DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, beraberinde parti yöneticileri, milletvekilleri ve belediye başkanlarıyla düzenlediği basın toplantısında, yerel seçimlerden partisinin oy oranını arttırarak çıktığını ve bunun ardından ''partilerine karşı eşi benzeri görülmemiş bir saldırının devreye koyulduğunu'' savundu.
''DTP'ye karşı devlet ve hükümet tarafından siyasi bir operasyon yürütüldüğünü'' ileri süren Türk, ''DTP olarak, yaşadığımız saldırılara rağmen, çözüm yerinin parlamento olduğuna dair umutlarımızı korumaya devam ediyoruz'' dedi.
“TEPKİMİZ 23 NİSAN’A DEĞİL HÜKÜMETE”
Türk, şunları kaydetti: ''Gerek Kürt çocuklarının ağır ceza mahkemelerinde ve tutuklu olarak yargılanmaları, gerekse de halkın iradesine gösterilen saygısızca yaklaşımları nedeniyle AKP Hükümetini ve onun politikalarını protesto etmek amacıyla dün 23 Nisan resmi kutlamalarına katılmadık. Bundan amacımız elbette ki 23 Nisan'ı protesto etmek değildi. Bizim tepkimiz hükümet politikalarınadır. Öyle ki bu hükümet döneminde yapılan yasal bir değişiklik nedeniyle çocuklar tıpkı büyükler gibi ağır ceza mahkemelerinde yargılanmakta ve tutuklanmaktadır. Taş attıkları iddiasıyla onlarca yıl hapis cezaları ile cezalandırılmaktadır.''
Türk, ''Buradan AKP Hükümetine açık bir çağrı yapıyoruz; DTP halkın meşru ve seçilmiş iradesidir. Bu irade Kürt sorununun çözümünde diyalog ve barış adına bir şanstır'' dedi.
“EMPATİ YAPABİLİRSEK...”
Hakkari'de dün 14 yaşındaki bir çocuğun ''polis tarafından öldüresiye dövüldüğünü, savaş meydanlarında düşmana yapılması bile yasaklanan bir uygulamanın 14 yaşındaki bir çocuğa reva görüldüğünü'' söyleyen Türk, şunları ifade etti: ''Bu olay demokratik başka bir ülkede yaşansa en azından içişleri bakanı onurlu davranarak istifa ederdi. Ancak dünden bu saate kadar Başbakan ve İçişleri Bakanı bu olaya dair bir tek açıklama yapma tenezzülünde dahi bulunmamışlardır. Ben, bütün Türkiye toplumuna seslenmek istiyorum; Eğer dün yani 23 Nisan günü İstanbul'da, Trabzon'da, Edirne'de İzmir'de bir özel harekatçı polis, bir çocuğu bu şekilde dövseydi nasıl tepki gösterilirse, lütfen o şekilde tepki gösterin. 'Ama oradaki çocuklar polise taş atmazlar' deyip bu suça ortak olmak istemeyeceğinizden kuşkumuz yoktur. Empati yapabildiğimiz oranda, birbirimizin duygularını anlayabildiğimiz oranda Edirne Hakkari'ye daha yakın olacaktır.''
''Masum çocukları ateşin önüne atanların hiç mi suçu yok?'' sorusu üzerine Türk, ''Biz, hiç bir çocuğumuzun burnunun kanamasını istemiyoruz. Çocuklarımızın yaşına uygun bir yaşam ve özgür bir geleceğin oluşturulmasını istiyoruz'' yanıtını verdi.
Türk, olayla ilgili müfettişlerin görevlendirildiğinin hatırlatılması üzerine, ''Kamuoyunun tepkisini azaltmaya yönelik, sonuçta bir şey çıkmıyor'' dedi.
GÜLEN CEMAATİ'NİN OPERASYONLARLA BAĞI
''Grup toplantısında 'Gülen cemaati DTP'ye yapılan operasyonun içindedir' dediniz. Gülen cemaati neresinde bu operasyonun?'' sorusu üzerine Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, ''Arkadaşlarımızın sorgulama süreci savcılık kararıyla gizli olması gerekirken, özellikle Gülen cemaatine yakın basın yayın organlarında bunların çarpıtılarak servis ediliyor olması bu konudaki en büyük ispattır'' dedi.
