AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Yeni anayasayla Feto örgütü de PKK bölücü örgütü de DEAŞ örgütü de Türkiye'den arınacak, Türkiye artık terörle yaşamaktan kurtulacak. Türkiye, önünü daha net görecek." dedi.
Halk oylaması sürecindeki ilk mitingini Kahramankazan'da gerçekleştiren AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, devletin içine çöreklenerek, ihanet edeceği günü bekleyen bir grup azılı teröristin 15 Temmuz'da harekete geçtiğini, buna karşı Kahramankazanlılar'ın Üstad Necip Fazıl gibi 'zaman bendedir, mekan bendedir' diyerek darbecilere, millet ve demokrasi düşmanlarına canları pahasına meydanları dar ettiklerini belirtti. Yıldırım, ilçe halkının alçak girişime karşı onurlu, haysiyetli bir direniş ortaya koyduğunu, 8 bin kişiyle darbecilerin ele geçirdiği Akıncı Üssü'nü kuşattığını söyledi.
Uçaklar kalkmasın diye bütün yılın emeğini, ekinini, tarlasını yakanların da Kahramankazanlılar olduğunu anımsatan Yıldırım, "Darbeye karşı ilk sivil dayanışmayı, direnişi başlatan da yine sizlerdiniz. Traktörlerini Akıncı Üssü'nün giriş çıkışını kapatmak için gözden çıkaran da sizdiniz. Allah yolunda vatan için ilk şehidi veren yine Kahramankazan ilçesi oldu. İşte bu yüzde bu destan sizin eseriniz." ifadesini kullandı.
Yıldırım, halkın bu destansı mücadelesinin, şehadete yürüyüşünün, milli iradeye sahip çıkmasının bütün dünyaya örnek olduğunu, Kahramankazan'ın bu sefer meydanlara bereketli güzel bir iş için çıktığını bildirdi.
"PKK DARLANIYOR, KUDURUYOR"
Kahramankazanlıların 15 Temmuz'da yazdıkları destanın son cümlesini de yazıp tarihe not düşeceklerine dikkati çeken Yıldırım, şu görüşlere yer verdi:
"Kahramankazan 16 Nisan'da sandığa gidecek, 15 Temmuz darbecilerinin zihniyetinin Türkiye'den sonsuza kadar silinmesini sağlayacak. Hazır mıyız? Gücümüz millet, kararımız evet. Sevdamız daima millet, kararımız evet. FETÖ'nün elebaşısı Pensilvanya'da bu 'evet'leri duydukça kriz geçiriyor, fenalaşıyor. PKK, bölücü terör örgütü sizin bu 'evet'lerinizi işittikçe darlanıyor, kuduruyor. Çünkü ,'Eyvah 48 günümüz kaldı, 48 günden sonra millet sandığa gidecek, (evet) diyecek bizim de biletimizi kesecek.' diyorlar. Yeni anayasayla Feto örgütü de PKK bölücü örgütü de DEAŞ örgütü de Türkiye'den arınacak, Türkiye artık terörle yaşamaktan kurtulacak. Türkiye, önünü daha net görecek. Semalarımızda millete bomba atan savaş uçakları olmayacak, semalarda çocuklar uçurtma uçuracak, gençlerimiz darbeciler tarafından hayatlarından koparılmayacak. Daha yaşanabilir güzel bir ülkenin geleceği için çalışacaklar."
Yıldırım, "evet" diyerek terörün de sonunu getireceklerini, Türkiye'yi güçlendireceklerini, çocuklara, gençlere aydınlık bir gelecek hediye edeceklerini kaydetti.
Başbakan Yıldırım, Kahramankazan’a 15 Temmuz’dan kısa bir süre sonra geldiklerini anımsatarak içlerinin hala buruk olduğunu, dokuz vatan evladını burada toprağa verdiklerini bildirdi.
