rekabet yasağı süresince ücret ödenmesi kararlaştırılmış fakat işverene de istediği zaman yasağı kaldırma hakkı getirilmiştir. Yargıtay işverenin yasaktan vazgeçme hakkını kullandığı tarihe kadarki sürenin karşılığı olan bedelin eski çalışana ödenmesi gerektiğine karar vermiştir.
REKABET YASAĞININ GEÇERLİ OLMADIĞI DURUM NE?
Rekabet yasakları işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle derhal sona erdirmesi durumunda geçerli değil. İşverenin ağır ihlaline rağmen işçinin sözleşmesini sürdürmesini beklemek, hakkaniyete uygun bir durum olmayacaktır.
Bu nedenle işçi lehine derhal fesih nedeni doğduğunda çalışan rekabet yasağından kurtulacaktır. Kural olarak işverenin işçiden kaynaklanmayan bir nedenle iş sözleşmesini sona erdirmesi durumunda da işçinin rekabet yasağından kurtulacağı düşünülmektedir. Örneğin işveren ekonomik güçlük nedeniyle çalışanı işten çıkarırsa, çalışandan rekabet oluşturacak şekilde çalışmaması beklenemeyecektir. Bunların dışında çalışanın istifası, işverenin iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshi ya da tarafların ikale imzalaması gibi sona erme durumlarında rekabet yasağı işlerlik kazanacaktır.
CİDDİ ZARAR VERECEK FAALİYETLER YASAKLANABİLİR...
Belirli konumda olan çalışanlar için iş hayatından kısa süre de olsa uzak kalmak, ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Ücretten yoksun kalmanın yanı sıra, çalışılmayan her geçen gün tekrar iş bulma olasılığını düşürüyor.
Bu nedenle rekabet yasağı sözleşmeleri ancak birtakım koşulların varlığı halinde geçerli kabul ediliyor. Çalışanın öncelikle işverenin müşteri çevresi veya üretim sırları veya işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı bulunmalı. Bilgi edinme imkânı bulunmayan işçi ile rekabet yasağı sözleşmesi yapılsa da yasak geçerlilik taşımayacaktır. Kanun bu yolla işverene gerçek anlamda rakip olamayacak kişilerin mağdur edilmesini engellemiştir.
Çalışanın müşteri çevresine veya üretim sırlarına erişiminin olması da tek başına yeterli değil. Bu bilgilerin kullanılmasının işverene ciddi zarar verecek olması gerekmektedir. Ciddi zarar için işverenin kazancını önemli ölçüde düşürecek, rekabet edebilirliğini sınırlandıracak yani telafisi güç zararlar doğuracak eylemler aranmakta.
Çalışanın bu bilgilere ulaşma imkânı olsa da işverene ciddi zarar verme imkânı bulunmuyorsa yine rekabet yasağı geçerli olmayacaktır.
REKABET YASAĞI İŞYERİNİN DEVRİNDE DE DEVAM EDER
Yargıtay’a göre; işçi ve işveren arasında rekabet yasağını öngören düzenleme, işyeri devri halinde de kural olarak geçerliliğini sürdürür. Devralan işverenin başka bir amaca yönelmesi ve faaliyet alanını değiştirmesi halinde ise rekabet yasağı sona erer. Aynı şekilde geçici iş ilişkisi ile çalışan başka bir işverenin yanında çalışma için görevlendirilmiş olsa da rekabet yasağı devam edecektir.
HAKKANİYET İÇİN KONU, YER VE SÜRE SINIRLANMALI
Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini sınırsız ve hakkaniyete aykırı şekilde tehlikeye düşürmemeli, bu nedenle süre yer ve konu bakımından sınırlandırılmış olmalıdır. Rekabet yasağının süresi iki yılı aşamaz. Aksi durum işçinin ekonomik anlamda yıkımına neden olabilecektir.
Rekabet yasağı ayrıca işverenin tüm faaliyet alanını kapsamamalı ve işçinin somut göreviyle sınırlanmalıdır. Örneğin bir mesleğin kapsamına giren bütün işlerin yasak kapsamına alınması mümkün değildir. Yargıtay’a göre; özellikle şirketlerin ticaret siciline kayıt sırasında faaliyet alanlarının geniş tutulduğu ülkemizde, işçinin bütün alanlarda çalışmasının sınırlandırılması mümkün olmaz.
İşçinin işverene ait işyerinde yapmakta olduğu işle doğrudan ilgili ve işverenin asıl faaliyet alanına giren işler bakımından böyle bir sınırlama getirilmelidir.
Rekabet yasağının uygulanacağı alan da coğrafi bölge, şehir ya da işverenin faaliyetinin etki alanı olarak sınırlandırılmalı.
Çok geniş alanlara yayılan, çalışanın Türkiye’nin neredeyse büyük çoğunluğunda çalışmasını engelleyen yasaklar geçerli kabul edilmemektedir. Özellikle tüm Türkiye olarak getirilen rekabet yasakları baştan mahkeme tarafından reddedilmektedir.