Yazdığı diyet kitapları ve geliştirdiği "Karatay Diyeti" ile tanınan Prof. Dr. Canan Karatay da telefon dolandırıcılarının kurbanı oldu. Kendilerini polis ve savcı olarak tanıtan şüpheliler Canan Karatay'a bankadan çektirdikleri 50 bin dolar ve 10 bin lirayı iki ayrı parkta bıraktırdı. Bu sırada Urfa ve Adana'da yapılan teknik takip sonucu dolandırılan parayı almaya gelen kuryeyi takip eden polis, iki şüpheliyi gözaltına aldı.
Asayiş Şube Müdürlüğü'ne gelerek şüphelilerden şikayetçi olan Canan Karatay, "Nasıl dolandırıldım anlayamadım. İnsanı telefonda adeta hipnotize ediyorlar. Ne derlerse yapıyorsunuz. Devletle birlikte gizli bir operasyonun içinde olmakta beni heyecanlandırdı" dedi.
Urfa ve Adana'da telefon dolandırıcılarına yönelik operasyon yapan polis teknik takip sonucu şebekenin İstanbul'da bir kişiyi dolandırdığını tespit etti. Bunun üzerine takip edilmeye başlanan şüphelilerin parayı alması için gönderdikleri kurye belirlendi. Bu kuryeyi takip eden polis Fenerbahçe Kalamış Parkı'na geldi. Burada yapılan operasyonda şüpheliler Ahmet Ö.(33) ile Mehmet K.(23) yakalandı. Şüphelilerin üzerinden 50 bin dolar ve 10 bin lira para ele geçirildi.
DOLANDIRILDIĞINI GERÇEK POLİSLERDEN ÖĞRENDİ
Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilen şüpheliler sorguya alınırken dedektifler şüphelilerin dolandırdığı kişiyi aramaya başladı. Yapılan çalışma sonucu şüphelilerin kurbanlarına dolandırıcılık sırasında bir telefon aldırdığı belirlendi. Bu telefoncuya giden polisler telefonu alan kişinin Prof. Dr. Canan Karatay olduğunu öğrendi. Telefonla irtibat kurulan Canan Karatay dolandırıldığını kendisini arayan gerçek polislerden öğrendi.
ŞİKAYETÇİ OLDU
Dolandırıldığını öğrendiğinde büyük şok yaşadığı öğrenilen Prof Dr. Canan Karatay Asayiş Şube Müdürlüğü'ne gelerek ifade verdi. Kendisini dolandıranlardan şikayetçi olan Canan Karatay yaklaşık 2 saat içerde kaldıktan sonra Emniyet Müdürlüğü binasından ayrıldı.
'ADETA HİPNOTİZE OLMUŞTUM'
Asayiş Şube Müdürlüğü'nden çıkışta nasıl dolandırıldığını anlatan Prof. Dr. Canan Karatay şunları söyledi:
"Beni telefonla aradılar. Banka hesabımın terör örgütü tarafından ele geçirildiğini, hesabımdan sürekli Diyarbakır'a EFT yapıldığını söylediler. Devletin bununla ilgili büyük bir operasyon başlattığını, kimseye bir şey söylememi, asla telefonumu kapatmamı, aileme bile durumdan bahsetmemi istediler. Arayan kişilerin polis ve savcı olduğuna inandım. Adeta hipnotize olmuştum. Ne derlerse yapıyordum. Önce bankadan 20 bin dolar ve 10 bin lira çektirdiler. Daha sonra bir taksiye binerek Balat'a gitmemi istediler. Taksi fişini almamı bu parayı daha sonra bana geri ödeyeceklerini söylediler. Balat'a gelince beni yönlendirip bir sokağa çektiler. Parayı bakkaldan aldığım bir poşete koyup park halindeki bir otomobilin altına bıraktırdılar."
'DEVLETLE BİRLİKTE OPERASYON YAPIYORUZ SANDIM'
Şüphelilerin daha sonra 30 bin dolar istediğini bu parayı da çalıştığı hastaneden aldığını söyleyen Canan Karatay "Bu kez Kalamış Parkı'na gitmemi ve bu parayı da bir ağacın altına bırakmamı istediler. Söylenenleri yaptım. Bu süre zarfından benimle hem polis olduğunu hem de savcı olduğunu söyleyen kişilerle ayrı ayrı konuştum. Bana söylendiği gibi yeni bir cep telefonu aldım. Devletle gizli bir operasyon yaptığım için heyecanlandım. Dolandırıldığım hiç aklıma gelmedi." dedi.
Prof. Dr. Canan Karatay vatandaşları dolandırıcılar konusunda çok dikkatli olmaları konusunda uyararak "Yol boyunca beni tanıyan ve yardım etmek isteyen kişilerin isteklerini telefondaki kişinin talimatı ile kabul etmedim. Bu sırada beni araçlarıyla götürmek, fotoğraf çektirmek isteyen kişiler oldu onlarıda kabul edemedim. Çok gizli bir operasyon yapıyoruz sanıyordum. Şimdi bu halime gülüyorum." diye konuştu.
