Tarihi Kaleiçi'nde 1922 yılında kurulan ve 1972'de Konyaaltı Caddesi'ne taşınan Antalya Müzesi, fosillerle başlayan yaşamsal dönemden Osmanlı'ya kadar birçok döneme ışık tutuyor.
Müzede, "Elmalı, Osmanlı ve Selçuklu defineleri", bölgenin arkeolojisini yansıtan mermer lahitler, Roma dönemine ait tanrı, imparator, imparatoriçe ve mitolojik kahramanları simgeleyen heykeller, takılar, camlar, bronz ve seramik eserler, Karain Mağarası'ndaki tarih öncesi buluntular sergileniyor.
Heykel müzesinde 3 bin 582 arkeolojik ve 2 bin 905 sikke olmak üzere toplam 6 bin 487 eser yer alıyor.
Paha biçilemeyen birbirinden kıymetli tarihi eserlerin bulunduğu, dünya çapındaki önemli arkeoloji müzeleri arasında gösterilen Antalya Müzesini 2019'da 174 bin 877, salgın rağmen geçen sene 45 bin 342, bu yılın ilk üç ayında ise 6 bin 675 kişi ziyaret etti.
Müzede, "Elmalı, Osmanlı ve Selçuklu defineleri", bölgenin arkeolojisini yansıtan mermer lahitler, Roma dönemine ait tanrı, imparator, imparatoriçe ve mitolojik kahramanları simgeleyen heykeller, takılar, camlar, bronz ve seramik eserler, Karain Mağarası'ndaki tarih öncesi buluntular sergileniyor.
Heykel müzesinde 3 bin 582 arkeolojik ve 2 bin 905 sikke olmak üzere toplam 6 bin 487 eser yer alıyor.
Paha biçilemeyen birbirinden kıymetli tarihi eserlerin bulunduğu, dünya çapındaki önemli arkeoloji müzeleri arasında gösterilen Antalya Müzesini 2019'da 174 bin 877, salgın rağmen geçen sene 45 bin 342, bu yılın ilk üç ayında ise 6 bin 675 kişi ziyaret etti.
YURT DIŞINDAN GETİRİLEN ESERLER İLGİ GÖRÜYOR
Salgın nedeniyle sıkı tedbirlerin alındığı müzede, ziyaretçiler tarihi yolculuğa çıkıyor. Müzede, farklı bölgelerdeki kaçak kazılarla çıkarılarak yurt dışına kaçırılan, Kültür ve Turizm ile Dışişleri bakanlıklarının çalışmaları sonucu yurda getirilen eserler de ilgi görüyor.
Müzede, uzun uğraşlar sonucunda ABD'nin New York şehrinden 1995'te getirilen "Brooklyn Lahdi", 1998'de Almanya'dan getirilerek kültür envanterine kazandırılan "Herakles Lahdi"nin parçaları, ABD'den 1999'da getirilen ve "Elmalı Definesi" olarak tabir edilen 1679 sikke de sergileniyor.
ABD'den 2011'de getirilen "Yorgun Herakles" heykelinin üst kısmı, Antalya'da yarım asır önce satın alınan ve Viyana'dan kargoyla gönderilen Tunç Çağı'na ait boğa figürü, kaçırıldığı yurt dışından büyük bir hukuk mücadelesiyle 2017'de geri getirilen yaklaşık 2 bin yıllık "Herakles Lahdi" de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Salgın nedeniyle sıkı tedbirlerin alındığı müzede, ziyaretçiler tarihi yolculuğa çıkıyor. Müzede, farklı bölgelerdeki kaçak kazılarla çıkarılarak yurt dışına kaçırılan, Kültür ve Turizm ile Dışişleri bakanlıklarının çalışmaları sonucu yurda getirilen eserler de ilgi görüyor.
Müzede, uzun uğraşlar sonucunda ABD'nin New York şehrinden 1995'te getirilen "Brooklyn Lahdi", 1998'de Almanya'dan getirilerek kültür envanterine kazandırılan "Herakles Lahdi"nin parçaları, ABD'den 1999'da getirilen ve "Elmalı Definesi" olarak tabir edilen 1679 sikke de sergileniyor.
ABD'den 2011'de getirilen "Yorgun Herakles" heykelinin üst kısmı, Antalya'da yarım asır önce satın alınan ve Viyana'dan kargoyla gönderilen Tunç Çağı'na ait boğa figürü, kaçırıldığı yurt dışından büyük bir hukuk mücadelesiyle 2017'de geri getirilen yaklaşık 2 bin yıllık "Herakles Lahdi" de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
SIRADA "SİON HAZİNESİ" VAR
Kumluca ilçesi Korydalla Antik Kenti'nde 1963'te bulunan, milattan sonra 6. yüzyıla tarihlenen gümüşten yapılmış kilise eşyalarından oluşan "Sion Hazinesi" eserlerinin bir kısmının ABD'deki Dumbarton Oaks Müzesinde olduğu, bunların da kısa sürede getirilip yerinde sergilenmesi için çalışmaların sürdürüldüğü belirtildi.