Kahramankazanlı şehitler Ümit Güder, Emrah Sapa, Ali İhsan Lezgi, Lokman Biçinci, Ömer Takdemir, Samet Cantürk, Yasin Yılmaz, Ali Anar ve Hasan Yılmaz’ın isimlerini tek tek sayan Yıldırım, "Şehitlerimizin acıları ilk günkü gibi yüreğimizde. Şimdi bu şehitlerimizin bize emaneti olan bu mübarek vatanımız için bir görevimiz var, 16 Nisan’da sandıklara gideceğiz değil mi Kahramankazanlılar? Terör güruhlarını sevindirmeyeceğiz ama yine biliyorum ki yeni anayasa bu ülkeye huzur getirecek, kardeşlik getirecek. İstikrarın devamı için yeni anayasaya ‘Evet’ deyin." diye konuştu.
"Ülkenin birliği, beraberliği, kardeşliğini daha da güçlendirmek için bakalım Kahramankazan hazır mısınız? Tek vatan için, tek bayrak için, tek devlet için, tek millet için kararımız...” ifadesini kullandı Başbakan Yıldırım, vatandaşların “Evet” karşılığını vermesi üzerine, “Allah sizden razı olsun.” dedi.
Ankara’da dün gerçekleştirdikleri "AK Parti'nin Halk Oylaması Kampanya Tanıtım Toplantısı"nda binlerce millet sevdalısı ve demokrasi gönüllüsüyle birlikte olduklarını anlatan Yıldırım, “Gördük ki oranın coşkusu sel olup 81 ile akıyor. Şimdi görüyorum ki Kahramankazan’da da siz işi çoktan bitirmişsiniz. 15 Temmuz’da milli iradesini, demokrasisini canıyla, kanıyla savunan Kahramankazanlılar kararını vermiş, 16 Nisan’ı sabırsızlıkla bekliyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.
"DARBECİLER YOK OLDU, MİLLET ZAFERLE BULUŞTU"
Yıldırım, milletin güven ve teveccühünü kendilerinden hiç esirgemediğini, 15 Temmuz’da da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla milyonların meydanları doldurduğunu anımsatarak, "Vatandaşımız, hükümetimizin kararlı duruşuna ve bizim de çağrımıza kulak verdi sonuçta darbeciler yok oldu, millet zaferle buluştu. Şimdi ufukta, yakın gelecekte bir zafer daha var. Biz o zaferi de milletimizin 'Evet' diyerek kazanacağına yürekten inanıyoruz. Biliyoruz ki aziz millet hiçbir zaman bizi yalnız bırakmadı." dedi.
AK Parti'nin kurulduğu günden beri birçok sorunla karşılaştığını ve çeşitli badireler atlattığına değinen Yıldırım, vatandaşların her zaman kendilerine yol arkadaşı olduğunu ve her sıkıntıda kendilerine destek verdiğini bildirdi.
Başbakan Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir dönem siyasi yasaklı hale getirildiğini, partilerinin kapatılmaya çalışıldığını, cumhurbaşkanı seçiminin 367 icadıyla tıkandığını, 2007 yılında "e-muhtıra" verildiğini, 2013 sonunda da 17-25 Aralık komplosunun kurulduğunu hatırlattı. Yıldrım, "Nihayet 15 Temmuz 2016 da kanlı bir darbe girişiminde bulundular. Allah'ın yardımı ve milletimizin verdiği güçle doğrulduk, yolumuza devam ediyoruz. Bütün bu olaylar, Gezi olayları, 17-25, faiz lobilerinin sinsi olayları, küresel siyaset simsarlarının kaos planı, elhamdülillah hepsi boşa çıktı çünkü biz milletle yürüdük, biz Kahramankazan’la yürüdük." değerlendirmesinde bulundu.
