Geçmişte yüksek motor güçleri ve kükreyen sesleriyle otomobil severlerin hayallerini süsleyen modeller, modern endüstriye ayak uydurarak elektrikleniyor. Bazı markalar kendi ikonik modellerini yeni versiyonlarıyla modern ve elektrikli tasarıma kavuşturup piyasaya sürerken, bir de bu işi meslek haline getiren firmalar var.
Günün birinde bir Şahin’in, Toros’un, Kartal’ın elektrikli versiyonunu kullanma imkanımız olur mu bilmiyorum ama dünyada bu sektör giderek büyüyor.
Volkswagen, Audi, Honda, Opel, Peugeot, Mercedes, Audi gibi dünya devleri eski klasik modellerinin elektrikli versiyonlarını tanıttılar. Bunları bazıları üretildi bazıları ise konsept olarak tanıtıldı ve üretim aşamasını bekliyor.
1967 Ford Mustang, 1971 model Citroen DS, Rolls-Royce Phantom, Aston Martin DB6, Jaguar XK gibi klasikleşmiş modeller ise bu işi yeni bir sektör haline getirmiş firmalar tarafından yeniden hayata döndürüldü.
Üstelik bu dönüşüm sadece elektrik motoru ve bataryaları koymaktan ibaret değil. Tamamen kişiselleştirilmiş ve yeni teknoloji ile donatılmış bu otomobiller oldukça yüksek fiyatlara alıcı buluyor.
Eskinin kükreyen canavarlarını sessiz birer teknoloji harikasına çeviren bu firmalar gün geçtikçe artıyor ve otomotiv devleriyle büyük anlaşmalar yapıyor.
Tüm dünyada hızla yayılan içten yanmalı araçların yasaklanması süreci şimdilik mevcut piyasadaki otomobilleri etkilemeyecek. Ancak elektrikli araçların baskısı devam ettikçe, içten yanmalı araçlar için ek vergilerin ve kayıt ücretlerinin geleceği ve zamanla bunların artacağı düşünülüyor.
Her ne kadar klasik otomobil tutkunları bu araçları bir yerden bir yere ulaşmak için değil, sesleri, beygir güçleri kullanıyor olsalar da gelecekte bu dönüşüme ayak uydurmak zorunda kalabilirler.
Bu tür araçların zamanla bir pazar haline dönüşmesiyle bu işi yapan firmaların dünyada ve ülkemizde de sayıları artacaktır. Yani zaman içinde bizim ülkemizin ‘klasikleri’ni de elektrik motorlarıyla yollarda sessizce süzülürken görebiliriz.