Diyabetin etkisini kötüleştirecek 7 yaygın hata: Şeker hastalarının dikkat etmesi gerekiyor

Diyabetle yaşamak, günlük dikkat ve yaşam tarzı ayarlamaları gerektirir. Birçok insan, farkında olmadan vücut üzerindeki etkilerini kötüleştirebilecek hatalar yapar. Bu hatalar küçük görünebilir, ancak zamanla ciddi sağlık sorunlarına yol açabilirler. Ayak bakımını ihmal etmekten göz muayenelerini atlamaya kadar, diyabetlilerin durumlarını etkili bir şekilde yönetmek için kaçınmaları gereken bazı yaygın hatalar şunlardır.

1- AYAK BAKIMINI GÖZ ARDI ETMEK

Diyabetli kişiler ayak bakımının önemini göz ardı ederler, ancak yüksek kan şekeri seviyeleri sinirlere zarar verebilir ve dolaşımı azaltarak ayakları enfeksiyonlara karşı savunmasız hale getirebilir.

Küçük kesikler, kabarcıklar veya yaralar fark edilmeden kalabilir ve ciddi ülserlere dönüşebilir. Rahat ayakkabılar giymek, ayakları temiz tutmak ve ayakları günlük olarak kontrol etmek ciddi komplikasyonları önleyebilir.

2-KİŞİYE ÖZEL BESLENME PROGRAMI UYGULAMAMAK

Yaygın bir hata, genel bir "sağlıklı diyetin" diyabetli herkes için işe yaradığını varsaymaktır. Gerçekte, her kişinin vücudu yiyeceklere farklı tepki verir. Bazı diyabetliler belirli karbonhidratları diğerlerinden daha iyi tolere edebilir. Öğün atlamak, çok fazla meyve yemek veya "diyabet dostu" işlenmiş gıdalara aşırı güvenmek kan şekerinin yükselmesine neden olabilir. Bir beslenme uzmanının rehberliğinde kişiselleştirilmiş bir yemek planı, stabil glikoz seviyelerini korumanın en iyi yoludur.

3-KAN ŞEKERİNİ DÜZENLİ KONTROL ETMEMEK

Diyabetli birçok kişi kan şekeri seviyelerini yalnızca kendilerini iyi hissetmediklerinde kontrol eder ve bu tehlikeli olabilir. Kan şekeri dalgalanmaları genellikle fark edilmez ve zamanla sessiz hasara yol açar. Düzenli izleme, kalıpları belirlemeye, ani yükselmeleri veya düşüşleri önlemeye ve buna göre diyeti, ilacı veya yaşam tarzını ayarlamaya yardımcı olur. Kendinizi iyi hissetseniz bile, rutin kontroller uzun vadeli sağlık için gereklidir.

4- EGZERSİZ YAPMAMAK

Bazı diyabet hastaları düşük kan şekerinden (hipoglisemi) korktukları veya egzersizin kendilerini bitkin hissettireceğine inandıkları için fiziksel aktiviteden kaçınırlar. Ancak hareketsiz kalmak insülin direncini kötüleştirebilir ve kilo alımına yol açabilir. Yürüme, esneme veya hafif yoga gibi basit aktiviteler kan şekeri kontrolünü iyileştirebilir. Önemli olan yavaş başlamak, susuz kalmamak ve egzersiz rutinlerini bireysel ihtiyaçlara göre ayarlamak.

5- GÖZ MUAYENELERİNİ ATLAMAK

Diyabet, gözlerdeki kan damarlarına zarar verebilir ve tedavi edilmezse görme kaybına neden olabilen diyabetik retinopati gibi durumlara yol açabilir. Erken belirtiler genellikle fark edilmediğinden, birçok kişi görme yetisinin risk altında olduğunu fark etmez. Düzenli göz muayeneleri sorunları erken tespit etmeye ve komplikasyonları önlemeye yardımcı olur. Görme sorunları olmasa bile yıllık kontroller şarttır.

Monitörünüzü göz hizasına ve gözlerinizden 50-60 cm uzağa yerleştirin. Göz sağlığınızı izlemek ve herhangi bir sorunu hemen ele almak için düzenli göz muayenesine gidin.

6- STRES VE UYKU SORUNLARINI GÖRMEZDEN GELMEZ

Stres ve yetersiz uyku, diyabet yönetiminde genellikle hafife alınan faktörlerdir. Kronik stres kan şekeri seviyelerini yükseltebilirken, uyku eksikliği insülin duyarlılığını etkiler. Birçok diyabet hastası yalnızca diyete ve ilaca odaklanır ancak ruh sağlığını göz ardı eder. Meditasyon gibi rahatlama tekniklerini uygulamak, yeterli uyku almak ve stresi etkili bir şekilde yönetmek kan şekeri kontrolünde büyük bir fark yaratabilir.

7- SADECE İLAÇLARA GÜVENMEK

Diyabetli bazı kişiler, durumlarını kontrol etmek için yalnızca ilaç almanın yeterli olduğuna inanır. Ancak, yaşam tarzı seçimleri de eşit derecede önemli bir rol oynar.

Diyet, fiziksel aktivite ve stres yönetiminde gerekli değişiklikleri yapmadan ilaçlara aşırı güvenmek uzun vadeli komplikasyonlara yol açabilir. Diyabet yönetimi, ilaç, sağlıklı beslenme ve aktif yaşam arasında bir denge gerektirir.

Bu makale sadece genel bilgi verme amacıyla yazılmıştır ve doktor tavsiyesi olarak ele alınmaması gerekir. Makalenin içeriğinden yola çıkarak okurun kendi başına koyduğu teşhislerden ntv.com.tr sorumlu değildir. Sağlığınızla ilgili herhangi bir endişeniz varsa doktorunuza danışın.