Birçok çalışan, işe gitme konusunda çeşitli mazeretler sunarak, bulaşıcı hastalıklarından dolayı işe gelmekten kaçınmaktadır.
Bununla birlikte, bir çalışanın işe gitmesi, diğer çalışanları, müşterileri ve toplumu risk altına sokabilir. Bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önlemek için işverenler, çalışanlarına uygun sağlık ve güvenlik önlemleri hakkında bilgi sağlamalı ve bu kurallara uymalarını sağlamalıdır. Ayrıca, çalışanların gerektiğinde rahatlıkla izin alabilecekleri bir politika oluşturmalıdır. Özellikle koronavirüs salgınında, birçok ülke ve işletme, semptom gösteren veya COVID-19 teşhisi konulmuş olan çalışanların işe gelmemesini teşvik etmektedir.
Yüksek ateş, öksürük, nefes darlığı gibi belirtiler gösteren çalışanların ve temas etmiş oldukları kişilerin bir süre izolasyonda kalmaları büyük önem taşımaktadır.
İşverenlerin, çalışanların sağlık durumunu gözeterek iş yerinde bulaşıcı hastalıkların yayılmasını en aza indirmek için gerekli önlemleri alması gerekmektedir. Bu, düzenli olarak temizlik ve dezenfeksiyon yapılması, hijyen kurallarına uyulması, sosyal mesafe önlemlerinin alınması gibi pratik adımları içermektedir.
Sonuç olarak, işe gelmeyi reddeden veya bulaşıcı hastalıklarını işverene bildirmeyen çalışanlar, sadece kendilerini değil, aynı zamanda çalışma arkadaşlarını, müşterilerini ve hatta toplumu riske atmaktadır.
Bu nedenle, işverenlerin, çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak için gerekli önlemleri alması ve çalışanlara uygun politikalar sunması son derece önemlidir.