Olayla ilgili polisin gözaltına aldığı, aralarında sahte içkileri Bulgaristan'dan getirip deposundan ilçedeki büfelere sattığı iddia edilen Metin Dobrucalı ile Kudret Uygur, Cengiz Girgin, V.V., H. C. ve S.M. tutuklandı. Şüpheliler, avukatlarının yaptığı itirazlar üzerine tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı, ölen 12 kişiden Altuğ Oktay, Emir Kırcali, Mehmet Pamukçu ve Hasan Nişancı için hazırladığı iddianamede sahte içkileri sattığı belirlenen şüpheliler, Cengiz Girgin, Metin Dobrucalı ve Kudret Uygur hakkında, "Olası kastla öldürme" suçundan her ölen kişi için 20 yıldan 25'er yıla kadar hapis istedi. Çorlu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edilen iddianamede, yaralılar ve ölenlerin yakınlarının ifadelerinde, sahte rakı, votka, viski ve benzeri içkileri büfe işleten Kudret Uygur, Cengiz Girgin'den aldıklarının belirlendiği ve büfelerde yapılan aramalarda sahte içkiler ele geçirildiği kaydedildi.
Cengiz Girgin'in ifadesinde sahte içkileri Metin Dobrucalı'dan aldığını itiraf etmesi üzerine Dobrucalı'nın evinin alt katında depo olarak kullanılan bölümde çok sayıda sahte içki ve sahte içki yapımında kullanılan malzemeler ve aracında yine sahte içkiler ele geçirildiği belirtilen iddianamede, şüphelilerin büfe ve adreslerinde ele geçirilen sahte içkilerin yer aldığı plastik şişelerin, zehirlenenlerin ikametlerinde bulunanlarla aynı olduğu kaydedildi.
Çorlu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına tutuksuz yargılanan sanıklar Cengiz Girgin, Metin Dobrucalı ve Kudret Uygur ile avukatlar hazır bulundu.
Son savunmasını yapan sanıklardan Cengiz Girgin, alkol ve tekel satışı belgesi bulunduğunu belirterek, iş yerinde yapılan aramalarda bulunan 0,5 litrelik plastik su şişeleri içindeki sahte rakıları Metin Dobrucalı'dan 6-7 ay önce litresi 30-35 lira vererek satın aldığını anlattı.
Girgin, "2021 ocak ayından itibaren hiç kimseye bu tarz alkol satışı yapmadım, sadece Bulgaristan bandrollü alkollerden satmışlığım vardır. Elimde bulunan alkollerin tamamın kendi içmem içindir, kimseye satış yapmadım. Zaten karantina dönemi başlamıştı, satış yasaktı, daha önce satış yaptığımız ve Havuzlar Mahallesi'nde oturduğumuz için kaçak alkol denilince direkt biz geliyoruz akıllarına, ben 2021 ocak ayından itibaren bu şekilde alkol satışı yapmadım, beraatımı talep ediyorum." dedi.
"SAHTE OLDUĞUNU BİLSEYDİM BABAMA VERMEZDİM"
Sanıklardan Kudret Uygur, ifadesinde alkollü satış belgesi bulunduğunu belirterek, aramalarda büfesinde bulunan plastik su şişelerine doldurulmuş sahte içkileri Cengiz Girgin'den satın aldığını söyledi.
Babasının alkolik olduğunu söyleyen Uygur, "Cengiz beni arayıp, 'Babanın rakısı bitti mi? İstersen getireyim.' dedi. Ben de kabul ettim ve rakılar için Cengiz'e 500 lira verdim. İçkiler babamın, müşterilere bu içkileri satmadım. Cengiz, bu içkileri yurt dışında üretilen bandrollü içki olduğunu ve Bulgaristan sınırından geçirilmek için plastik şişelere konulduğunu söylemesi üzerine ona güvenip birkaç aydan beri babamın kullanması için aldım. Cengiz'den aldığım alkollerin yapma veya sahte olduğunu bilseydim alıp babama vermezdim. Tekel alkolü bildiğim için alıp babama verdim, pişmanım, beraatımı talep ediyorum." diye konuştu.
İlişkili Haberler
"AİLEM KALABALIK, O YÜZDEN İÇKİ ÜRETİYORUM"
Sahte içkileri Bulgaristan'dan getirip piyasaya sürdüğü iddia edilen Metin Dobrucalı ise ifadesinde Bulgaristan vatandaşlığının da bulunduğunu belirterek, bu yüzden sık sık bu ülkeye gittiğini aramalarda bulunan alkolleri Bulgaristan'dan getirdiğini anlattı.
Dobrucalı, sahte içkiler ile içki yapımında kullanılan etil alkol ve aromaların kendisine ait olduğunu ifade ederek, "Ailem kalabalık olduğu için kendimiz kullanmak üzere bu şekilde içkileri üretiyorum. Bu içkileri kendim ya da ailem hiç kimseye satmadım. Neredeyse her hafta Bulgaristan'a gidip geliyorum, Aramada bulunan alkolleri Bulgaristan'dan 1 ve 5 litrelik şişelerde içinde getirdim. Çünkü orada daha ucuz, kendimiz ve misafirlerimiz tüketiyor. Kalan alkolleri de su şişelerine koyup muhafaza ediyorum. Büfe sahibi Cengiz Girgin'i mahalleden tanıyorum ama samimi değilim. Cengiz ya da başka kişiye ya da büfeye içki satmadım. İçkiden zehirlenen kişileri de tanımıyorum." diye konuştu.
MAHKEME ÖNCE MÜEBBET VERDİ
Mahkeme sanıklardan Cengiz Girgin'e, Altuğ Oktay, Emin Kırcali ve Hasan Nişancı'nın ölümleri nedeniyle önce müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme, sanığın eylemini olası kastla işlediği sabit görüldüğünden cezasından davranışların objektif etkisi, ceza adalet dengesi dikkate alınarak 20 yıla, ardından da sanığa verilen cezadan, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri sanık lehine takdiri indirim nedeni sayılarak 16'şar yıl 8'er ay olmak üzere toplam 50 yıl hapisle cezalandırıp, tutuklanmasına karar verdi.
Mahkeme ayrıca, Cengiz Girgin'e, Mehmet Pamukçu'nun ölümünden, Kudret Uygur ve Metin Dobrucalı'ya da 4 kişinin ölümüyle ilgili beraat kararı verdi.
8 KİŞİNİN ÖLÜMÜYLE İLGİLİ SORUŞTURMA SÜRÜYOR
Çorlu'da 12 kişinin sahte içkiden ölümüyle ilgili açılan davada ölenler Altuğ Oktay, Emir Kırcali, Mehmet Pamukçu ve Hasan Nişancı'nın davaları karara bağlandı. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Pakistan uyruklu Ikhlague Hussam ile Sadık Akın Usal, Turan Vardı, Remzi Zabınoğlu, Nurcihan Engin eşi Levent Engin, Vedat Bektaş ile Ahmet Ataman’ın ölümleriyle ilgili soruşturması sürüyor.
Ölenlerle ilgili daha önce hazırlanan iddianame, Çorlu 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından geri iade edilmişti.