'Cumhur İttifakı'ndan Yenikapı'da 'Büyük İstanbul Mitingi'

''Cumhur İttifakı'', İzmir ve Ankara'dan sonra üçüncü büyük mitingini İstanbul'da yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitinge 1 milyon 600 bin kişinin katıldığını söyledi. Erdoğan turizmdeki yeni yatırımların İstanbul'a fazladan 5 milyon turist ve 3 milyar dolar gelir getireceğini söyleyerek Yenikapı'ya inşa edilecek liman ve Galataport projesini örnek gösterdi. Cumhurbaşkanı, ''Finans sektörünün içinde olanlar, kalkıp da 'piyasadan dövizleri toplayın, döviz yükselecek, şöyle olacak, böyle olacak' bu tür provokatif eylemlerin içine giriyorsanız, bunun bedelini çok ağır ödeyeceksiniz'' ifadesini de kullandı. MHP lideri Bahçeli ise ''İstanbul, Cumhur İttifakı'nın hassasiyet ve haysiyet merkezidir'' dedi. Binali Yıldırım da, ''Ey İstanbul, ey gençler gelin birlikte bu şehri akıllı şehir yapalım. Bu uğurda birlikte çalışmaya, benim kankam olmaya gençler var mısınız?'' şeklinde konuştu.

Haberler ntv.com.tr, Anadolu Ajansı 24.03.2019 - 20:59

''Cumhur İttifakı''nın, İzmir ve Ankara'dan sonra üçüncü büyük mitingi İstanbul'da gerçekleştirildi.

ERDOĞAN, MİTİNGE KATILANLARIN SAYISINI AÇIKLADI

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yenikapı'daki "Büyük İstanbul Mitingi"ne 1 milyon 600 bin kişinin katıldığını bildirdi. Erdoğan, "Sağduyunun Birlikteliği" sloganıyla düzenlenen mitingde konuşma yapmak üzere çıktığı platformda vatandaşları selamladı. Bu sırada "Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi" adlı şarkıya eşlik eden Erdoğan, "Rabia" işareti yaptı.

Sözlerine, "Ey İstanbul, sevda nedir bilmezken sevdalı olduğum şehir. Gök kubbenin altında, kubbeler arasında nakış gibi işlenen şehir. Ey şehadetlerle alınan, şehitleriyle şahlanan şehir. Alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimizin İslam alemine işaret ettiği, ashabıyla gazaya koştuğu şehir. Asr-ı Saadet'ten gelen misafiriyle şereflenen şehir. Fethi, Fatih Sultan Mehmed Han'a nasip olan şehir. Tekbirlerle alınan, tevazuyla girilen, aşkla mamur edilen şehir. Adaletin, huzurun, hakikatin, hakkaniyetin hakim olduğu şehir. Her inançtan, kökten, kesimden insanın güvenle yaşadığı eman şehir. Herkesin gözü olduğu, gözdesi olduğu İslam şehri. Seni yürekten selamlıyorum İstanbul." diye başlayan Erdoğan, İstanbul'un Ayasofyası'yla, Sultanahmet Camisi'yle, en son Büyük Çamlıca Camisi'yle göz kamaştırdığını anlattı.

"Marmarayı'yla, Avrasya Tüneli'yle, Boğaz'a gerdanlık gibi dizilen köprüleriyle kıtaları birleştiren İstanbul. Üzerine şiirler yazılan, resimler yapılan ve bağrında nice sanatçıları barındıran İstanbul. Sizleri aşk ile selamlıyorum İstanbul" diyen Erdoğan, Yenikapı'nın bugün bir başka güzel olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Elhamdülillah gözümüzün görebildiği kadarıyla muhteşemsin İstanbul. İşte böylesi yürekler fethetmişti İstanbul'u. İşte böylesi bir iman, aşılmaz denilen surları yerle yeksan etmişti. İşte böylesi bir azim, asırlarca İstanbul'a dünyayı yönettirmişti. 15 Temmuz'un hemen ardından 7 Ağustos'ta yine bu meydanda bir araya gelip, dosta, düşmana birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi göstermiştik. Yenikapı ruhu, İstanbul'u fethedip bize emanet eden ruhun devamıdır. Bugün Sayın Bahçeli ile AK Parti'ye ve Milliyetçi Hareket Partisi'ne gönül vermiş kardeşlerimle, Cumhur İttifakı'na inanan, güvenen tüm kardeşlerimle işte bu İstanbul için bir kez daha Yenikapıda'yız. Şu anda aldığım resmi rakam, 1 milyon 600 bin. Demek ki 1 milyon 600 bin tek yürek olduk, tek gönül olduk, bir olduk, beraber olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk."

Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhur İttifakı sadece iki partinin değil, tüm Türkiye'nin, tüm milletin ittifakıdır. Böyle olduğu için de Türkiye'yi hedef alan herkes, Cumhur İttifakı'na saldırıyor. İçeriden ve dışarıdan ne yaparlarsa yapsınlar boş. Biz milletimizle birlikte Allah'ın izniyle, bir çağın kapanıp bir çağın açıldığı bu şehri, kıyamete kadar bir İslam şehri, bir Türk şehri olarak korumaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

İstanbul'un Ebu Eyyub el-Ensari'nin rüyası, Fatih Sultan Mehmed'in emaneti, Yavuz Sultan Selim'in gözbebeği, Kanuni Sultan Süleyman'ın nefesi, Sultan Abdülhamid'in namusu olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu şehir ki Gazi Mustafa Kemal'in son nefesidir. Şehit Başbakan Adnan Menderes'in hayalidir. Merhum Turgut Özal'ın rüyasıdır. Merhum Necmettin Erbakan Hocamızın duasıdır. Merhum Alpaslan Türkeş'in sevdasıdır. Bu şehir bizim de hizmetkarı olmaktan şeref duyduğumuz, davamız, aşkımız, sevdamız, hayalimiz, duamız, her şeyimizdir. İstanbul'u halkıyla bir olup 25 senede bu şehri sadece -CHP ne demektir, çöp, çukur, çamur- bunlardan kurtarmakla kalmadık, bölgesinin ve dünyanın parlayan yıldızı hale getirdik. Asırlar sonra İstanbul'u yeniden dünyanın merkezi şehirlerinden biri yaptık" değerlendirmesini yaptı.

"İŞTE DEMOKRASİNİN, MİLLİ İRADENİN KALESİ İSTANBUL BU"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi öyle bir ses verelim ki İstanbul'un tüm ilçelerinden, mahallerinden, hanelerinden duyulsun ama dünya da duysun" diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ey İstanbul, 31 Mart'ta İstanbul'u daha da yükseltmek için Cumhur İttifakı'nın yanında yer almaya var mısın Ey İstanbul 31 Mart'ta gözleri hala sende olanlara cevaplarını vermeye hazır mısın Ey İstanbul, 31 Mart'ta hala senin camilerinden, minarelerinden dalga dalga yayılan ezanlarına, göklerinde nazlı nazlı dalgalanan bayrağına tahammül edemeyenlere mesajını vermeye hazır mısın Ey İstanbul, 31 Mart'ta İstanbul'un yönetimini değil, ülkemizin ve milletimizin kazanımlarını hedeflerini derslerini veremeye hazır mısın Ey İstanbul 31 Mart'ta seni aşkla sevip hizmet edenlerle, seni çarpık ittifaklarının manivelası yapmak isteyenlerin tefrikini yapmaya var mısın Maşallah... İşte fethin İstanbul'u bu. İşte üç kıta, 7 iklime hükmeden İstanbul bu. İşte demokrasinin, milli iradenin kalesi İstanbul bu."

Erdoğan, vatandaşların tezahüratları üzerine "Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Hanım kardeşlerimin şu cevvaliyeti var ya, kaleyi içeriden fethedeceğiz, ben buna inanıyorum. Zaten kale içeriden fethedilir" dedi.

Seçime bir hafta kaldığını ve gece, gündüz çalışmaya devam edeceklerini aktaran Erdoğan, "İnşallah 1 Nisan'dan sonra bu zaferle beraber yine burada, şöyle çok fazla da uzatmadan bir de zaferin şenliğini yaparız. Ona da hazır mıyız Öyleyse çok çalışacağız. İşi hafife almayacağız. 15 Temmuz'un kahraman şehri İstanbul, Rabbim hepinizden razı olsun" şeklinde konuştu.