Kumluca ilçesi Korydalla Antik Kenti'nde 1963'te bulunan, milattan sonra 6. yüzyıla tarihlenen gümüşten yapılmış kilise eşyalarından oluşan "Sion Hazinesi" eserlerinin bir kısmının ABD'deki Dumbarton Oaks Müzesinde olduğu, bunların da kısa sürede getirilip yerinde sergilenmesi için çalışmaların sürdürüldüğü belirtildi.
"ANTALYA MÜZESİ, KRONOLOJİK BİR MÜZE"
Antalya Müze Müdürü Mustafa Demirel, yaptığı açıklamada, dünyanın en büyük heykel koleksiyonlarından birine sahip olduklarını söyledi.
Perge Antik Kenti'nde 1946'dan bu yana süren kazılarda çıkarılan heykel ve buluntuların müzede sergilendiğini anlatan Demirel, kazılarda özellikle 2012'den sonra 50'ye yakın önemli heykel çıkarıldığını ifade etti.
Tüm eserlerin laboratuvarda restorasyonları yapılarak teşhire hazırlandığına değinen Demirel, "Antalya Müzesi, kronolojik bir müze. Ziyaretçiler, fosillerle başlayan yaşamsal dönemden Anadolu'nun en erken yerleşim yeri olan Karain Mağarası'na, Doğu Roma dönemi ve Selçuklu İmparatorluğu eserlerine kadar kronolojik olarak eserleri seyretme imkanına sahip." dedi.
Demirel, bir yandan bölgedeki kazı çalışmalarına devam edilirken bir yandan da yurt dışına kaçırılan eserlerin iadesi için çalışma yapıldığını vurguladı.
Müzede tüm eserlerin modern güvenlik kameraları ve alarm sistemleriyle korunduğuna dikkati çeken Demirel, şunları kaydetti: "Bu eserler, teşhirdeki diğer eserlerimizin içinde hem uyum sağlayacak hem farkındalık yaratacak şekilde yerini alıyor. Yurt dışından geri getirilen her eser dönemsel olarak heyecan yaratıyor. Ziyaretçiler, büyük keyifle, ülkemize dönmüş bu eserleri izleyerek mutlu ayrılıyor. Ülkemize kazandırılan her eser toplumumuzda kültür varlıklarını koruma bilincini artırıyor. Müzemiz çok ilgi görüyor, barındırdığı eserlerle öne çıkıyor. Sanal müze olarak da ziyaretçi kitleleri oluştu."
Antalya Müze Müdürü Mustafa Demirel, yaptığı açıklamada, dünyanın en büyük heykel koleksiyonlarından birine sahip olduklarını söyledi.
Perge Antik Kenti'nde 1946'dan bu yana süren kazılarda çıkarılan heykel ve buluntuların müzede sergilendiğini anlatan Demirel, kazılarda özellikle 2012'den sonra 50'ye yakın önemli heykel çıkarıldığını ifade etti.
Tüm eserlerin laboratuvarda restorasyonları yapılarak teşhire hazırlandığına değinen Demirel, "Antalya Müzesi, kronolojik bir müze. Ziyaretçiler, fosillerle başlayan yaşamsal dönemden Anadolu'nun en erken yerleşim yeri olan Karain Mağarası'na, Doğu Roma dönemi ve Selçuklu İmparatorluğu eserlerine kadar kronolojik olarak eserleri seyretme imkanına sahip." dedi.
Demirel, bir yandan bölgedeki kazı çalışmalarına devam edilirken bir yandan da yurt dışına kaçırılan eserlerin iadesi için çalışma yapıldığını vurguladı.
Müzede tüm eserlerin modern güvenlik kameraları ve alarm sistemleriyle korunduğuna dikkati çeken Demirel, şunları kaydetti: "Bu eserler, teşhirdeki diğer eserlerimizin içinde hem uyum sağlayacak hem farkındalık yaratacak şekilde yerini alıyor. Yurt dışından geri getirilen her eser dönemsel olarak heyecan yaratıyor. Ziyaretçiler, büyük keyifle, ülkemize dönmüş bu eserleri izleyerek mutlu ayrılıyor. Ülkemize kazandırılan her eser toplumumuzda kültür varlıklarını koruma bilincini artırıyor. Müzemiz çok ilgi görüyor, barındırdığı eserlerle öne çıkıyor. Sanal müze olarak da ziyaretçi kitleleri oluştu."