İtü Taşkışla’da düzenlenen Eko Tasarım Buluşması için İstanbul’a gelen “Secco” CEO’su Isabella Haas, duyarlı yaklaşımla kendini çevreye ve tasarıma adamış olanlardan.
Secco markasını 2002’de Finlandiya’da kuran Haas, atık maddeleri topluyor, sonra tasarımcılarla çalışarak bu atıkları tekrar kullanıma sunuyor.
Markanın Helsinki ve Tokyo'da mağazaları bulunurken, ürünler MoMa'ya kadar çeşitli yerlerde satılıyor.
Haas’a Secco’nun hikayesini ve atık maddelere nasıl yeni kimlik kazandırdıklarını sorduk.
-Secco’nun ana felsefesi nedir?
Secco atık maddelerden geri dönüşümlü tasarımlar yapıyor.
- Geri dönüşüm işlemi nasıl yapılıyor?
Finlandiya ve Orta Avrupa’daki geri dönüştürme merkezleriyle çalışıyoruz. Onlar bizler için malzeme topluyorlar. Onları tekrar kullanılabilir şekilde temizliyorlar ve kullanıma hazır hale getiriyorlar. Bizim de Finlandiya'daki Jyvaskyla şehrindeki yapım merkezimizde ürünler tasarlanıyor ve satışa hazır hale geliyor.
- Geri dönüştürdüğünüz, tekrar kullanılan ürünlerden örnekler verir misiniz?
Şu anda moda ve iç dekorasyon ürünleri var. Her çeşit çanta yapıyoruz. Mesela Unicef yeleginden bez bir çanta yaptık. Araba lastiginden farklı çantalar yaptık. Vinil plaklardan kase, çamaşır makinasından davul, servis tabağı, cep telefonundan küpe, bilgisayar kartlarından mıknatıs.
- İnsanlara en ilginç gelen ürün hangisi?
Hepsi aslında insanlara değişik geliyor. Ama sanırım lastik çantalar bizim projeyi en iyi anlatan ürün. Araba lastiği geri gönüşümü oldukça zor olan bir malzeme. Malzemeyi orijinal formunda kullanmaya çalıştığımız için insanlara şaşırtıcı geliyor.
- Bu atıkları bedava mı alıyorsunuz?
Genelde bedava almıyoruz. İşe 2002’de ilk başladığımızda bazı atıkları bedava alıyorduk. Onları bir yerden lojistik anlamda kendimiz almak zorundaydık. Son yıllarda işin akışı değişti. Şirketler atıkların bir değeri olduğunu anladı. Geri dönüştürme merkezleriyle çalıştığımız zaman onlar topluyor, hemen yıkamak ve ayrıştırmak vasıtasıyla kullanıma hazır hale getiriyorlar. O yüzden bu işin karşılığını tüm bu hazırlama işlemi için paket halinde veriyoruz.
Secco markasını 2002’de Finlandiya’da kuran Haas, atık maddeleri topluyor, sonra tasarımcılarla çalışarak bu atıkları tekrar kullanıma sunuyor.
Markanın Helsinki ve Tokyo'da mağazaları bulunurken, ürünler MoMa'ya kadar çeşitli yerlerde satılıyor.
Haas’a Secco’nun hikayesini ve atık maddelere nasıl yeni kimlik kazandırdıklarını sorduk.
-Secco’nun ana felsefesi nedir?
Secco atık maddelerden geri dönüşümlü tasarımlar yapıyor.
- Geri dönüşüm işlemi nasıl yapılıyor?
Finlandiya ve Orta Avrupa’daki geri dönüştürme merkezleriyle çalışıyoruz. Onlar bizler için malzeme topluyorlar. Onları tekrar kullanılabilir şekilde temizliyorlar ve kullanıma hazır hale getiriyorlar. Bizim de Finlandiya'daki Jyvaskyla şehrindeki yapım merkezimizde ürünler tasarlanıyor ve satışa hazır hale geliyor.
- Geri dönüştürdüğünüz, tekrar kullanılan ürünlerden örnekler verir misiniz?
Şu anda moda ve iç dekorasyon ürünleri var. Her çeşit çanta yapıyoruz. Mesela Unicef yeleginden bez bir çanta yaptık. Araba lastiginden farklı çantalar yaptık. Vinil plaklardan kase, çamaşır makinasından davul, servis tabağı, cep telefonundan küpe, bilgisayar kartlarından mıknatıs.
- İnsanlara en ilginç gelen ürün hangisi?
Hepsi aslında insanlara değişik geliyor. Ama sanırım lastik çantalar bizim projeyi en iyi anlatan ürün. Araba lastiği geri gönüşümü oldukça zor olan bir malzeme. Malzemeyi orijinal formunda kullanmaya çalıştığımız için insanlara şaşırtıcı geliyor.
- Bu atıkları bedava mı alıyorsunuz?
Genelde bedava almıyoruz. İşe 2002’de ilk başladığımızda bazı atıkları bedava alıyorduk. Onları bir yerden lojistik anlamda kendimiz almak zorundaydık. Son yıllarda işin akışı değişti. Şirketler atıkların bir değeri olduğunu anladı. Geri dönüştürme merkezleriyle çalıştığımız zaman onlar topluyor, hemen yıkamak ve ayrıştırmak vasıtasıyla kullanıma hazır hale getiriyorlar. O yüzden bu işin karşılığını tüm bu hazırlama işlemi için paket halinde veriyoruz.
- Müşterileriniz kimler?
Müşteriler genelde şehirde yaşayan insanlar. Belirli eğitim almış tasarıma ve çevreye ilgi duyan kişiler.
- İleride insanların çevreye duyarlılığı nasıl bir boyut kazanacak?
İnsanların çoğu bu global boyuttaki çevre problemini kavramış durumda. Umuyorum ki, gelecekte insanlar kalıcılığı yüksek olan ürünlere yönelecekler. Çevreci imajı geliştirmek adına bazı şirketler bizden yardım almaya başladı. Çünkü insanların bu yönde talepleri var. Tüketici çevreye duyarlı şirketleri artık tercih ediyor .
- Ekolojik modanın bir trend olacağını düşünüyor musunuz?
Bunu aslında bir trend olarak tanımlamak istemiyorum. Çünkü trendler gelip geçici. Bu meselenin kalıcı bir temel prensip haline gelmesi gerek. 60 ve 70’lerdeki ergonomik kavramı nasıl temel bir prensip gibi oturduysa çevre kavramının, kalıcılığın da artık yerini bulması gerek.
www.seccoshop.com
Müşteriler genelde şehirde yaşayan insanlar. Belirli eğitim almış tasarıma ve çevreye ilgi duyan kişiler.
- İleride insanların çevreye duyarlılığı nasıl bir boyut kazanacak?
İnsanların çoğu bu global boyuttaki çevre problemini kavramış durumda. Umuyorum ki, gelecekte insanlar kalıcılığı yüksek olan ürünlere yönelecekler. Çevreci imajı geliştirmek adına bazı şirketler bizden yardım almaya başladı. Çünkü insanların bu yönde talepleri var. Tüketici çevreye duyarlı şirketleri artık tercih ediyor .
- Ekolojik modanın bir trend olacağını düşünüyor musunuz?
Bunu aslında bir trend olarak tanımlamak istemiyorum. Çünkü trendler gelip geçici. Bu meselenin kalıcı bir temel prensip haline gelmesi gerek. 60 ve 70’lerdeki ergonomik kavramı nasıl temel bir prensip gibi oturduysa çevre kavramının, kalıcılığın da artık yerini bulması gerek.
www.seccoshop.com