İstanbul'u sadece aşkla sevmekle kalmayıp kente aşkla hizmet ettiklerini ifade eden Erdoğan, 1994'te Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu andan itibaren, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı döneminde de şehre yapılan her hizmetin bizzat takipçisi olduğunu vurguladı.

Her alanda şehri tarihinde görülmedik hizmetlerle, hedeflerine hazırlamanın gayreti içinde olduklarını dile getiren Erdoğan, alandaki ekranlardan 17 yılda İstanbul'a yapılan yatırımları gösterdi.

Erdoğan, "Bay Kemal ne diyor '17 yılda ne yaptınız'. Eline, diline dursun. Bak izle, izle. Haliç Kongre Merkezi'nde de aday tanıtımı yaptı. Buna rağmen, 'Ne yaptınız ' diyor. Haliç'in bataklığını bilmez ki. Türkiye'den haberi yok. Millet bahçelerini görüyor musunuz Bay Kemal gel bir Marmaray'dan geç. Avrasya Tüneli'nden geç. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden bir geç. Osmangazi Köprüsü'nden bir geç. Gözü var görmez, dili var hakkı söylemez. Niye Kalpleri mühürlü" diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul'dan belediye başkan adayı olduğunda Kağıthane'yi Kağıttepe yaptığını belirten Erdoğan, belediye başkanı olduğu zaman kentte 50 bin doğal gaz abonesi olduğunu, cezaevine girerken bu sayının 1 milyon 250 bine geldiğini, şu an ise doğal gaz abonesi sayısının 5,5 milyona ulaştığını anlattı.

Kente çöp gazından elektrik üreten tesisler, yeşil alanlar ve spor tesisleri yapıldığını dile getiren Erdoğan, "Şimdi gelelim CHP'nin İstanbul'una." diyerek, kentte o dönem susuzluk yaşandığı, hava kirliliğinin olduğu ve çöp yığınlarının bulunduğu görüntüleri ekranlardan gösterdi.

"Bay Kemal bu sizin İstanbul işte" diyen Erdoğan, o dönemde susuzluk yaşandığını, hava kirliği ve çöpün çok olduğunu anlattı. Erdoğan, bu şekilde devralınan İstanbul'da hava kirliliği, çöp sorunu ve susuzluk sıkıntısının kalmadığını dile getirdi.

Erdoğan, 140 kilometre uzaktan dağları delerek Istranca'dan kente su getirildiğini, yine Melen'den 180 kilometreden İstanbul'a su taşındığı, boğazın altından Anadolu'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan da Anadolu'ya, içinden araç geçecek kadar büyüklükte tünel yapıldığını, bununla da kentte 2040'a kadar su sıkıntısı yaşanmayacağını kaydetti.

"Bay Kemal sen bu işlerden anlamazsın. Getirdiğin kişi, şu anda İstanbul'un bir ilçesinin belediye başkanı" diyen Erdoğan, partisinin belediye başkan adayının yıllarca Ulaştırma Bakanlığı, Başbakanlık ve TBMM Başkanlığı yapan, büyük bakan Binali Yıldırım olduğunu, böyle bir kente de rastgele bir ismin yakışmayacağını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin Ankara'ya da kenar köşe bir ilçenin belediye başkanını aday gösterdiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

"İki kez kaybetti. Bizim adayımız 5 dönem Kayseri gibi büyükşehirin belediye başkanı olan, daha sonra belediyeciliğin devletteki üst makamı Çevre ve Şehircilik Bakanlığını yapan, yeni yönetim sistemiyle degenel başkan yardımcısı yaptığım ve yerel yönetimlerden sorumlu Mehmet Özhaseki kardeşimizi de Ankara'ya büyükşehir belediye başkanı yaptık. Olacak. Onun için diyorum böyle, inanıyorum. Çünkü dün resmi rakamla Ankara'daki mitingimizde de 450 bin kişi vardı. Rastgele, üzerinde birçok spekülasyonun olduğunu, kenar köşe bir ilçe belediye başkanını getirdi İzmir'e belediye başkanı adayı yaptı. Hakkındaki spekülasyonlar çok ileri. Terör örgütüyle el ele, iç içe, geçmişi itibarıyla ne yazık ki kirli. Böyle birisini İzmir'e layık gördüler."

Erdoğan, kendilerinin de İzmir'e Denizli'de iki dönem belediye başkanlığı yapan, daha sonra ekonomi bakanlığı da yapan Nihat Zeybekçi'yi getirdiklerini belirterek, "Bu şehirlere sıradan birileri olmaz. Bay Kemal'in böyle bir yönetim kabiliyeti yok. İnanın beş koyun verin, kaybedip gelir. Yok, ufuk, mufuk. Ufku olmayanın, yönetim kabiliyeti de olmaz" dedi.

"BARIŞIN KARARLARI VERİLECEK"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'a neler yaptıklarını özetleyen bir film gösterdiklerini anlatarak, bir sürpriz daha yapmak istediğini söyledi.

"Hani bizim meşhur bir yaslı adamız var ya. Bakın biz yaslı adamızı da şu anda ne hale getirdik" diyen Erdoğan, Yassıada'daki çalışmalarını ekranlardan göstererek, adanın uluslararası toplantıların ve görüşmelerin merkezi haline getirileceğini, çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu söyledi.

Erdoğan, Adnan Menderes ve iki arkadaşının idam karanının verildiği adada barışın ve özgürlük mücadelesinin kararlarının verileceğini ifade ederek, "Onunun için biz buraya Demokrasi ve Özgürlükler Adası adını koyuyoruz. İnşallah seçimden kısa bir süre sonra da buranın resmi açılışını yapacağız. Uluslararası toplantılarımızı da inşallah burada yapacağız. Dünyada bazı böyle ilginç örnekler vardır, bunun için de en güzel örnek olsa olsa burası olur dedik. Bir taraftan yaslı ada onun karşısındaki Sivri adayı da buraya ek olarak projenin içerisine koyduk. Bu da hayırlı olsun. Bunlar gören gözler, duyan kulaklar, konuşabilen diller içindir. Kalbi kararmış olanlara, gönlü örümcek bağlamış olanlara bunların hiç biri bir şey ifade etmez" diye konuştu.

"NEREDEN NEREYE"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bakanlıkların yanında büyükşehir belediyelerinin çok büyük hizmetlere imza attığını dile getirerek, toplu taşımada 1994 öncesinde kentte 1596 otobüsü olduğunu, Ikarus marka bu otobüslerin pislikten geçilmediğini, kokudan durulmadığını, oturulan yerden mazot ve yağla kalkıldığını söyledi.

Bunun CHP zihniyeti olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Benim milletime Ikarus otobüsler layık mı ya. Milletime niçin Mercedes olmasın, Man olmasın, BMC olmasın. Bunları getirmemiz lazım. Diğerlerinde de havalandırma falan yoktu. Ama bunlarda havalandırmayla, her şeyiyle bu otobüsler İstanbul'da sefere çıktı. Sayıyı nereye tırmandırdık. 6 bin 265 araçta, 775 hatta İstanbul'a ve İstanbulluya hizmet etmeye başladılar. Şu anda günde ortalama 4 milyon İstanbulluyu bunlar taşıyor. Otobüslerimizin yarısında ücretsiz internet hizmeti de veriliyor. Nereden nereye. 1994'te sadece 10 deniz otobüsü olan İstanbul'da bugün 57 yolcu gemisi ve 2 arabalı vapur ile 22 hat ve 110 iskelede deniz ulaşımı veriyoruz. Sadece yollar inşa etmiyor şehir trafiğini de doğrudan etkileyen park sorununa kalıcı çözümler getirdi. İstanbul'un otopark kapasitesini yüzde binin üzerinde artırarak 42 bin araç kapasitesine ulaştık. Hedefimiz 2023'e kadar otopark kapasitemizi 123 bin araca çıkartmaktır."

Erdoğan, kente su konusunda ayrıca Türkiye'nin büyük çaplı çelik boru hattı olan Ömerli Çamlıca İsale Hattının hizmete alındığı vurgulayarak, Haliç'teki temizle çalışmasının da dünyada örnek bir adım olduğunu söyledi.

Kasımpaşalı olduğunu, sandalla Haliç'te karşıdan karşıya geçerken zorlandıklarını, belirlenen adacıkların arasından sandalla geçerken adeta çalım attıklarını belirten Erdoğan, birçok üniversitedeki hocaların tek çare olarak Haliç'in doldurulmasını söylediğini anlattı.

