Türkiye'nin 4. büyük gölünde harekete geçildi: 90 kişilik ekip çalışıyor

Türkiye'nin dördüncü büyük gölü olan Eğirdir Gölü'nde, alg patlaması ve biyolojik kirliliğin etkilerini azaltmaya yönelik temizlik çalışmaları 2025 yılında da tüm hızıyla sürüyor. Göl yüzeyinde kötü görüntüye ve kokuya neden olan yosun ve sucul bitkiler, özel araçlarla toplanarak bertaraf ediliyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan 9 maddelik eylem planı çerçevesinde, göldeki su kalitesinin artırılması hedefleniyor. Bu kapsamda, karada ve suda çalışabilen amfibik ot biçme makinesi kullanılarak göl yüzeyinde biriken yosunlar temizlendi.

Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında başlatılan çalışmalar, göl çevresindeki ekosistemi korumak adına hız kesmeden devam ediyor.

YOSUNLAR BERTARAF EDİLDİ

Temizlik çalışmaları sırasında yaklaşık 600 çuval yosun toplandı. Çuvallanan yosunlar vinç yardımıyla kamyonlara yüklenerek Isparta Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi'ne gönderildi. Çalışmalar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, GİSAŞ ve Eğirdir Belediyesi işbirliğiyle yürütülüyor.

90 KİŞİLİK EKİP ÇALIŞMALARA KATILIYOR

Eğirdir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Pınar Kesiktaş, 90 kişilik bir ekibin temizlik çalışmalarında görev aldığını ifade etti. Görevli ekip, yosunları tırmıklarla çuvallayarak bertaraf işlemlerini sürdürüyor. Kesiktaş, çalışmalara Eğirdir Belediye Başkanı Mustafa Özer'in ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın destek verdiğini belirtti.

KORUMA STATÜSÜ

Eğirdir Gölü ve çevresindeki alanlar, "Kesin Korunacak Hassas Alan", "Nitelikli Doğal Koruma Alanı" ve "Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" statüsüyle özel koruma altına alınmış durumda. Bu düzenlemeler, bölgedeki doğal zenginliklerin korunmasını ve ekosistem dengesinin sağlanmasını hedefliyor. Devam eden temizlik çalışmalarıyla göldeki biyolojik çeşitliliğin korunması ve su kalitesinin artırılması amaçlanıyor. Göl yüzeyindeki yosunların temizlenmesi, hem çevresel sağlığı iyileştirmek hem de bölgenin doğal güzelliğini korumak adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.