Ülke basınında, ANO Genel Başkanı Babis’in danışması Jan Rovensky yerine aynı isti taşıyan çevre aktivisti Jan Rovensky’ye gönderdiği yazışmaların ortaya çıkması üzerine aktivist Jan Rovensky, sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
Rovensky, Babis’in daha önce de birçok kez kendisine yanlışlıkla mesajlar gönderdiğini ve bunların içeriğini hiçbir zaman kamuoyuyla paylaşmadığını, bazılarını görmezden geldiğini, bazılarına ilişkin de geri bildirimde bulunarak uyardığını ifade etti.
Babis’in gönderdiği elektronik postada Dışişleri Bakanı Lipavsky’nin kirli ilişkilerinin araştırılması ve bakanın ailesine yönelik de bazı ifadelerin bulunduğunu kaydeden Rovensky, ANO liderinin bu yaklaşımıyla çizgiyi aştığını belirtti.
Basına sızan elektronik postaya ilişkin açıklamada bulunan Dışişleri Bakanı Lipavsky de metinde yer alan ifadeleri "tiksindirici" bulunduğunu belirterek, Babis’i, ülkede komünizmin hakim olduğu dönemde gizli polis teşkilatının kullandığı yöntemlere benzer yollara başvurmakla suçladı.
Dışişleri Bakanı Lipavsky, 10 Mart’ta bir televizyon programında Babis’in ülke için "güvenlik sorunu" olduğunu ve dış politikaya ilişkin bilgisinin olmadığı suçlamasında bulunmuştu.
Rovensky, Babis’in daha önce de birçok kez kendisine yanlışlıkla mesajlar gönderdiğini ve bunların içeriğini hiçbir zaman kamuoyuyla paylaşmadığını, bazılarını görmezden geldiğini, bazılarına ilişkin de geri bildirimde bulunarak uyardığını ifade etti.
Babis’in gönderdiği elektronik postada Dışişleri Bakanı Lipavsky’nin kirli ilişkilerinin araştırılması ve bakanın ailesine yönelik de bazı ifadelerin bulunduğunu kaydeden Rovensky, ANO liderinin bu yaklaşımıyla çizgiyi aştığını belirtti.
Basına sızan elektronik postaya ilişkin açıklamada bulunan Dışişleri Bakanı Lipavsky de metinde yer alan ifadeleri "tiksindirici" bulunduğunu belirterek, Babis’i, ülkede komünizmin hakim olduğu dönemde gizli polis teşkilatının kullandığı yöntemlere benzer yollara başvurmakla suçladı.
Dışişleri Bakanı Lipavsky, 10 Mart’ta bir televizyon programında Babis’in ülke için "güvenlik sorunu" olduğunu ve dış politikaya ilişkin bilgisinin olmadığı suçlamasında bulunmuştu.