"Bunun hesabını tarih bizden sorar, doğa bizden sorar. Nasıl bu güzelim yeri hafriyatlarla dolduracağız. Olmaz." dediklerini ifade eden Erdoğan, çalışmaları uzattıklarını, sonunda da anlaştıkları firmanın gayretiyle de Haliç'in temizlendiğini, yaklaşık 2,5 milyon metreküp balçık çıkarıldığını aktardı.

Erdoğan, balçığın da 9,5 kilometre uzaklıktaki Alibeyköy'deki taş ocağına adeta petrol boru hattı gibi bir sistemle pompaladıklarını, çamurun ocakta kaldığını, süzülen suyun da tekrar Haliç'e gönderildiğini dile getirdi.

Bu şekilde 650 bin metrekarelik bir alan kazanıldığını ve devasa bir oyun parkı yapıldığını vurgulayan Erdoğan, çevresinde de yerleşim alanının oluşmaya başladığını kaydetti.

Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nin yerinin de Sütlüce'de kesim merkezi olduğunu, bölgede sakatatçıların bulunduğunu belirterek, "O muhteşem Haliç Kongre Merkezi yapıldı. Etraf bir anda değişti. Bay Kemal, sen geldin geçenlerde orada aday tanıtımı yaptın" dedi.

CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun "AK Partili belediyelerde kültür merkezleri yok." dediğini hatırlatan Erdoğan, "Gel, gez, gör de nerelerde ne var öğren. Kaldı ki sen aday tanıtımını bile Haliç Kongre Merkezi'nde yaptın" diye konuştu.

Haliç Kongre Merkezi'nin 3 bin kişi kapasiteli olduğunu hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sana bir örnek daha vereyim, İstanbul'da Harbiye Kongre Merkezi'ni de bu CHP zihniyeti bize yaptırmak istemedi. Biz dedik ki 'İsteseniz de istemeseniz de biz bunu yapacağız.' Yerin altında, orada da yine 3 bin 300 kişilik kongre merkezi yaptık. Yanında da Muhsin Ertuğrul.... O tiyatroyu da büyüttük. Tamamen yıktık, büyüttük. 'Yapmazlar.' dediler, 'Buraya cami yaparlar.' dediler. Bunların işi gücü zaten yalan iftira, başka işleri yok. Ne oldu? Muhsin Ertuğrul'u yaptık, yanında Harbiye Kongre Merkezi'ni yaptık, yerin altında. Bu zeka meselesi, plan meselesi, proje meselesi. Çalışırsan olur, düşünürsen olur ve bu mesele aşk meselesi, aşk. Dertli olacaksın, dertli. Arayan mevlasını da bulur, belasını da bulur. Biz mevlamızı bulduk. Hamdolsun, şu anda buralar ne hizmetler veriyor."

"BUNLAR BİZİ BİRBİRİMİZE BAĞLAYAN BAĞLAR"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'a yapılacak yatırımlardan da bahsederek, sözlerine şöyle devam etti:

"Bak sana şimdi bir müjde daha vereyim Bay Kemal. Temelini attık, nasip olursa Atatürk Kültür Merkezi'ni de kısa bir zamanda bitireceğiz ama sizlerin yaptığı gibi bir Atatürk Kültür Merkezi değil, dünyada parmakla gösterilen bir Atatürk Kültür Merkezi yapıyoruz. Yani bizim bir yerde opera binamız olacak ve daha büyük, çok daha işlevsel, her yönüyle muhteşem şu anda hızla inşaat devam ediyor. Herhalde bitirdikten sonra orada bir konserimize gelirsin. Değil mi? Biz çağırırız, bizim nankörlüğümüz yok. Ankara'dakine gelemiyor. Ankara'da külliyenin içerisinde biliyorsunuz muhteşem bir bizim opera binamız var. İnşallah 29 Ekim'de Fazıl Say'ın orada bir konseri olacak ve 29 Ekim'de kendisinin inşallah bir güftesi, bir bestesi olacak ve orada konseri olacak. Bizim derdimiz 'Sen hangi zihniyettensin', 'Sen hangi zihniyettesin' değil. Gelin, tek millet olalım."

Mitinge katılanlarla "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" ve "Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız." söylemini yineleyen Erdoğan, "Buna kim bir şey diyebilir? Tek millete bir şey diyebilir miyiz? Tek bayrağa, tek vatana, tek devlete? Bunlar bizi birbirimize bağlayan bağlar. Bundan daha güzeli olur mu? Biz halkımızı Allah için seviyoruz. Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Abaza'sı, Roman'ı, Boşnak'ı, Arnavut'u ayrım yok. Yaratılanı yaratandan ötürü sevdik, bu yola da böyle çıktık" diye konuştu.

"300 BİN HANENİN YILLIK İHTİYACINI KARŞILAYACAK KADAR ELEKTRİK ÜRETİYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP döneminde Ümraniye'deki vahşi çöp depolama merkezinde patlama yaşandığını ve 39 vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatarak, "Bu 39 kişinin hesabını kim verecek? Bay Kemal, sizin geçmişiniz işte. Niye modern bir depolama yapmadınız, yapamadınız?" diye sordu.

Erdoğan, kendileri döneminde ise süratle modern depolamaya geçtiklerini, 18 atık yönetim tesisiyle İstanbul'u temiz ve sağlıklı bir metropole dönüştürdüklerini aktardı.

Yılda 420 bin ton ambalaj atığını kaynağında ayrıştırarak geri dönüştürdüklerini ve günde 19 bin ton çöpü işlediklerini anlatan Erdoğan, "Organik atıkta her yıl ortalama 20 bin ton kompost üretip tabiattan geleni tabiata döndürüyoruz. Bir zamanlar çöplerin bile toplanmadığı İstanbul, bugün 3 çöp gazından elektrik enerjisi üretim tesisine sahiptir. Avrupa'nın en büyük tesislerinden biri olacak Kemerburgaz Katı Atık Yakma ve Enerji Üretim Tesisi'nin yapımına başladık. 1 yılda İstanbul'da toplanan çöplerden 300 bin hanenin yıllık ihtiyacını karşılayacak kadar elektrik üretiyoruz" bilgisini verdi.

İstanbul'un yeşil alanlarının toplamını, 10 milyon metrekareden 6 kat artışla 60 milyon metrekareye çıkardıklarını kaydeden Erdoğan, bugüne kadar 485 semt, bölge ve köy parkı ile yeni mesire alanları inşa ettiklerini, 21 parkın inşasının ise devam ettiğini söyledi.

Göreve geldiklerinde İstanbul'da sadece 4 spor salonu olduğunu belirten Erdoğan, kente 47 spor salonu kazandırdıklarını, "Herkes spor yapabilsin" diye park ve bahçeleri de spor aletleriyle donattıklarını ifade etti.

Halen 17 spor salonunun yapımının sürdüğünü kaydeden Erdoğan, "Çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan korumak ve erken yaşta sporla buluşturmak için 223 okula spor salonu yaptık. 27 okulun spor salonu yapımı devam ediyor. İstanbul'a daha önce hiç olmayan 6 gençlik merkezi inşa ettik" dedi.

İSMEK'i dünyanın en büyük halk üniversitesi olarak nitelendirerek, kurumun belediye başkanlığı döneminde faaliyetine başladığını hatırlatan Erdoğan, kurumun 39 ilçedeki 242 kurs merkeziyle 307 branşta, 752 programla meslek ve sanat eğitimi verdiğini ve bugüne değin 3 milyon kursiyeri mezun ettiğini vurguladı.

Erdoğan, kurdukları "Beyaz Masa"nın da 7 gün 24 saat İstanbulluların hizmetinde olduğunu belirtti.

''YILDIRIM, İSTANBUL'A BÜTÜN DENEYİMLERİNİ KOYACAK"

Binali Yıldırım'ın tecrübeli bir yönetici olduğunu dile getiren Erdoğan, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Binali Yıldırım kardeşim, bugüne kadar elde ettiği tecrübesiyle bir defa İstanbul'a tecrübede bir abide olarak bütün deneyimlerini koyacak. Bütün bunlarla beraber çok ciddi çalışma noktasında da hırsı olan bir arkadaşımız. Öyle gideyim erken yatayım, yok 8 saat mesai filan anlamaz. Gece geç saatlere kadar çalışır. Böyle de birisi. Öyle yürüdük bu yolda. Şimdi, bu gayretini, bu tecrübesini tamamıyla İstanbul'a teksif etmeye hazırlanıyor. Dünyanın pek çok ülkesinde elde ettiği tecrübesi var. Onları da İstanbul'a taşıyacak" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi biz bir şey daha yapıyoruz, yaklaşık 6 katrilyon lira maliyeti olan Tuzla Biyoteknoloji Vadisi'ni kuruyoruz" diyerek, alanda bulunanlara dev ekranlardan projeye ilişkin görüntüleri izletti.