Yetkililer olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü gözaltına alınan kişilerin sorgularının devam ettiğini söyledi.
Asayiş Şube Müdürlüğü'ne gelerek şüphelilerden şikayetçi olan Canan Karatay, "Nasıl dolandırıldım anlayamadım. İnsanı telefonda adeta hipnotize ediyorlar. Ne derlerse yapıyorsunuz. Devletle birlikte gizli bir operasyonun içinde olmakta beni heyecanlandırdı" dedi.
Urfa ve Adana'da telefon dolandırıcılarına yönelik operasyon yapan polis teknik takip sonucu şebekenin İstanbul'da bir kişiyi dolandırdığını tespit etti. Bunun üzerine takip edilmeye başlanan şüphelilerin parayı alması için gönderdikleri kurye belirlendi. Bu kuryeyi takip eden polis Fenerbahçe Kalamış Parkı'na geldi. Burada yapılan operasyonda şüpheliler Ahmet Ö.(33) ile Mehmet K.(23) yakalandı. Şüphelilerin üzerinden 50 bin dolar ve 10 bin lira para ele geçirildi.
DOLANDIRILDIĞINI GERÇEK POLİSLERDEN ÖĞRENDİ
Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilen şüpheliler sorguya alınırken dedektifler şüphelilerin dolandırdığı kişiyi aramaya başladı. Yapılan çalışma sonucu şüphelilerin kurbanlarına dolandırıcılık sırasında bir telefon aldırdığı belirlendi. Bu telefoncuya giden polisler telefonu alan kişinin Prof. Dr. Canan Karatay olduğunu öğrendi. Telefonla irtibat kurulan Canan Karatay dolandırıldığını kendisini arayan gerçek polislerden öğrendi.
ŞİKAYETÇİ OLDU
Dolandırıldığını öğrendiğinde büyük şok yaşadığı öğrenilen Prof Dr. Canan Karatay Asayiş Şube Müdürlüğü'ne gelerek ifade verdi. Kendisini dolandıranlardan şikayetçi olan Canan Karatay yaklaşık 2 saat içerde kaldıktan sonra Emniyet Müdürlüğü binasından ayrıldı.
'ADETA HİPNOTİZE OLMUŞTUM'
Asayiş Şube Müdürlüğü'nden çıkışta nasıl dolandırıldığını anlatan Prof. Dr. Canan Karatay şunları söyledi:
"Beni telefonla aradılar. Banka hesabımın terör örgütü tarafından ele geçirildiğini, hesabımdan sürekli Diyarbakır'a EFT yapıldığını söylediler. Devletin bununla ilgili büyük bir operasyon başlattığını, kimseye bir şey söylememi, asla telefonumu kapatmamı, aileme bile durumdan bahsetmemi istediler. Arayan kişilerin polis ve savcı olduğuna inandım. Adeta hipnotize olmuştum. Ne derlerse yapıyordum. Önce bankadan 20 bin dolar ve 10 bin lira çektirdiler. Daha sonra bir taksiye binerek Balat'a gitmemi istediler. Taksi fişini almamı bu parayı daha sonra bana geri ödeyeceklerini söylediler. Balat'a gelince beni yönlendirip bir sokağa çektiler. Parayı bakkaldan aldığım bir poşete koyup park halindeki bir otomobilin altına bıraktırdılar."
'DEVLETLE BİRLİKTE OPERASYON YAPIYORUZ SANDIM'
Şüphelilerin daha sonra 30 bin dolar istediğini bu parayı da çalıştığı hastaneden aldığını söyleyen Canan Karatay "Bu kez Kalamış Parkı'na gitmemi ve bu parayı da bir ağacın altına bırakmamı istediler. Söylenenleri yaptım. Bu süre zarfından benimle hem polis olduğunu hem de savcı olduğunu söyleyen kişilerle ayrı ayrı konuştum. Bana söylendiği gibi yeni bir cep telefonu aldım. Devletle gizli bir operasyon yaptığım için heyecanlandım. Dolandırıldığım hiç aklıma gelmedi." dedi.
Prof. Dr. Canan Karatay vatandaşları dolandırıcılar konusunda çok dikkatli olmaları konusunda uyararak "Yol boyunca beni tanıyan ve yardım etmek isteyen kişilerin isteklerini telefondaki kişinin talimatı ile kabul etmedim. Bu sırada beni araçlarıyla götürmek, fotoğraf çektirmek isteyen kişiler oldu onlarıda kabul edemedim. Çok gizli bir operasyon yapıyoruz sanıyordum. Şimdi bu halime gülüyorum." diye konuştu.
Yetkililer olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü gözaltına alınan kişilerin sorgularının devam ettiğini söyledi.