Edirne'nin tarihi geçmişi, M.Ö. 4000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar gibi çeşitli medeniyetlerin hâkimiyetinde kalmış olan şehir, bu farklı kültürlerin etkilerini bugün hala hissedilen bir şekilde taşımaktadır.
Edirne'nin tarihi ve kültürel önemini yansıtan en önemli yapılardan biri, Osmanlı İmparatorluğu'nun 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar süren yönetim döneminde yapılan Sultan Selim Camii'dir. 16. yüzyılda Mimar Sinan tarafından inşa edilen cami, Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Caminin yanında yer alan Sultan Selim II. Dönemi'den kalma "Rüstem Paşa Kervansarayı" ve "Edirne Bedesteni" de tarihi yapılar arasında yer almaktadır.
Edirne'nin tarihi önemini vurgulayan bir diğer yapı ise Osmanlı İmparatorluğu'nun II. Bayezid döneminde yapılan ve dünyanın en büyük kubbeli kapalı çarşısı olan "Selimiye Camii"dir. Mimar Sinan tarafından tasarlanan cami, Türk-İslam mimarisinin en önemli eserlerinden biridir ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır. Selimiye Camii'nin yanı sıra, Edirne'de Osmanlı dönemine ait birçok tarihi cami, medrese ve saray kalıntıları da bulunmaktadır.
Edirne aynı zamanda, Trakya bölgesinin kuzey ve batı sınırlarında yer aldığı için Balkanlara açılan önemli bir kavşak noktasıdır. Tarihi İpekyolu üzerinde bulunan şehir, yüzyıllar boyunca ticaret ve kültürel alışveriş için önemli bir merkez olmuştur. Bu nedenle Edirne'de farklı kültürlerin etkilerini taşıyan yöresel yemekler ve el sanatları da oldukça zengindir.
Edirne, tarih boyunca farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan ve Balkanlar'a açılan bir kapı olan zengin kültürel bir mirasa sahiptir. Tarihi yapıl