Köylerde hayvancılık yaparak geçimini sağlayan besicilerden Abuzer Güngör, “Muş’un Karabey köyünde oturuyoruz. Ağabeyimle beraber hayvancılık yapıyoruz. İlkbaharın başlarında geldiğimiz yaylada kışın ortasına kadar kalıyoruz. Hayvanlarımızın doğumu yaklaşıyor. Burada tek yaşıyoruz. İki aylık kış sürecinde burada tek kalıyorum. Hayvanları sabah ahırdan bırakınca saman ve arpa veriyorum. Ondan sonra karın üstünde götürerek yazın topladığımız yaprağı ve hazırladığımız samanı veriyoruz. Söğüt dallarını veriyoruz. Tabii hayvancılık zor. Hayvanları karın üstünde gezdiriyoruz. Islanıyoruz bazen. Soğuk oluyor, kar yağıyor. Ama mecburuz hayvanları beslemeye. Belimize kadar kara batıyoruz. Tabii her zaman tedbirli geziyoruz. Ateşimiz olsun, yemeğimiz olsun her zaman yanımızda. Acıktığımız zaman ateşimizi yakıyoruz, çayımızı demliyoruz. Islandığımızda kıyafetlerimizi değiştiriyoruz. Yanımızda çorap olsun, elbiselerimiz olsun, her zaman fazladan bulunduruyoruz. Akşam saat 16.00 gibi hayvanlarımızı tekrar ağılın yanına götürüyoruz. Aç olurlarsa tekrar saman veriyoruz. Sonra eve gidiyorum. Tek olduğum için ateşimi yakıyorum, yemeğimi hazırlıyorum. Sabah tekrar iş başı yapıyoruz” dedi.