Erdoğan, "Bu Biyoteknoloji Vadisi, Tuzla'ya ve İstanbul'a ayrı bir güç katacak. Peki ne olacak? Burada antikordan aşıya, lensten kemoterapi ilacına kadar pek çok katma değerli ürün üretilecek, 20 bin kişiye doğrudan istihdam sağlanacak. Bayrampaşa'da üniversitelerin araştırma merkezleri kurabilecekleri şirketlerin, girişimcilerin, merkez ve yerel yönetimlerin iş birliği halinde çalışabilecekleri 1,5 katrilyon lira maliyeti olan bir teknoloji merkezi kuruyoruz. Bu merkez, tam kapasiteye eriştiğinde aynı anda 6 bin 500 kişinin çalışacağı bir alan haline gelecek. Pendik'te girişimci gençlerimize ve şirketlerimize yardımcı olmak için 3,5 katrilyon lira maliyetle teknoloji geliştirme merkezi kuruyoruz. Böylece girişimcilerimizin altyapı sorunlarını çözerek tüm imkanlarını makine, ekipman, insan kaynağı ve Ar-Ge faaliyetleri için ayırabilmelerini temin edeceğiz."

Şehrin her iki yakasında, birer tane sebze, meyve, kuru gıda ve su ürünleri gibi perakende noktalarının ihtiyaç duyduğu malları karşılayacak haller kuracaklarını dile getiren Erdoğan, "Nasıl? Görüyorsunuz, plan hazır, projeler de hazır. Hedef belli. Dersimizi çalıştık, durmak yok" ifadesini kullandı.

Erdoğan, böylece toptancı araçlarının şehir içi trafiğindeki yoğunluğunu da azaltmayı planladıklarını, mevcut hallerdeki yer sıkıntısı nedeniyle buralarda faaliyet gösterme imkanı bulamayan üreticilere de yeni alan açacaklarını söyledi.

Üreticilerin doğrudan perakendecilerle buluşmasıyla gıda fiyatlarını ve bundan kaynaklanan enflasyonu da düşüreceklerine inandıklarını kaydeden Erdoğan, bu halleri 600 trilyon liralık bir yatırımla hayata geçireceklerini ve bin 500 kişiye doğrudan, 4 bin kişiye de dolaylı istihdam sağlayacaklarını aktardı.

Erdoğan, Eyüpsultan Göktürk'te tarımsal teknoloji geliştirme merkezini kuracaklarını, bu merkezde akademi, sertifikasyon merkezi, şirketlerin araştırma geliştirme merkezleri, atölyeler, laboratuvarlar, kent ve mahalle tarlalarının yer alacağını belirtti.

Silivri'de 400 trilyon liralık bir yatırımla jeotermal ve sağlık kampüsünü hayata geçireceklerini kaydeden Erdoğan, hipertermal sınıfında yüksek verimli sıcak su kaynaklarının olduğu Silivri bölgesinde termal ve günü birlik tesis yatırımları yapacaklarını, böylece sağlık turizminde İstanbul'un değerine değer katacağını ifade etti.

GALATAPORT'U ÖRNEK GÖSTERDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gold turizmiyle beraber gelişecek olan termal alandaki sıcak suyun, sera sulamasında kullanılarak tarım yatırımlarına da destek olacağını belirterek, "Turizmde Yenikapı, kruvaziyer limanı ve Galataport Tophane'de biliyorsunuz, oradaki kruvaziyer limanı da İstanbul'un gelirlerini artıracak projelerimizden birisi" diye konuştu.

YENİ FUAR VE KONGRE MERKEZLERİ KURULACAK

Şu anda Tophane'nin inşaatının hızla devam ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Sadece bir kruvaziyer limanı değil, bunun yanında da oradaki tüm tarihi eserler, hem alışveriş yerleri, hem otellerle gerçekten çok çok farklı bir konuma gelecek. Şu anda oranın da zaten girişimcisi Doğuş Grubu'dur. Yani hızla inşaatı devam ediyor. Bittiği andan itibaren inşallah ülkemizin ve uluslararası camianın da hizmetine girecek. Her yıl 500 bin üst gelir grubu turistin giriş yapacağı Yenikapı Kruvaziyer Limanı'na 4 büyük, 4 orta, 4 küçük olmak üzere 12 gemi aynı anda yanaşabilecek. Yani şimdi düşünün buraya bu yanaştığı zaman bu ne demek biliyor musunuz? Buradan Sultanahmet, Fatih bütün buralara yürüyüş yolunda isterse turist otobüsleriyle gitme imkanını bulacak. Bunlar çok daha seri, çok daha hızlı alışveriş yerlerine de ulaşmak suretiyle turizmde bir patlamayı inşallah getirecek."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karaköy'deki mevcut tesislerin, bölgedeki tarihi eserler de yenilenerek 500 bin turiste hizmet edecek modern bir yapıya dönüştürülmesiyle ortaya çıkacağını belirterek, "Tarihi Yarımadayı da kadim şehir olarak ilan ederek, restorasyon seferberliği başlatacağız. İstanbul'daki ticaret hacminin ve istihdam alanlarını artırma hedefimizin en önemli projesi Atatürk Havalimanı, oradaki Millet Bahçesi olacak. Buradaki 11 bin milyon metrekarelik Millet Bahçesi içinde dev bir fuar ve kongre merkezi oluşturuyoruz" dedi.

Pendik'tede 400 trilyon liralık bir yatırımla fuar ve kongre merkezini hayata geçireceklerini dile getiren Erdoğan, hedeflerinin Avrupa'nın 50 milyon ziyaretçiye sahip fuar pazarından yüzde 10 pay alarak, İstanbul'a 5 milyon ilave ziyaretçi getirmek olduğunu vurguladı.

Erdoğan, "Türkiye'nin biliyorsunuz şu anda turizmde çekim alanı bir numara İstanbul'dur, iki numara Antalya'dır ama bunlar yapıldığında İstanbul daha da bu kapasitesini artırmış olacak. Böylece şehir ekonomisine fazladan 3 milyar dolar turizm geliri girecek demektir. Yeni fuar alanlarımızın gelecek 5 yılda ticaret turizmine yıllık 5 milyar dolar, şehir ekonomisine 9,5 milyar dolar, ihracata 50 milyar dolar destek sağlamasını bekliyoruz. Hesaplarımız bunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.

İSTANBUL'A 900 TRİLYON LİRALIK YATIRIMLA DEV FİLM PLATOSU

İstanbul'a 900 trilyon liralık bir yatırımla dev bir film platosu kuracaklarını açıklayan Erdoğan, burasının oyuncu köyü, film setleri, dekor ve çekim alanları, deniz çekimi için su tankı ve dalga üretim sistemi, görsel sanatlar müzesi, sinemaları ile sektörün tüm ihtiyaçlarını karşılayacağını, hedeflerinin 500 milyon dolar film ihracatına ulaşacak bir platoyu kurmak olduğunu anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Harem'den Haydarpaşa Garı'na kadar uzanan bölgede Haydarpaşa Tasarım Merkezi'ni yaptıklarını ifade ederek, şunları söyledi:

"Burada kültür ve sanat merkezleri, tasarım atölyeleri, konferans salonu, sergi alanı gibi alanları şehrimize kazandıracağız. İstanbul'un kuzeyinde yer alan ormanları şehrin içerisine almak ve bu doğal yaşamı deniz ile buluşturmak için 20 koridor planladık. Vadi tabanlarında gerçekleştirilecek yeşil koridorlar, kesintisiz bisiklet ve yaya akslarını da içinde barındırmanın yanında afet anında toplanma mekanları da olarak kullanılacak. Bu projeyle şehrimize 37 milyon metrekare yeni yeşil alan kazandırıyoruz. İstanbul genelinde 22 ilçede 25 yeni kent meydanı yapacağız, İstanbul'un güzelliklerini en iyi şekilde görebilmek için. Avrupa Yakası'nda 7 ve Asya Yakası'nda 11 olmak üzere toplamda 18 alanda seyir terasları oluşturacağız. Denize kıyısı olan 22 ilçemizdeki 170 kilometrelik kıyı şeridini kesintisiz ve engelsiz şekilde düzenleyerek İstanbul halkının hizmetine sunacağız."

