Akoğlu’nun savunmasına ise mahkeme itibar etmedi.
Sanığın genç kızın olay günü eve gelerek, “Sen nasıl erkeksin böyle erkeklik mi olur dediği, evden çıkmasına mani olduğunu, ensesini çizdiğini, silahı eline aldığını, tartışma yaşanırken silahı çekiştirdiğini ve silahın birden patladığını” anlattığı savunmasının inandırıcı olmadığına dikkat çekilen kararda, “Sanığın mermi sürülü şekilde silahını yağladığını, tabancanın tutukluluk yaptığı için mermiyi sürdüğüne ilişkin savunması, maktulün ‘elinde olduğunu iddia ettiği silahın kabzasıyla kafana vururum’ şeklindeki savunmasının kendi içerisinde tutarsız ve hayatın olağan akışına uygun olmadığı anlaşılmış olup sanığın suçlamalardan kurtulmaya yönelik olduğu değerlendirilen savunmasına itibar edilmemiştir.” denildi.
Kararda, maktulün sanığa yönelik haksız tahrikine ilişkin bir delil bulunmadığı, savunmasının suçtan kurtulmaya ya da daha az ceza almaya yönelik olduğu da değerlendirildi.