''DTP'ye karşı devlet ve hükümet tarafından siyasi bir operasyon yürütüldüğünü'' ileri süren Türk, ''DTP olarak, yaşadığımız saldırılara rağmen, çözüm yerinin parlamento olduğuna dair umutlarımızı korumaya devam ediyoruz'' dedi.
“TEPKİMİZ 23 NİSAN’A DEĞİL HÜKÜMETE”
Türk, şunları kaydetti: ''Gerek Kürt çocuklarının ağır ceza mahkemelerinde ve tutuklu olarak yargılanmaları, gerekse de halkın iradesine gösterilen saygısızca yaklaşımları nedeniyle AKP Hükümetini ve onun politikalarını protesto etmek amacıyla dün 23 Nisan resmi kutlamalarına katılmadık. Bundan amacımız elbette ki 23 Nisan'ı protesto etmek değildi. Bizim tepkimiz hükümet politikalarınadır. Öyle ki bu hükümet döneminde yapılan yasal bir değişiklik nedeniyle çocuklar tıpkı büyükler gibi ağır ceza mahkemelerinde yargılanmakta ve tutuklanmaktadır. Taş attıkları iddiasıyla onlarca yıl hapis cezaları ile cezalandırılmaktadır.''
Türk, ''Buradan AKP Hükümetine açık bir çağrı yapıyoruz; DTP halkın meşru ve seçilmiş iradesidir. Bu irade Kürt sorununun çözümünde diyalog ve barış adına bir şanstır'' dedi.
“EMPATİ YAPABİLİRSEK...”
Hakkari'de dün 14 yaşındaki bir çocuğun ''polis tarafından öldüresiye dövüldüğünü, savaş meydanlarında düşmana yapılması bile yasaklanan bir uygulamanın 14 yaşındaki bir çocuğa reva görüldüğünü'' söyleyen Türk, şunları ifade etti: ''Bu olay demokratik başka bir ülkede yaşansa en azından içişleri bakanı onurlu davranarak istifa ederdi. Ancak dünden bu saate kadar Başbakan ve İçişleri Bakanı bu olaya dair bir tek açıklama yapma tenezzülünde dahi bulunmamışlardır. Ben, bütün Türkiye toplumuna seslenmek istiyorum; Eğer dün yani 23 Nisan günü İstanbul'da, Trabzon'da, Edirne'de İzmir'de bir özel harekatçı polis, bir çocuğu bu şekilde dövseydi nasıl tepki gösterilirse, lütfen o şekilde tepki gösterin. 'Ama oradaki çocuklar polise taş atmazlar' deyip bu suça ortak olmak istemeyeceğinizden kuşkumuz yoktur. Empati yapabildiğimiz oranda, birbirimizin duygularını anlayabildiğimiz oranda Edirne Hakkari'ye daha yakın olacaktır.''
''Masum çocukları ateşin önüne atanların hiç mi suçu yok?'' sorusu üzerine Türk, ''Biz, hiç bir çocuğumuzun burnunun kanamasını istemiyoruz. Çocuklarımızın yaşına uygun bir yaşam ve özgür bir geleceğin oluşturulmasını istiyoruz'' yanıtını verdi.
Türk, olayla ilgili müfettişlerin görevlendirildiğinin hatırlatılması üzerine, ''Kamuoyunun tepkisini azaltmaya yönelik, sonuçta bir şey çıkmıyor'' dedi.
GÜLEN CEMAATİ'NİN OPERASYONLARLA BAĞI
''Grup toplantısında 'Gülen cemaati DTP'ye yapılan operasyonun içindedir' dediniz. Gülen cemaati neresinde bu operasyonun?'' sorusu üzerine Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, ''Arkadaşlarımızın sorgulama süreci savcılık kararıyla gizli olması gerekirken, özellikle Gülen cemaatine yakın basın yayın organlarında bunların çarpıtılarak servis ediliyor olması bu konudaki en büyük ispattır'' dedi.