İSTANBUL'A 22 YENİ MÜZE

Erdoğan, İstanbul'a 22 yeni müze, 18 kültür merkezi, 12 gençlik merkezi kuracaklarını, Sarayburnu'nda yolu yerin altına alıp, Gülhane Parkı ile denizi birleştireceklerini dile getirerek, "Artık orada yol, Gülhane Parkı ile Sarayburnu'n bölmeyecek. Dolasıyla sahile kadar gelenlerin inme şansı olacak ve şehrimize yeşillikler içerisinde yeni bir meydan kazandırmış olacağız" dedi.

Ayrıca Sirkeci-Yedikule arasında 8,5 kilometrelik kıyı boyunca da sanat hattı oluşturacaklarını müjdeleyen Erdoğan, bu bölgenin kültür, sanat ve tasarım etkinliklerine ev sahipliği yapacağını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehrin her köşesinde 300 mahalleye 955 kreş açacaklarını aktararak, şunları kaydetti:

"İstanbul'daki 200 bin engelli kardeşimize hizmet verecek 17 rehabilitasyon merkezi kuracağız. 39 ilçede 'deneyap' ve 'çocuk atölyeleri', millet kıraathaneleri açacağız. Metro hatlarımızda kullanılan bin 50 metro aracını yerli üretimden temin ederek, bakım maliyetlerini azaltacağız. İstanbul çeperlerinde oluşturulacak 6 yeni lojistik merkez sayesinde ağır vasıta araçlarının şehir merkezine girmesini önleyeceğiz. Bugün Londra'da bırakın ağır vasıtayı, normal araçlar bile belli saatler dışında şehir merkezine giremez ve belli bir bedeli vardır. O bedeli ödeyen ancak oraya girebilir ve bu şehir merkezindeki trafiği rahatlatacaktır. Anadolu Yakası'nda bir, Avrupa Yakası'nda iki olmak üzere kuracağımız üç otogarla, şehirler arası otobüslerin merkeze girmeden ulaşım hizmeti vermesini sağlayacağız."

İstanbul'un 24 farklı noktasında planlanan aktarma merkezlerini, farklı ulaşım sistemlerinin kesiştiği noktalarda projelendirdiklerini belirten Erdoğan, aktarma merkezlerinin, 14 bin araç kapasiteli otoparklarıyla, raylı sistem hatları ve diğer toplu ulaşım araçları arasındaki entegrasyona tabi olacağını aktardı.

İstanbul'un 241 noktasında trafik sıkışıklığına neden olan kavşakları yeniden planladıklarını ifade eden Erdoğan, tali yollardan ana yollara girişlerde akıllı kavşak sistemine geçeceklerini söyledi.

Erdoğan, İstanbul'da bin kilometrenin üzerinde bisiklet yolunu hizmete açacaklarını, bisiklet yollarını toplu taşıma güzergahlarıyla entegre ederek, park etme problemlerini, kiralama ve paylaşma sistemiyle çözeceklerini, akıllı bisikletlerin bulunduğu mevcut 140 durakta bin 500 adet olan bisiklet sayısını, 5 yıl içinde 520 durağa ve 10 bin bisiklete çıkartacaklarını kaydetti.
"ŞÖYLE CHP BELEDİYELERİNİN OLDUĞU YERE BAKIN, NE YAPMIŞLAR ACABA?"

Adalar'da 274 adet elektrikli faytonu devreye alarak, bu konuda yaşanan kötü görüntüleri kökten çözeceklerine işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ben buradan Adalar'a sesleniyorum; Diyorum ki gelin, yıllar yılı orada sizi yönetenler belli. Ne yaptılar? Adalar'a ne yaptıysak biz yaptık? Doğal gazsa denizin altından doğal gazı oraya biz getirdik. Ulaşımsa biz hallettik, Adalar'ın bütün şu andaki o görünülebilirliğini biz sağladık. Bu hafta sonu oraya gideceğim. Adalar halkıyla bir buluşacağım. İşte Yassıada'yı da biz şu anda yapıyoruz. Nereden nereye. Bunlar anlamaz. Bunların herhangi bir size verebileceği bir şey yok, Adalar'daki kardeşlerim, bunlara dikkat edelim. Marifet iltifata tabiidir. Şimdi cıkmış ne diyor Baş Kemal, '17 yılda ne yaptınız?' Ne yapayım gözün var görmüyor, elin var dokunmuyor. Ne yapayım? Yani kalbin mühürlü. İşte şurada yaptıklarımızı görüntüleriyle müdellel ispat ettim. Bu da yetmiyor, öyle bir noktadaki inanın bana, günler yetmez bu adamı anlatsam."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin, Türkiye, İstanbul ve diğer şehirler için en küçük bir hizmetlerinin, yatırımlarının olmadığını belirterek, "Şöyle CHP belediyelerinin olduğu yere bakın, ne yapmışlar acaba? Şu anda İzmir aynen Haliç gibi kokuyor, belli bir bölge. Niye temizlemiyorsun? Temizle, senin işin bu. İş bilenin kılıç kuşananın. Sadece yaptıklarımızı değil, aynı zamanda yapacaklarımızı da anlattım. Hem de öyle afaki cümlelerle değil, 'çözeriz, yaparız, bakarız, ederiz, vururuz, kırarız' diye değil. Ne diyor, 'Onların yaptıklarını biz kaldıracağız' diyor. Şu anlayışa bak" şeklinde konuştu.

"SEÇİM SONRASI, BUNUN FATURASINI SİZE AĞIR KESECEĞİZ"

Konuşmasında Marmaray Projesi'ne değinen Erdoğan, "Marmaray'ı, denizin altından oldu da görmediler. Onu da çok engellemeye çalıştılar. Avrasya'yı engellemeye çalıştılar, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü engellemeye çalıştılar. Ama biz yaptık. Niye? Biz kararlıyız. Biz, bu milletimizin efendisi değil, hizmetkarıyız" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, atıp tutarak değil, kararlı olarak yapacaklarını çünkü bu ülkenin birilerinin kulu kölesi olmayacağını dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu ara yine birileri bizi provoke etmeye başladı. Dövizi tırmandırmaya çalışıyorlar, Türkiye'deki işbirlikçileriyle beraber. Bugün, Yenikapı'dan onlara sesleniyorum; Ey finans sektörünün içinde olanlar, kalkıp da 'piyasadan dövizleri toplayın, döviz yükselecek, şöyle olacak, böyle olacak' bu tür provokatif eylemlerin içine giriyorsanız, bunun bedelini çok ağır ödeyeceksiniz. Seçimin arifesinde bu tür eylemlerin içine girenlere sesleniyorum, hepinizin kimliğini biliyoruz, hepinizin neler yaptığını biliyoruz. Şu anda BDDK bazı adımlar attı. Ama şunu bilin ki seçim sonrası, bunun faturasını size ağır keseceğiz. Bu milleti sömüremeyeceksiniz. Bu milleti aldatamayacaksınız. Onun için de sakın ha kardeşlerim, bunların ipiyle kuyuya inilmez. Biz, paramıza sahip çıkacağız. Bizim paramız Türk Lirası, buna sahip çıkacağız. Bunların oyununa da gelmeyeceğiz. Bu faturayı da bunlara ödeteceğiz. Bütün çalışmalar, Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından yürütülüyor, danışmanlarımız bunu yürütüyor ve faturayı ödeyecekler. Hiç de bunun lamı cimi yok. Bu milleti sindiremeyecekler, bunu bilmeleri lazım ve öğrenecekler bunu. Bu milletin, bu ülkenin pusulasını bunlar saptırtamayacaklar. Bizim burada istikametimiz doğrudur, bununla da bugüne kadar nasıl başaramadıysalar, bundan sonra da başaramayacaklar."
Erdoğan, AK Parti'ye mensup veya gönül verenlere seslenerek, "Asla oyunlara gelmeyeceğiz. Kırgınlık, dargınlık yok. Aynı şekilde MHP'ye gönül vermiş kardeşlerim kırgınlık, dargınlık yok. Yapmamız gereken ne? Şimdi birlik zamanı. Dedim ya bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Sandıkları 31 Mart'ta inşallah demokratik bir şekilde patlatacağız" dedi.

