İstanbul Ortaköy'deki Galatasaray Üniversitesi'nin 142 yıllık tarihi ana binasında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı.
İlişkili Haberler
Dün saat 19.00 sıralarında 3. kattaki öğretim görevlilerinin kullandığı odada başladığı tahmin edilen yangın, önce çatıya ardından da kampüsteki diğer fakültelere sıçradı.
Binada bulunan az sayıdaki öğretim görevlisi dumanların yükselmesinin ardından kısa sürede binayı tahliye etti.
Ahşap binadaki yangının söndürülmesi için bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Yangına 110 itfaiye personeli, 47 araç ve Kıyı Emniyeti'ne ait 5 söndürme gemisi ile müdahale edildi.
Binanın büyük ölçüde ahşap olması ve rüzgar, söndürme çalışmalarını olumsuz etkiledi.
Dumandan etkilenen bazı itfaiye erlerinin ilk müdahalesi olay yerinde bekletilen sağlık ekiplerince yapıldı.
Yangın sırasında çok sayıda üniversite öğrencisi ve öğretim görevlisi de söndürme çalışmalarını izlemek için bölgeye akın etti. Olay yerine güvenlik şeridi çeken polis, vatandaşları bölgeden uzaklaştırdı.
Yangın itfaiyenin yaklaşık 4.5 saat süren müdahalesinin ardından söndürülebildi. Yangına kolay müdahale edilebilmesi için kapatılan Çırağan caddesi de trafiğe tekrar açıldı.
KİTAPLAR KÜL OLDU
Olayda ölen ya da yaralanan olmazken, çatısında çökme meydana gelen bina kullanılamaz hale geldi. Çok sayıda tarihi eser ve kitap da yangında kül oldu.
Olayın elektrik kontağından çıktığı tahmin ediliyor.
Olayda ölen ya da yaralanan olmazken, çatısında çökme meydana gelen bina kullanılamaz hale geldi. Çok sayıda tarihi eser ve kitap da yangında kül oldu.
Olayın elektrik kontağından çıktığı tahmin ediliyor.
TARİHİ BİNALAR YANIYOR
Geçen Aralık ayında Kapalıçarşı ve Cağaloğlu'ndaki İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü binasında da yangın çıkmıştı. Kapalıçarşı'da tarihi dokuya zarar gelmediği açıklanırken, 150 yıllık İl Milli Eğitim Müdürlüğü binasında büyük çapta maddi hasar meydana gelmişti.
'HÜZÜNLE İZLİYORUZ'
Yangın sırasında binada olan Doçent Doktor Özlem Yüce, yangın anını canlı yayında NTV'ye anlattı. Yüce şunları söyledi:
"3. katta öğretim üyelerinin odaların bulunduğu katta, bir öğretim üyemizin odasından dumanlar yükseldi. Dumanları görünce binayı tahliye ettik. 5-6 dakika içerisinde itfaiye ekipleri geldi. Soğutma çalışmaları yaptıklarını düşünürken, bina birden alev aldı. Tahmin edersiniz ki ahşap bina ve içerisinde kitaplar var. Binada bulunan az sayıdaki öğrenci de tahliye edildi. Panik yaşanmadı, düzgün bir şekilde tahliye işlemleri yapıldı. Yangının elektrik kontağından çıktığı tahmin ediliyor. Maalesef binamızın yanışını hüzünle izliyoruz."
'ZABIT TUTULURKEN YANGIN ÇIKTI'
Galatasaray Üniversitesi Rektörü Ethem Tolga yangının çıkış nedenine ilişkin NTV'ye bilgi verdi. Yangının elektrik kontağından çıktığını tahmin ettiklerini söyleyen Tolga şunları kaydetti:
"19.00 civarında bir öğretim üyemizin odasında elektrik kontağı nedeniyle bir duman söz konusu oluyor. Yangın alarmı çalıyor, güvenlik görevlileri hemen gelip yangını söndürüyor. Daha doğrusu ortada alev bile yok, dumanlı yere köpük sıkarak müdahale ediliyor.