"Milletin yolu bizim yolumuz oldu." diyen Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Biz ana muhalefet partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu gibi 'Referandum kararı bizi bağlamaz.' demedik, 'Referandum sonucu bizi bağlamaz.' demedik, halkı tehdit etmedik, halka efendi değil halka hizmetkar olduk. Biz Meclis kürsülerini işgal etmedik, parlamentoyu çalışamaz hale getirmedik, aksine gün geldi bombalar altında gazi Meclise, milletin emanetine, sizlerin emanetine sahip çıktık. Biz milletin emanetini namusumuz bildik.
Biz tehdit siyaseti hiç yapmadık, hendek siyasetini asla kabul etmedik. Biz sırtımızı ona buna dayamadık ama bölücü parti ne diyor, ‘Biz sırtımızı Kandil'e dayıyoruz, PKK'ya dayıyoruz.' Kürt kardeşlerim kimliğinizle iftihar edin, Kürtlüğünüzle iftihar edin bu sizin hakkınız. Ancak alçak terör örgütü PKK'nın bilesiniz ki sizin gibi bir sorunu yok, ancak ve ancak sizin böyle bir alçak örgüt sorununuz var. Ama hiç merak etmeyin gün yaklaştı, bu alçak örgütün sizinle bizim aramızı bozmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Onların da bu ülkeden yok olup gidecekleri gün yakındır. 16 Nisan’da tüm bu tedavülden kalkmış yapılara FETO’ya, PKK’ya, DEAŞ'a elveda demeye hazır mısınız?"
"HALK OYLAMASI BİR SEÇİM DEĞİL
Başbakan Yıldırım, halk oylamasının bir seçim olmadığını belirtti. Meseleye genel seçim havası vermeye çalışanların olduğu değerlendirmesinde bulunan Yıldırım, milletin olan biteni izlediğini ve gülüp geçtiğini bildirdi.
Yıldırım, milletin, referandumu bahane ederek, vatandaşları kutuplaştırmaya çalışanlara gereken cevabı 16 Nisan'da vereceğini ifade etti.
Türkiye'de '79 milyonun hükümeti' olduklarını vurgulayan Yıldırım, bir önceki seçimlerde CHP'ye ve HDP'ye oy verenlere de seslendi.
Yıldırım, şöyle devam etti:
"Siyasi görüş farklılıklarımızı artık bir kenara bırakalım. Mevzubahis olan memleketse, mesele memleketse gerisi teferruat. Bu işin kavgası olmaz, bu işin kutuplaşması olmaz.
Gittiğimiz her yerde şunu söylüyoruz. 16 Nisan günü sandığa siyasi kimliğimizle gitmeyeceğiz. Millete hassasiyetimizle, birliğimizle, kardeşliğimizle gideceğiz. Bizler, hizmet eriyiz, 15 yılda Ankara'nın, Kazan'ın çehresine hep birlikte şahit olduk. Bilkent'teki şehir hastanemiz bitmek üzere. Ankara-İzmir arasında sefer yapacak yüksek hızlı tren hattının çalışmaları son hızıyla devam ediyor. Yeter mi, yetmez. Çünkü, Ankaralılar, Kahramankazanlılar elbette her şeyin en iyisine layık.
Daha düne kadar 'Türkiye'nin en büyük sıkıntısı terör' deniyordu. Biz, mesajı aldık. PKK'ya, FETO'ya, DEAŞ'a tarihin en ağır darbesini vurduk. Kandil, PKK'nın başına yıkıldı, Kazan FETO'nun başına yıkıldı, El-Bab DEAŞ'ın başına yıkıldı."
"DOLAR DAHA DA İNECEK"
Türkiye'nin bu kararlılıkla birçok kazanım elde edeceğine değinen Yıldırım, "Bakın bir ay öncesine kadar dolar 4 lirayı görmüştü, bugün 3,60. Bu daha da inecek. Üst aklı, ekonomik kumpasları, oynanan oyunları boza boza geliyoruz. Aksine önümüzdeki günlerde ekonomimiz daha da canlanacak, yeni yeni projeler hayata geçecek." dedi.