BİNALİ YILDIRIM: AYIRMAK YOK, ÖTEKİLEŞTİRMEK YOK

''Cumhur İttifakı''nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı AK Parti'li Binali Yıldırım ise yaptığı konuşmada, 1994'te İstanbul'u ayağa kaldıran Recep Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşı olarak bu kenti yönetmeye talip olmakla şanslı olduğunu söyledi. İstanbulluların sandıkta vereceği oyla başkan seçilmesi halinde çok daha fazla çalışacağını anlatan Yıldırım, farklı medeniyetlere başkentlik yapmış kenti, dünyanın yıldızı yapacağını ifade etti.

Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yüz binlerin Yenikapı Etkinlik Alanında topladığını hatırlatarak, "15 Temmuz'da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, liderliği ve dirayetiyle o gece hak ettikleri cevabı verdiklerinden, Cumhurbaşkanımızdan sonra ilk görüştüğüm lider Sayın Devlet Bahçeli oldu. Yenikapı'ya ruh veren 15 Temmuz İttifakı, Cumhur İttifakı esasında o gece kuruldu. Şimdi de beka için 'Milli Karar, Cumhur İçin İstikrar' diyen MHP Genel Başkanı Devlet Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, bu ittifakı, cumhurun ve İstanbul'un geleceği için devam ettiklerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.

Bu birlik ve beraberlik olduğu müddetçe İstanbul ve Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir derdinin olmayacağına dikkati çeken Yıldırım, şöyle devam etti:

"1994'te bu mübarek şehri nasıl diriltip canlandırdıysak, Cumhuriyetimizin 100. yılında da İstanbul'u dünyanın yıldızı yapacağız. İstanbul hazır mısın? 31 Mart'ta evet diyor muyuz? İstanbul'u sükunetle, ortak akılla, ehliyetle, gönül birliğiyle tabii ki icraatla hem de yıldırım hızıyla herkesin mutlu olacağı bir kent yapacak, herkesin hakkını aldığı bir yönetimi mutlaka ortaya koyacağız. Bu muhteşem tablo 'İstanbul 1 Nisan'ı karşılamaya hazır' diyor. Yine bizi mahcup etmediniz. Bu meydanda Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ışığı parlıyor. Bu meydanda Milliyetçi Hareket Partisi'nin üç hilali dalgalanıyor. Bu meydanda Cumhur İttifakı'nın gür sesi yankılanıyor. Bu muhteşem tablodan gurur duyuyor, güç alıyoruz. Şu ana kadar azimle, gayretle nasıl çalıştıysam, bundan sonra da öyle çalışacağım. Gelecek 5 yılda da sizin desteğinizle aziz İstanbul'a aynı heyecanla, aynı kararlılıkla hizmet edeceğime Yenikapı'da sizlerin huzurunda söz veriyorum. 'Bizden, sizden, o partiden, şu partiden' diye ayırmadan herkes için hizmet götüreceğiz. Herkes için çalışacağız. Çünkü bize yakışan sevgi ile çalışmak ve İstanbulluya hizmet etmektir. Eğer siz mutlu olursanız ben daha çok mutlu olacağım. Ayırmak yok, ötekileştirmek yok. İnancımızda, birlik, beraberlik, kardeşlik ve birlikte Türkiye olmak var. Türkiye'yi cennet yapan bu güzel duygulardır. İstanbul'u cennetten köşeye dönüştürmek, bu anlayışla mümkün olacak."

"TÜRKİYE, İNSANLIĞIN VE MERHAMETİN SON KALESİDİR"

İnsanların birbirini daha çok sevmesi ve daha çok kucaklaşmaları gerektiğinin altını çizen Yıldırım, "Daha çok kaynaşacağız. Sahip olduğumuz zenginlikleri hep hatırlayacağız. Etrafta terör var. Savaş, şiddet ve kötülük var. Bölmek, ayırmak isteyenler var. Ama bir de Türkiye ve İstanbul var. İşte burası Yenikapı. Yenikapı ruhu var. 15 Temmuz'da yenilmeyen Türkiye'nin ruhu burada. Siz bu meydanı doldurdukça ne hainlere yeniliriz ne de ekonomimize saldıranlara 'eyvallah' ederiz. Sizin, bu milletin kim olduğunu hala öğrenemediler. Bu millet, iyiliğin ve güzelliğin ta kendisidir. Sizler, mütevazi, samimi, çalışkan Anadolu insanlarısınız. Türkiye, insanlığın ve merhametin, son kalesidir" ifadelerini kullandı.

Bir hafta sonra sandık başına gidileceğini hatırlatarak, destek isteyen Yıldırım, şunları kaydetti:

"Nasıl bir İstanbul'da yaşamak istediğinizi cümle aleme göstermeye hazır mısınız? Vereceğiniz her oy, İstanbul'un aydınlık yarınları demek. Daha çok iş, daha çok aş, daha çok bereket, daha çok üretim demek. Daha rahat ve kolay bir ulaşım demek. Daha konforlu bir yaşam demek. Mühür sizde. Sandıkta kardeş İstanbul çıkacak buna var mısınız? Sandıktan güçlü, üreten İstanbul çıkacak buna var mısınız? Sandıktan, tecrübe çıkacak buna var mısınız? Sandıktan büyüyen, yükselen Türkiye çıkacak, buna hazır mısınız? Size daha mutlu, daha huzurlu, daha güvenli bir şehir, bir İstanbul sözü veriyorum. İşte bu söz, Yıldırım sözüdür. Kalbi İstanbul için atan, gönlü Türkiye sevdasıyla dolu kardeşlerim harikasınız. Hiç merak etmeyin. İçiniz rahat olsun. Işıl ışıl, yeşile doymuş, çiçekle ağaçla su ile hemhal olmuş, çok üreten, kazanan, kolay ulaşılan ve huzur içinde yaşanılan bir İstanbul hepimizin hakkı. Bu İstanbul'da trafik ve ulaşım çile olmaktan çıkacak."

"İSTANBULLULARI MUTLU EDECEK ÇOK GÜZEL PLANLARIMIZ VAR"

Binali Yıldırım, seçilmesi halinde hayata geçireceği projeler hakkında da bilgi vererek, "Kaldırımlar, sahiplerine verilecek. İstanbul'da birlikte yaşamanın tadını çıkaralım. 31 Mart'ta gönül belediyeciliği için var mısınız? Bunu yapmaya gücümüz var. Bilgimiz, birikimimiz, tecrübemiz, planlarımız, projelerimiz hazır. Cumhurbaşkanımız bazı projelerden bahsedecek. Ancak bütün İstanbulluları mutlu edecek çok güzel planlarımız var.

''GENÇLER BİRLİKTE ÇALIŞMAYA, KANKAM OLMAYA VAR MISINIZ?

Bu imkanları, İstanbul'un imkanlarını adil bir şekilde hemşehrilerimizin hizmetine sunacağız. Anneler çocuklarınız en güzel anaokuluna gidecek. Dünyada hangi meslek geçerliyse onun diplomasını alacak. İstanbul'da çalışmak isteyene iş kendi işini kurmak isteyene destek bizden. Müjde veriyorum; ey İstanbul, ey gençler gelin İstanbul'da birlikte bu şehri akıllı şehir yapalım. Bu uğurda birlikte çalışmaya, benim kankam olmaya gençler var mısınız? Hanımefendiler birlikte yürümeye hazır mısınız? Beyefendiler omuz omuza el ele daha güzel İstanbul için var mısınız? Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Ben hazırım siz de hazır mısınız? 31 Mart'ta Cumhur İttifakı'na İstanbul'da ve ilçelerinde rekor oyla sandıkta çıkarmaya var mısınız? 31 Mart'ta hep birlikte büyük ve kardeş İstanbul olalım. Finali Binali ile yapalım mı?" şeklinde konuştu.

BAHÇELİ: İSTANBUL, CUMHUR İTTİFAKI'NIN HASSASİYET VE HAYSİYET MERKEZİDİR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptığı konuşmada, gecesi sümbül kokan, Türkçesi bülbül kokan İstanbul'un bugün muhteşem olduğunu ve tarih yazdığını söyledi.