İhbar üzerine gelen itfaiye, yangın söz konusu olmadığı için, yanı bitti kabul ederek zabıt tutuyor. Bu sırada çatıdan dumanlar çıkıyor ve alevler büyüyor. Bina büyük ölçüde ahşap bina, çok eski kuru tahtalarımız var, bu nedenle söndürülmesi zor oluyor.
Umarım sadece çatı ve altındaki kat zarar görmüş olur, diğer katlara sıçramaz. Burası öğrencilerin olduğu kısım değil, idari personelin ve öğretim üyelerinin olduğu kısım. Öğrenciler yolun karşısındaki binada öğretim görüyor."
'TOZLAR BARUT GİBİ OLUR'
Eski İstanbul İtfaiye Müdürü Metin Demir, bu tür tarihi binalardaki yangınlara uzun yıllar sonucu biriken tozların neden olduğunu söyledi.
Demir şu ifadeleri kullandı: "Tarihi binalarımızın yaklaşık yüzde 70'i ahşaptır. Bu tür binaların iç kısımlarında yangın başlamışsa binayı sarmadan belli olmaz ve yangın anlaşıldığında iş işten geçmiş olur. Tarihi binaların özellikle çatı katı ve ara bölümlerinde yılların verdiği toz birikmesi olur. Bu tozların birikmesi sonucu barut gibi olur ve en ufak bir kıvılcımda alev alır.
Tarihi binalarımızın bakımları ve yangınla ilgili güvenlik önlemleri maalesef alınmıyor. İtfaiye tüm gücüyle müdahale ediyor. Rüzgar, müdahale çalışmalarını zorlaştırıyor. En büyük korkum yangının diğer binalara sirayet etmesi. Böyle bir durumda sahildeki bütün binalar yanabilir. Bu saatten sonra bina kontrol altına alınsa bile o binadan hayır gelmez. Çok sayıda tarihi binamız var. En azından bundan sonra onları korumalıyız."
'TELAFİSİ ÇOK ZOR'
Üniversitenin eski rektörlerinden Erdoğan Teziç ve tarihçi İlber Ortaylı ise arşivde bulunan kitaplara dikkat çekti. Binada kendi bağışladığı 6 bin kitabın olduğunu söyleyen Ortaylı, bu kitaplardan bazılarının bulunamayacak nitelikte olduğunu söyledi.
Binanın onarımı için Galatasaray kurumu mensuplarına büyük iş düştüğünü söyleyen Teziç ise, "Bina bir şekilde restore edilebilir. Ancak çok zengin bir kitap malzemesi vardı orada. Ben 50 yıllık kitaplarımı oraya bağışlamıştım. Başka yerlerde bulunma imkanı olmayan nadide eserler bulunuyordu. Bunların hepsi heralde kullanılamayacak hale geldi. Bunların telefisi çok zor" diye konuştu.
142 YILLIK BİNA
Resmi adı İbrahim Tevfik Efendi Sahilsarayı olan bina, Sultan Abdülaziz döneminde 1871 yılında inşa edildi.
Uzun yıllar Galatasaray Lisesi'nin kız bölümü dersliği ve yatakhanesi olarak kullanıldıktan sonra Galatasaray İlkokulu'na tahsis edilen bina, 1992 yılından bu yana Galatasaray Üniversitesi'ne ev sahipliği yapıyor.
Ahşap binada idari birimlerin bir kısmı, hukuk fakültesi, iktisadi ve idari bilimler fakültesi ve iletişim fakültesi bulunuyor.