ANKARA-KAHRAMANKAZAN YOLU GENİŞLETİLECEK
Yeni bir müjde vereceğini açıklayan Yıldırım, bu kapsamda Ankara-Kahramankazan yolunu genişleterek 3 gidiş 3 geliş yapacaklarını belirtti. Yıldırım, çalışmaların 1-2 ay içerisinde başlayacağına işaret ederek, Ankara'ya havalimanları, tüp geçitler, şehir hastaneleri, üniversiteler, yüksek hızlı trenler ve yüksek hızlı tren garı yapıldığını anımsattı.
Başbakan Yıldırım, farklı hızlı tren hatlarına yönelik çalışmaların da tüm hızıyla sürdüğünü vurgulayarak, "Biz, köklerimizden beslendik ve geleceğe yöneldik. Abdülhamid'in hayalini hayata geçirdik. Marmaray, Abdülhamid'in hayali. Mustafa Kemal Atatürk'ün vizyonunu taşımayı kendimize görev bildik. Alevi'si, Sünni'si, Kürt'ü, Türk'ü, Laz'ı, Arnavut'u, Çerkez'i biz hepimiz 'aynı dağın yeliyiz' dedik. Farklılıklarımızı hep zenginlik olarak gördük. 2002'nin karamsar Türkiye'sini 2017'de başı dik, istikrarlı, yükselen bir kutup yıldızı haline getirdik. Şimdi Kahramankazan, son referandumda 2010'da siz size yakışanı yaptınız. Kahramankazan'da sandığa gittiniz ve yüzde 74 'evet' dediniz." ifadesini kullandı.
Vatandaşlardan "yüzde 100" cevabı üzerine "Yüz demeyelim, bırak 3-5 tane de onlar alsın. Bu kadar cimriliğe lüzum yok." diyen Yıldırım, "Yüzde doksan mı?" diye sordu. Halk oylamasında kadınlara ve gençlere güvendiğinin altını çizen Yıldırım, "Yeni rekor yolda. İstikrar büyüsün, sürsün, Türkiye büyüsün. Hep birlikte aydınlık bir Türkiye için hazır mısınız? Güçlü ekonomi için var mısınız? Kalkınma için var mısınız? Barış, huzur, refah için ne diyorsunuz? Sevdamız millet, kararımız 'evet'. Evet, evet, evet." ifadesini kullandı.
Başbakan Yıldırım, yeni anayasayla özellikle gençlerin önünün açıldığını belirterek, "7, 5 milyon gencimizin siyasete girmesinin önündeki engeli kaldırıyoruz. Böylece, siyaset gençleşiyor, siyaset renkleniyor, siyasette rekabet oluyor. Milletvekili sayısını 550'den 600'e çıkarıyoruz." dedi.
"NÜFUS 59 MİLYONKEN 100 MİLLETVEKİLİ ARTTI"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "50 milletvekiline fazladan para vereceksiniz" dediğini anımsatan Yıldırım, "Bak bak bak, ne kadar dürüst olmuş. Sen onu soracağına, bir milletvekilin 1 trilyon 200 bin lira telefon faturasını bu devletin sırtına sarıyor, onu hesabını sor." diye konuştu.
Yıldırım, CHP'nin, 1995'te Türkiye'nin nüfusu 59 milyonken milletvekili sayısını DYP ile 100 milletvekili birden arttırdığını belirtti. Başbakan Yıldırım, "Şimdi, nüfus olmuş 80 milyon, 550'den 600'e çıkarmışız, bunun lafını ediyor. Ayıptır. Gerçekleri saptırmayacaksınız." ifadesini kullandı.
Çift başlı yönetimlerden milletin çok çektiğine dikkati çeken Yıldırım, bu sistemin baba ile oğlunun arasını açtığını, kim gelirse gelsin mutlaka sorun çıkardığını belirtti.