Cumhur İttifakı'nın 3. ortak mitingi vesilesiyle bir kez daha Yenikapı mucizesine imza atıldığını dile getiren Bahçeli, "İstanbul'da yeniden diriliş ve yükselişin müjdesini veriyorsunuz. Allah nazarlardan esirgesin. Yenikapı adeta uçsuz bucaksız gelincik tarlası olmuş, çağlıyor. Al bayrağa bürünmüş, pırıl pırıl parlıyor. 7 Ağustos 2016'dan tam 960 gün sonra 15 Temmuz hain FETÖ darbe teşebbüsünden 983 gün sonra Yenikapı'da muhteşem bir heyecan ve milli bir coşkunun bayraktarlığını yapıyorsunuz. Ne mutlu sizlere, ne mutlu İstanbul'da 'birim, iriyim, diriyim, Türkiyem' diyen cesur yüreklere. İstanbul'u fetheden mübarek irade sizler gibi şanlıydı. İstanbul'da Türk milletinin mührünü vuran kutlu ecdadımız, sizler gibi korkusuz ve kahramandı. İstanbul'da yaşayan her insanımıza, Yenikapı'yı tıklım tıklım dolduran her kardeşimize, her güzel evladına şükranlarımı sunuyor. Hepinize hoş geldiniz diyorum" diye konuştu.

31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nin ülkeye, millete, İstanbul'a, milli birlik ve bekaya, hayırlı sonuçlara vesile olmasını Allah'tan niyaz eden Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:

"İstanbul, sıradan bir şehrin adı değildir. İstanbul, tarihtir, medeniyettir, kardeşliktir, fetihtir. Nitekim dünyanın en büyük Türk-İslam kentidir. Beşeriyetin gözü, İstanbul'un üzerindedir. Mazlumların kulağı, İstanbul'a çevriktir. Masumların kalbi, İstanbul için çarpmaktadır. İstanbul, Kudüs'ün kardeşidir, Kerkük'ün kaderidir, Kaşgar'ın umududur, Akşemsettin'inden Bişkek'e, Üsküp'ten Halep'e, Hicaz çöllerinden Asya Stepleri'ne, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar bütün Türk ve İslam yurtlarının son siperidir. Bu siper düşerse, Türkiye'miz gider. Tarihimiz sükut eder, milli ümitler söner.

Kıtalar arasında at koşturan, coğrafyaları kumaş gibi kesen, cihanı adaletle kavrayan, tarihe silinmez iz ve eserler bırakan aziz ecdadımız gelecek ülkülerini İstanbul'da bulmuştur. İstanbul, cumhurun irfanı, cumhurun istiklal meşalesidir. Bu nedenle İstanbul, Cumhur İttifakı'nın hassasiyet ve haysiyet merkezidir. İstanbul demek Türkiye demektir."

"GELİN DE DEDELERİNİZ GİBİ SİZİ AYNEN YERİN DİBİNE İNDİRELİM"

İstanbul'da atılacak bir adımın yankısının, Avrupa'dan Asya'ya, Afrika'dan Amerika'ya kadar her yerden hissedileceğini, her taraftan işitileceğini belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cumhur İttifakı olarak bunun bilincindeyiz, tarihi görev ve sorumluluklarımızın fevkindeyiz. Ne var ki zalimler boş durmuyorlar. Hainler boşa zaman geçirmiyorlar. Türk ve İslam düşmanları çevremizde vızır vızır geziyorlar. 15 Mart 2019 günü, Yeni Zelanda’da Cuma Namazı esnasında iki camiye hunharca saldırı düzenlendi. Maalesef 51 din kardeşimiz şehit edildi, 47 din kardeşimiz de yaralandı. Alçak teröristler, 630 yıl önceki Kosova Savaşı'nın kinini tutuyorlardı. Barbar Haçlılar, 336 yıl önceki Viyana Kuşatmasının öfkesini taşıyorlardı.

Yeni Zelanda'yı kana bulayan vandallar, Müslümanların Avrupa'da ilerleyişinin durdurulduğu bin 287 yıl önceki Puvatya Savaşı'nı hafızalarına kazımışlardı. Karşımızdaki mukaddesat ve mukadderat düşmanları, 566 yıl önce fethedilen İstanbul'u hala akıllarından çıkaramamışlardı.''

Yeni Zelanda'da camileri kundaklayıp Müslümanları şehit eden canilerden birisinin Türk milletine açıkça "Boğaz'ın batı yakasında herhangi bir yerde yaşamayı dener, Avrupa'ya gelirseniz sizi öldüreceğiz. Konstantinopolis'e gelir, tüm cami ve minareleri yıkarız. Ayasofya, minarelerden kurtulacak ve Konstantinapol tekrar Hıristiyan şehri olacak" dediğini ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:

"Şu anda Boğaz’ın batı yakasındayız. Avrupa Kıtası'ndayız. İşte buradayız, Yenikapı'dayız. Ey katiller gelin de görelim, gelin de dedeleriniz gibi sizi aynen yerin dibine indirelim. Konstantinopolis diye bir yer yoktur. Bununla birlikte Kürdistan diye bir yer de asla olamayacaktır. İstanbul, Müslüman Türk milletinin namus timsalidir, hilalimizin şerefidir. Hiçbir müstevli emel ve hedef bu aziz kentimize musallat olmaya cüret ve cesaret edemeyecektir. Camilerimize, minarelerimize, ezanımıza, bayrağımıza, vatanımıza kem gözle bakan kim varsa ya o gözü oyarız, ya da o gözün bulunduğu melanet bedeni harabe bina gibi yıkarız."

"TEHDİT AYNIDIR, SENARYO AYNIDIR, OYUN AYNIDIR"

"Milli beka" denildi mi keyfi kaçanların, Türk ve İslam'ın karşısındaki çetin ve dehşet verici tehlikeleri görmezden, duymazdan, bilmezden gelen yabancı uzantılar olduğunu dile getiren Bahçeli, "Zaman değişip aktörler farklılaşsa da, tehdit aynıdır, senaryo aynıdır, oyun aynıdır, hesap aynıdır, komplo aynıdır, saldırılar tıpa tıp birbirine benzemektedir. PKK/PYD/YPG/FETÖ'nün kanlı, kahpe ve kiralık tetikçi olarak seçilmesi vahşetin küresel elebaşlarına nüfuz etmiş Türk ve İslam düşmanlığının yegane sebeplerinden birisidir. Türkiye'yi yıkmak istiyorlar, yıktırmayacağız. Türk milletini bölmek istiyorlar, böldürmeyeceğiz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, tek yürek, tek bilek, tek nefes halinde Türk milletinin gücünü dosta da düşmana da göstereceğiz" diye konuştu.

"Buradan şer ve zillet emellere sesleniyorum" diye konuşan Bahçeli, "Sakın aldanmayın. Yanlış hesap yapmayın. Hesap hatasının bedelini Malazgirt'te, Mohaç'ta, İstanbul'un Fetih'inde ödediniz. Müslüman Türk'e kefen biçmenin bedelini Çanakkale'de, Anafartalar'da, İzmir'de ödediniz. O günkü ruh ölmedi, bugün burada Yenikapı'da yaşıyor. Hevesiniz boşuna, çabanız beyhudedir. İhanet çemberi ve kuşatma mutlaka kırılacaktır. Türk milleti mutlaka selamete çıkarılacaktır. Zillet İttifakı'nın kumpasları muhakkak çürütülecektir" ifadelerini kullandı.

"15 TEMMUZ'DA ZULÜM VE ZULMET DOLU BİR GECE YAŞANDI"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 15 Temmuz'da zulüm ve zulmet dolu bir gecenin yaşandığını belirterek, 15 Temmuz'da FETÖ'nün işgal teşebbüsünün 251 kahramanın şehadetiyle 2 bin 193 gazinin fedakarlıklarıyla milletin topyekun direnişiyle engellendiğini söyledi.

Bahçeli, 15 Temmuz'da milli bekanın neredeyse imha olacağını, Türk milletinin az kalsın birbirine düşüp devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün tasfiye edileceğini anlatarak, "İhanetin hevesi, milli haysiyetin müdahalesiyle kursağında bırakıldı. Cumhur İttifakı 15 Temmuz gecesi fiilen kuruldu. 7 Ağustos 2016'de yapılan Demokrasi ve Şehitler Mitingi ile Cumhur İttifakı imrenilecek ruhunu kazandı. Bu ruh sayesinde Türkiye'nin önü açıldı. Belirsizliklerin koyu sisi dağıtıldı. Bu ruh sayesinde Türkiye düşmanlarına karşı müstesna ve müessir bir iradeyle çok sağlam ve aşılmaz bir cephe kuruldu. ekonomik teröre karşı aynı gemiye bindik beka düşmanlarına karşı aynı mevziye girdik. Bütün siyasi dürtüleri, kısır çekişmeleri, dipsiz ve sonuçsuz problemleri geride bıraktık" diye konuştu.

