İlişkili Haberler
Hem Avrupa Birliği hem de Büyük Britanya için tarihi bir gün yaşandı.
33 milyon Britanyalı, AB'de kalmak ya da birlikten çıkmak için sandığa gitti ve sonuç, yüzde 52'yle "AB'ye hayır" oldu.
İngiliz basınında, "AB görüşürüz", "43 yıl sonra Birleşik Krallık AB prangasından kurtuldu", "Birleşik Krallık bölündü", "Avrupa için büyük bir hezimet", "Birleşik Krallık için çıkış" başlıklarını attıran gelişme (İngiliz basını "Brexit"i nasıl gördü) Büyük Britanya'nın, iki reddedilişin ardından girdiği birlikten, 43 yıl sonra çıkışı anlamını taşıyor.
İlk adımı 1951 Paris Antlaşması'yla atılan Avrupa Birliği'ne İngiltere'nin bakışı, "İngiliz Milletler Topluluğu" ülkeleriyle ilişkileri nedeniyle soğuktu.
10 yıl sonra (1961) yapılan üyelik başvurusu ise, dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle tarafından geri çevrildi. De Gaulle'nin gerekçesi, İngiltere’nin içinde bulunduğu sıkıntılar ve ABD’ye bağımlılığıydı.
İngiltere vazgeçmedi ve 1967'de birliğin kapısını ikinci kez çaldı ama "ret" yanıtının gerekçeleri ilkiyle aynıydı. De Gaulle'nin Fransa Cumhurbaşkanlığı koltuğundan ayrılışına (1969) kadar durum değişmedi.
Fransa'daki siyasi atmosferin değişimiyle başlayan yeni süreç 4 yıl sürdü ve İngiltere, 1 Ocak 1973'te AB'ye üye oldu. Birlikle ilgili tartışmalar da, üyeliğin hemen ardından; üyelere sunulan avantajların İngiltere açısından adaletsiz olduğu gerekçesiyle başladı.
İngiltere’nin ayrıcalıklı üyelik şartlarının yeniden gözden geçirilmesi ve "İngiliz Milletler Topluluğu" ile ilgili bazı kazanımlar sağlanması gibi evrelerden geçen sıkıntılı evlilik, 43 yıl boyunca sorgulanmış ama hiçbir zaman boşanma noktasına getirilmemişti; ta ki bugüne kadar.
Büyük Britanya'nın, AB'yi terk atmek için referandum noktasına nasıl geldiğiyle ilgili yapılan değerlendirmelerde iki unsur ön plana çıkıyor. Bunlardan ilki, iktidardaki Muhafazakâr Partinin AB'ye yönelik kuşkulu bakışı, diğeri de Euro bölgesinde yaşanan kriz.