HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerini milliyetçi oylara yönelik sözler olarak nitelendirdi.
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu heyetini kabulü öncesinde soruları yanıtlayan Demirtaş, şöyle konuştu:
"Kendisine kalsa, 'bu ülkede hiçbir etnik grubun sorununu dile getirmesin' düşüncesindedir. Herkesin sorunu var. En büyük sorun da bugün tekleşme, diktatörleşme, baskı ve otorite sorunudur. Bu sorunun da adı AKP sorunudur. Bize göre Türkiye'nin en acil ve en ciddi sorunudur. İnşallah 7 Haziran'da bu sorunu biz çözeceğiz.
Nevruz'da hangi kapsamda bir çağrı yapılacağını henüz bilmiyoruz. Yazılı olarak bir metin hazırlanacak. Zaten İmralı'da bununla ilgili bir tartışma yürütüldü. Nisan ayında bir kongre çağrısı içermiyor. 21 Haziran’da okunduğunda göreceğiz.
Hükümet, görüntülü ve sesli mesajla ilgili tartışmaları bizim ortaya attığımızı iddia ediyor. Bu, İmralı’da konuşulan bir mevzuydu. Sonuçta mesaj nasıl verilirse verilsin, bizim için mesajın içeriği de önemlidir. Ama görüntülü veya sesli olması kamuoyunda mesajın etki gücünü arttıracaktır. Bunu desteklemiştik. Hükümet, karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar misali...
İmralı'da söylenen her şeyi, İmralı'da çıkışta inkar ediyor. Bu da hükümetin güvensizlik mevzusunda kendi durumunu daha da derinleştiriyor ve daha da ciddi bir kriz haline dönüştürüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir'de yaptığı açıklamada, ''Bu ülkede hiçbir zaman bizim 'Kürt' diye bir sorunumuz olmadı. Ama kasıtlı olarak bu gündemde tutuluyor. 2005'te Diyarbakır'da yaptığım konuşmayla biz bu işi bitirdik. Benim Kürt vatandaşımın sorunu olabilir. Türk vatandaşımın ne kadar sorunu varsa, onun da o kadar sorunu var'' diye konuştu.
Biz her şeye rağmen barış sürecinin ilerlemesi gerektiği kanaatindeyiz ve HDP olarak buna katkı sunmaya devam edeceğiz. Bu ülkenin her şeyden önce barışa ihtiyacı var. Akan kan durmuşken, bunu kalıcı hale getirmek hepimizin boynunun borcudur. HDP olarak, AKP'nin hiçbir politikasına, barış ve özgürlük konusundaki politikasına güvenmiyoruz.
Bir kaç mahkumun İmralı’ya nakledilmesi durumu var. Bugün yarın belki gerçekleşir. Belki gerçekleştikten sonra duyurulması daha sağlıklı olacağı düşüncesindeyiz. Nihayetinde bir mutabakatla belirlenen isimlerdir. Hem giden kişilerin güvenliği hem İmralı'da Sayın Öcalan'ın güvenliği, tüm bunlar bütünlüklü olarak önerilmiş isimlerdir. Kamuoyunda bazı isimler tartışılıyor. Bunlar tümüyle doğrudur diyemem ama bir kaç gün içinde netleşince sizi bilgilendiririz.
"SEÇİM ÖNCESİ ATRAKSİYONLAR"
Bugüne kadar, iki yıldır savsaklanan adımlar var. Bu hafta içinde, bu adımlar atılır mı bilemiyoruz Atılırsa iyi olur. Sürecin sağlıklı ilerlemesi açısından iyi olur. Fakat şunu da merak ediyorum doğrusu; Kürt sorunu yoksa, hangi adımları niye atıyor, bu süreci niye yürütüyor? Onları da Başbakan’ın da Cumhurbaşkanı’na sorması lazım.
Kendi aralarında nasıl bir rol dağılımı yaptılarsa artık... Birisi ‘Kürt sorunu yoktur’ diyor, diğeri ‘Kürt sorununu çözmek için adım atacağız’ diyor. Bunların tamamı seçim öncesi atraksiyonlardır."
ALEVİLERDEN DESTEK
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkanı Turgut Öker, Avrupa'da yaşayan Alevilerin seçimlere dair beklentilerini tespit etmek amacıyla hafta sonunda Franfurk'ta, 265 şube başkanını toplantıya çağırdıklarını belirterek, "tek gündemli olan bu toplantıya katılan delege ve temsilcilerin yüzde 99.9'unun, seçim sürecinde HDP ile stratejik işbirliği yapılması ve HDP'nin barajı geçmesi için Alevilerin tüm gücüyle yanında olması gerektiği konusunda karar çıktığını" söyledi.
Öker, HDP'nin barajı aşması için ellerinden gelen tüm katkıyı sunacaklarını sözlerine ekledi.