15 Temmuz'un Türkiye'nin miladı, yeniden doğumu ve yeni bir diriliş destanı olduğunu belirten Bahçeli, böyle inandıklarını ve bu kararla hareket ettiklerini söyledi.

Bahçeli, terör örgütlerine emperyalist odaklara, döviz çetelerine, sermaye şebekelerine karşı el ele vererek güç birliği ve gaye birliği yaptıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Suriye yanıyordu, Irak ağır sorunlara mahkumdu, Kafkaslar buhrandaydı, Balkanlar bunalımdaydı, deniz ve kara sınırlarımız mütecaviz baskılara maruzdu. ABD etrafımızı mayınlıyor, Avrupa Birliği içimizi karıştırıyor, bazı Körfez ülkeleri sabrımızı test ediyordu. Ayrı düşemezdik, hesabi davranamazdık, Türkiye'yi heba edemezdik, önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben demeliydik. Konu vatansa konu milletse konu istiklal ve beka ise nefsimize tutsak olamazdık egolarımıza yenik düşemezdik. Az kazandıran çok kaybeden çetelesi tutamazdık. İman varsa imkan var dedik. İman ve irade varsa ihanet sonuç alamayacak inancıyla kenetlendik, Cumhurun İttifakı'na fikriyatıyla kucaklaştık."

"ZİLLET İTTİFAKI KAVGA VE DAĞINIKLIKTIR"

Türkiye'nin yaşadığı kötü ve karanlık günlerin tekrar etmemesi için 31 Mart seçimlerinin milli iradenin tercih ve desteğiyle kazasız belasız temin edilmesi ve Cumhur İttifakı'nın duruşuyla temellenmesi gerektiğini aktaran Bahçeli, şöyle konuştu:

"31 Mart seçimleri bu açıdan beka seçimidir. İstanbul için bir kader seçimidir. Zillet şemsiyesi altında toplanıp Türkiye'nin kuyusunu kazanlara 31 Mart'ta izin ve icazet asla verilmemelidir. İstanbul'da PKK'ya geçit yoktur. İstanbul'da FETÖ'ye müsamaha yoktur. İstanbul'da sözde demokrasi gücü, sözde sandık ittifakı adı altında zilletin öne çıkmasına asla müsaade verilmemelidir. Zillet ittifakı beladır, Cumhur İttifakı bekadır. Zillet İttifakı kavga ve dağınıklıktır, Cumhur İttifakı milli karar ve duruştur. Zillet ittifakı çatışma, çürüme ve çözülmedir, Cumhur İttifakı birlik, dirlik ve beraberliktir."

"BU YORUM AHLAKSIZLIKTIR"

Bahçeli, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin "Ekrem İmamoğlu seçilmişse bilecek ki o kentte yaşayan 3 milyon Kürt'ün oyuyla seçilmiştir. Kürtlere rağmen siyaset yapamayacağını bilecektir." açıklamasına vurgu yaparak, bu beyanatın alçaklık, bu yorumun ahlaksızlık olduğunu kaydetti.

Hiç kimsenin İstanbul'daki 3 milyon şerefli Kürt kökenli kardeşleri üzerinde plan yapmaması ve kirli oyun kurmaması gerektiğini belirten Bahçeli, "Kürt kökenli kardeşlerimiz bu hain planları alt üst eder, zilleti reddeder, PKK'nın siyasi aparatı HDP’ye şamarı indirir, inşallah da bunu yapacaklardır" dedi.

"BİNALİ YILDIRIM ZİYADESİYLE LAYIKTIR"

Bahçeli, İstanbul'un ehline emanet edilmesi gerektiğini anlatarak, İstanbul'un tecrübeyle, birikimle, olgunlukla, sağduyuyla parlak projelerle cumhurun ruh köküyle Cumhuriyet’in kazanımlarıyla gelecek beş yıla hazırlanması gerektiğini söyledi.

Bunu başaracak ismin ise Cumhur İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Soyadı gibi iş yapan, tevazu sahibi, erdem sahibi, deneyim sahibi, devlet ve siyaset hayatımızda mümtaz ve muhterem bir yeri bulunan Sayın Binali Yıldırım İstanbul’un şehremini olmaya hem namzet hem de buna ziyadesiyle layıktır" diye konuştu.

CHP’ye oy verenlere seslenen Bahçeli, "Bu Kılıçdaroğlu'nda hayır yoktur, ümit yoktur, gelin birlikte olalım, Cumhur İttifakı'nda buluşalım. Helalleşme arzusu taşıdığım İP'e (İYİ Parti) oy veren kardeşlerim, gelin Cumhur İttifakı'nın millet ve devlet için yapmış olduğu ahlaklı, tarihi ve milli mücadeleye destek verin. Kürt kökenli kardeşlerim, emin olun sizleri bizim kadar seven olmaz, gelin siz de bu yürüyüşe katılın, Cumhur İttifakı'nın gücüne güç katın" ifadelerini kullandı.

MHP lideri Bahçeli, Cumhur İttifakı olarak, ne baskılardan yılacaklarını ne de de yollarından döneceklerini anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hak bildiğimiz, doğru olduğuna inandığımız yolda sonuna kadar gideriz. Milletimizin can yoldaşı, ecdadımızın temsilcisi olmayı sürdürürüz. Niyet sahipleri ayaklarını denk alsınlar, kuru tehditlere pabuç bırakmayız. Ve bilinsin ki nereden gelirse gelsin her türlü saldırıyı da anında def ederiz. Kuşatmayı yaracak, milleti esenliğe çıkaracak irade Cumhur İttifakı'dır. Emperyalizmin biçtiği kefeni yırtacak inanmışlık Cumhur İttifakı'dır. İstanbul'da yaşayan her kardeşimi tartışmasız ve tereddütsüz kucaklayacak müşfiklik Cumhur İttifakı'dır. "

Bahçeli, 31 Mart'ta başarmaktan başka seçeneklerinin olmadığını dile getirerek, "Tuzaklarla dolu engelleri aklımızla birer birer aşıp mutlaka başaracağız, Türkiye’yi Cumhuriyet’in yüzüncü yılına ant olsun ulaştıracağız. Son bir haftaya girdiğimiz seçim sürecinde, 31 Mart'ın öneminin şuuruyla, imkanlarınızı sonuna kadar kullanarak sandığa gidip İstanbul'a Cumhur İttifakı'nın damgasını vuracağınıza yürekten inanıyorum" diye konuştu.

"SAĞDUYUNUN BİRLİKTELİĞİ" SLOGANI

Vatandaşlar, "Sağduyunun Birlikteliği" sloganıyla Yenikapı'da düzenlenen miting için erken saatlerde alana gelmeye başladı. Parti bayrakları yerine ellerinde Türk bayraklarıyla mitinge gelerek "birlik" mesajı veren vatandaşların, bir eliyle "Rabia", diğer eliyle "Bozkurt" işareti yaptığı görüldü.

Kırmızı-beyaz giyinen yaşlı bir vatandaş yanında getirdiği dev Türk bayrağını alanda salladı. Bir grup da Türk askerlerinin Çanakkale Savaşı'nda giydiği askeri kıyafetlerle mitinge katıldı.

Konuşmalar öncesinde sanatçılar Esat Kabaklı ve Mustafa Yıldızdoğan da sahne aldı.

Miting, AK Parti İl Başkanı Bayram Şenocak'ın konuşmasıyla başladı. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Kısıklı'daki konutundan alana helikopterle geldi. Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, sahneye çıkarak alanı dolduran vatandaşları selamladı.
Alana gelişi sırasında vatandaşlarla selamlaşan ve kısa süre sohbet de eden Erdoğan'a vatandaşlar yoğun sevgi gösterisinde bulundu.
Mitinge MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, eski Başbakanlardan Tansu Çiller, bazı bakanlar, milletvekilleri ile çok sayıda davetli katıldı.
Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır

NTV’de canlı olarak yayınlanan tüm programlar ile ilgili bilgiler, program bölümleri ve programlarla ilgili haberler NTV Ekranı’nda. Günlük NTV yayın akışı ve program saatlerini de NTV Ekranı kategorisinden saat bazında görebilirsiniz. %100 Futbol ile son dakika spor haberlerini, Gündem Masası ile gündem haberleri ile ilgili değerlendirmeleri NTV Ekranı’nda.