Mehmet Günsür, GQ Türkiye’nin Kış 2020 sayısı için verdiği röportajda, “Hayatı seviyorum. Meslek yüzünden de hayatı ve insanları tanımak, bilmek zorundayım” şeklinde konuştu.
“Yaş aldıkça daha konforlu yaşamak istiyorsun” diyen 44 yaşındaki oyuncu, “Duygusal alışverişinin olmayacağını anladıysan, içinde bulunmak istemediğin bazı durumlardan çok daha rahat ayrılıp sıyrılabiliyorsun. Nasıl göründüğünü hiç iplemeden sandaletle çorap giyebilmek gibi bir şey yaşlılık” ifadesini kullandı.
Günsür yaşı ilerledikçe yaşadığı değişimi şöyle anlattı: “80 yaşında bile olsam sandalet-çorap kombinasyonuna kadar gelir miyim bilmiyorum gerçi. Ama öyle bir konfor getiriyor yaş sana, anlatabiliyor muyum? Kendimle baş başa kalmayı da eskiye nazaran daha çok seviyorum. Eskiden de severdim ama artık daha yalnız bir hayvana dönüştüm galiba.”
Günsür ayrıca, “Yurt dışında yaşıyorum, buraya geldiğimde bir otelde kalıyorum ve o yalnızlık durumu beni besliyor. Evdeyken çok kalabalığım, o yüzden çalışmak o anlamda da beni dinlendiriyor. O yalnızlık durumu güzel bir yere oturuyor. Çok çalıştığım zamanlarda, evden uzakta, o kadar süre yalnız bir hayvan olarak yaşadıktan sonra, dönüşteki o curcuna acayip geliyor. Ama sonuçta kalbim orada atıyor her zaman. Üç tane çocuk var. Çocukların hepsinin ayrı durumları var, hepsinin ayrı anları, ayrı problemleri, ayrı kaliteli zaman ihtiyaçları var. Hayat yoğun yani. Yalnızlıktan hoşlanıyorum diyorum ama bayağı kalabalık hayatım” diye konuştu.
Günsür’ün babalıkla ilgili yorumu şöyle: “Herkesin rahatlığı, konforu, eğitimi senin sorumluluğunda neticede. Can yetiştiriyorsun sonuçta. Bu dünyaya faydalı olacak insanlar yetiştirmek istiyorsun. Onun için de yapman gereken şeyler oluyor doğal olarak. Şimdiye dek iyi başardığımızı düşünüyorum ama daha önümüzde çok yol var tabii... Çocuklar müthiş. Her gün seni şaşırtıyorlar. Onlar sayesinde kendine de şaşırıyorsun gururla karışık.”
Günsür hayata bakışını şöyle özetledi: “Böyle bir dünyada insan refleks olarak kendini korumayı öğreniyor. Gamsız olmak insanın ömrünü uzatan bir şey. Ama geldiğimiz noktada ne kadar gamsız olabiliriz, onu da bilmiyorum. Sonuçta kendi enerjimin bozulmaması için elimden geleni yapıyorum. Neyim varsa paylaşıyorum bu dünyayla, en azından benim paylaştığım şeyler hayatın iyi tarafında kalsın, olumlu olsun derdindeyim. Kendimi mümkün olduğunca düzgün tutayım ve bunu yayayım insanlara diye uğraşıyorum.”
