Dünyanın gelecek 4 yılki gidişatını belirleyecek seçimler için kısa süre kaldı. ABD, 5 Kasım'da sandık başına giderek yeni başkanını seçecek. Son anketler Demokrat aday Kamala Harris ile Cumhuriyetçi aday Donald Trump arasındaki yarışın başa baş geçeceğini ortaya koydu.
Seçim döneminde teknoloji zenginleri siyasi girişimleri ile öne çıktı. Listesinin ön sıralarda yer alan teknoloji milyarderlerin siyasi çabaları had safhaya ulaştı.
Listenin ilk sırasında tabii ki Elon Musk yer aldı. Musk, Donald Trump'ın seçim kampanyasının baş aktörleri arasındaydı. Gitmediği eyalet, katılmadığı etkinlik kalmadı. Trump'ın bakanlık teklifine, hızla "Göreve hazırım" diyerek karşılık verdi.
Siyasi kariyerine de zirveden başlayan Musk, kesenin ağzını sonuna kadar açtı. Başını derde sokması muhtemel seçim rüşvetlerini devreye aldı. Siyasi eylem komitesi America PAC dilekçesini imzalayan seçmenlere günde 1 milyon dolar vereceğini duyurdu. Ödül günde bir kişiye verilecek, talihli çekilişle belirlenecekti. Aykırı fikirleriyle gündemden düşmeyen Trump ve Musk ikilisi, Amerikan Rüyası'nı ayan beyan seçmenlere satmaya başladı.
BEZOS'TAN UZAY-MEDYA TAKASI
272 milyar dolar ile dünyanın en zengini Musk'ın siyasi kariyeri hızla ilerlerken, ikinci sıradaki Jeff Bezos'un uzaktan izleyeceğini düşünmek hayalden öte olurdu. Aslında Bezos, Vaşhington çalışmalarına yaklaşık 10 yıl önce başlamıştı. 2013 yılında ABD'nin köklü gazetesi Washington Post'u satın alan Bezos, sadece 3 yıl sonra şehirde iki büyük malikane satın aldı. ABD medyasına göre malikanelerde büyük partiler düzenleyen Bezos'un başkent hayalleri istediği gibi gitmedi.
Özellikle Musk'ın performansına bakıldığında Bezos oldukça geri planda kaldı. Buna rağmen yarışta sona girilirken Bezos, tarihi bir adım atarak varlığını hissettirdi. Bir anda Demokratlara yakınlığıyla bilinen Washington Post'un 36 yıl sonra bir anda tarafsızlığını ilan edeceği tuttu. Bezos'un Trump'a örtülü destek verdiği iddia edildi. Gazetenin açıklamasına yakın dönemlerde Bezos'un uzay şirketi Blue Origin yöneticileri ile Trump'ın görüştüğü ortaya çıktı.
ZUCKERBERG'İN SİNSİ PLANI
Musk ve Bezos'un adı resmen siyasete karıştı. Ancak arka planda kalan ve sinsice hazırlanan bir isim daha vardı. O isim Zuckerberg'den başkası değildi. Zuckerberg'in stratejisini Trump'ın olası zaferi üzerine kurduğu gündeme geldi. WhatsApp, Instagram ve Facebook'un çatı şirketi Meta'nın CEO'su Zuckerberg'in adı sıklıkla davalarla gündeme geldi.
Yaz aylarında Biden yönetiminin Meta'ya Covid-19 için baskı yaptığını açıklayan Zuckerberg, Kongre'deki Cumhuriyetçilere özür mektubu gönderdi. Sürpriz adımın arka planında kurnazca bir hamle olduğu yorumları yapıldı. Meta'nın Trump'ın zaferi ile siyasi meselelerden uzaklaşmayı hedeflediği iddia edildi. Halbuki bu döneme kadar Zuckerberg ve Meta, Cumhuriyetçilere karşı mesafeli bir tutum almıştı. Başkan adayı Trump ise söz konusu mektup üzerinden Biden yönetimi suçladı ve bağış toplamaya başladı.
TEKNOLOJİDEN BAŞKAN ÇIKAR MI?
Hayatımızın her anını şekillendirmeye başlayan uygulamaların sahipleri, son yıllarda siyaset ile de temaslarını hızlandırdı. Seçim çalışmalarında yaşananlar bu iddiayı doğrular nitelikteydi. Bazı yorumlarda söz konusu şirketlere yönelik açılan davalar ve teknoloji sektörüne yönelik düzenleme çalışmalarının etkili olduğu belirtildi. Sosyal medya, uzay araştırmaları gibi teknolojik alanlar uzun yıllardır düzenlenmemişti ve bu isimlerin tekeli altında gelişimini sürdürdü. Şirketlerin politik bağlantılar aracılığıyla üzerlerindeki baskıyı hafifletmek istediği savunuldu.
Bazı komplo teorilerde de milyarderlerin daha gizli ajandalarının olabileceği iddia edildi. Gelecek yıllarda dahi çocuklardan birinin ABD başkanlığına talip olabileceği yorumları yapıldı. Geçmiş yıllarda Zuckerberg ve Musk'ın bu yönde niyetleri olduğuna dair bazı haberler gündeme gelmişti. Geleceğin ne göstereceğini bilmek zor ancak olası Trump zaferi ile Musk'ın diğerlerinden birkaç adım öne geçmesi kesinleşmiş durumda...