Başbakan Yıldırım, 1950'den beri yaşananların ortada olduğunu, AK Parti'ye 27 Nisan 2007'de elektronik muhtıra verildiğini, kendilerinin de şapka ve ceketlerini alıp gitmediklerini söyledi. Gönderilen elektronik muhtırayı taahhütlü iade ettiklerine işaret eden Yıldırım, "Dedik ki (Biz, milletten başka hiç kimseye boyun eğmeyiz.)" diye konuştu.
Cumhurbaşkanının partili olup olmayacağı konusunun ezber yapıldığını vurgulayan Yıldırım, "Olur, bal gibi olur. Gayet de güzel olur. Cumhurbaşkanımız, cumhurbaşkanlığı seçimine giderken 2014 Ağustosu'nda AK Partili değil miydi? Bütün ülkeye, her vatandaşımıza hizmet etmedi mi?" değerlendirmesinde bulundu.
"HİZMET EDERKEN HANGİ PARTİYE OY VERDİĞİNE BAKMAYIZ"
Yıldırım, millete hizmet götürülürken "hangi partidensin" diye soran olmadığını belirterek, "Bizim siyaset anlayışımızda hizmet ederken kafasına bakmayız, hangi partiye oy verdiğine bakmayız. Çünkü biz inanırız, yaratılanı hoş görürüz Yaradan'dan ötürü. Biz, 'İnsanı yücelt ki devlet yücelsin' diyen bir anlayıştan, bir ecdadın torunlarıyız. Hangi partiye gönül verirse versin bütün vatandaşlarımızın kararı başımız gözümüz üstündedir." dedi.
Bir gemide iki kaptan olmayacağına dikkati çeken Yıldırım, onun için tek olacağını, ama "tek" denilenin milletin oylarıyla gelip, milletin oylarıyla gideceğini bildirdi. Yıldırım, "Silahlarla, uçaklarla, bombalarla gelemeyecek. Kimse, milletin iradesinin üzerine hiçbir güç kullanamayacak." değerlendirmesinde bulundu.
"MANŞETLERLE HÜKÜMET KURMAK, HÜKÜMET YIKMAK TARİH OLDU"
Yıldırım, "Eskiden hatırlayın manşetlerle hükümetlere ayar verirlerdi. AK Parti geldi, artık manşetlerle hükümet kurmak, hükümet yıkmak tarih oldu. 'Karargah rahatsız' bu manşetleri hatırlıyorsunuz değil mi. Eskiden, 28 Şubat'ı başlatmadan önce büyük denen gazeteler bu manşetleri ata ata, halkın seçtiği iktidarı al aşağı etmek için her türlü tezgahı kurdular. Şimdi bakıyorum, benzer şeyler yapmaya çalışıyorlar. Manşet atarak hükümete ayar vermeye çalışıyorlar." diye konuştu.
Meydandakilere, "Demokrasi dışı gerişimlere karşı 15 Temmuz'da en güzel cevabı veren Kahramankazanlılar bu algı operasyonları size söker mi? diye soran Yıldırım, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Elbette sökmez. Kahramankazanlılar sizden bir söz almak istiyorum. 16 Nisan'a kadar kapı kapı, ev ev dolaşmaya hazır mısınız? Sıkmadık el, tebessüm etmedik yüz kalmayıncaya kadar çalışacak mısınız? Bir 'evet'i bin 'evet', bin 'evet'i milyonlarca 'evet' yapmak için bütün teşkilat olarak sahalarda olacak mısınız? 'Evet' için konu komşu, çarşı pazar gezip Türkiye'nin aydınlık yarınlarının inşası için 2023 Türkiyesi'nin muasır medeniyetler seviyesine ulaşma hedefi için çalışmaya var mısınız? (Meydandakilerin 'evet' yanıtı üzerine) O zaman söz sizde, kalıcı istikrar, güçlü Türkiye için, sözde demokrasi değil, etkin temsil için, üstünlerin değil, milletin kendi anayasası için, ithal değil milli siyaset için kararımız (evet)."