'ZABIT TUTULURKEN YANGIN ÇIKTI'
Galatasaray Üniversitesi Rektörü Ethem Tolga yangının çıkış nedenine ilişkin NTV'ye bilgi verdi. Yangının elektrik kontağından çıktığını tahmin ettiklerini söyleyen Tolga şunları kaydetti:
"19.00 civarında bir öğretim üyemizin odasında elektrik kontağı nedeniyle bir duman söz konusu oluyor. Yangın alarmı çalıyor, güvenlik görevlileri hemen gelip yangını söndürüyor. Daha doğrusu ortada alev bile yok, dumanlı yere köpük sıkarak müdahale ediliyor.
İhbar üzerine gelen itfaiye, yangın söz konusu olmadığı için, yanı bitti kabul ederek zabıt tutuyor. Bu sırada çatıdan dumanlar çıkıyor ve alevler büyüyor. Bina büyük ölçüde ahşap bina, çok eski kuru tahtalarımız var, bu nedenle söndürülmesi zor oluyor.
Umarım sadece çatı ve altındaki kat zarar görmüş olur, diğer katlara sıçramaz. Burası öğrencilerin olduğu kısım değil, idari personelin ve öğretim üyelerinin olduğu kısım. Öğrenciler yolun karşısındaki binada öğretim görüyor."
'TOZLAR BARUT GİBİ OLUR'
Eski İstanbul İtfaiye Müdürü Metin Demir, bu tür tarihi binalardaki yangınlara uzun yıllar sonucu biriken tozların neden olduğunu söyledi.
Demir şu ifadeleri kullandı: "Tarihi binalarımızın yaklaşık yüzde 70'i ahşaptır. Bu tür binaların iç kısımlarında yangın başlamışsa binayı sarmadan belli olmaz ve yangın anlaşıldığında iş işten geçmiş olur. Tarihi binaların özellikle çatı katı ve ara bölümlerinde yılların verdiği toz birikmesi olur. Bu tozların birikmesi sonucu barut gibi olur ve en ufak bir kıvılcımda alev alır.
Tarihi binalarımızın bakımları ve yangınla ilgili güvenlik önlemleri maalesef alınmıyor. İtfaiye tüm gücüyle müdahale ediyor. Rüzgar, müdahale çalışmalarını zorlaştırıyor. En büyük korkum yangının diğer binalara sirayet etmesi. Böyle bir durumda sahildeki bütün binalar yanabilir. Bu saatten sonra bina kontrol altına alınsa bile o binadan hayır gelmez. Çok sayıda tarihi binamız var. En azından bundan sonra onları korumalıyız."
'TELAFİSİ ÇOK ZOR'
Üniversitenin eski rektörlerinden Erdoğan Teziç ve tarihçi İlber Ortaylı ise arşivde bulunan kitaplara dikkat çekti. Binada kendi bağışladığı 6 bin kitabın olduğunu söyleyen Ortaylı, bu kitaplardan bazılarının bulunamayacak nitelikte olduğunu söyledi.
Binanın onarımı için Galatasaray kurumu mensuplarına büyük iş düştüğünü söyleyen Teziç ise, "Bina bir şekilde restore edilebilir. Ancak çok zengin bir kitap malzemesi vardı orada. Ben 50 yıllık kitaplarımı oraya bağışlamıştım. Başka yerlerde bulunma imkanı olmayan nadide eserler bulunuyordu. Bunların hepsi heralde kullanılamayacak hale geldi. Bunların telefisi çok zor" diye konuştu.
142 YILLIK BİNA
Resmi adı İbrahim Tevfik Efendi Sahilsarayı olan bina, Sultan Abdülaziz döneminde 1871 yılında inşa edildi.
Uzun yıllar Galatasaray Lisesi'nin kız bölümü dersliği ve yatakhanesi olarak kullanıldıktan sonra Galatasaray İlkokulu'na tahsis edilen bina, 1992 yılından bu yana Galatasaray Üniversitesi'ne ev sahipliği yapıyor.
Ahşap binada idari birimlerin bir kısmı, hukuk fakültesi, iktisadi ve idari bilimler fakültesi ve iletişim fakültesi bulunuyor.