Ellerinde, ''Performans değil, güvenceli ücret'', ''Sağlık Bakanlığı üniversitelerden elini çek'', ''Sağlıkta performans hasta ediyor'', ''Pes, bilim hiç bu kadar değersizleştirilmemişti'' yazılı dövizlerle Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde toplanan grup, ''Üniversiteme, öğrencime, hastama sahip çıkıyorum'' yazılı pankart açarak alkış ve ıslıklarla Sağlık Bakanlığı’na yürüdü.
Sağlık Bakanlığı önünde, ''Performansa köle olmayacağız'', ''Üniversiteler bizimdir bizim kalacak'', ''Sağlık hakkı satılamaz'', ''Holding değil, tıp fakültesi'' sloganları atan grup adına basın açıklaması yapan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serap Şahinoğlu, hükümetin sağlık alanındaki köklü değişiklikleri küçük adımlarla değiştirmeye çalıştığını söyledi.
Aile hekimliği uygulamasının önce küçük illerde başladığını ve daha sonra tüm ülkede yaygınlaştırıldığını belirten Şahinoğlu, ''Aile hekimliği uygulamasının özünde birinci basamak sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi, hekim ve diğer sağlık çalışanlarının emeklerinin değersizleştirilmesi, aylıklarının giderek düşürülmesi, halkın temel sağlık hizmetini alamaması olduğu bugün herkes tarafından görülmeye başlandı'' dedi.
Devlet hastanelerinde uygulanan performansa göre ödeme sistemiyle, hekimlerin günde 150 hasta bakar hale geldiğini, ödeme tutarlarının yıldan yıla düşürülerek sağlık çalışanlarının emeklerinin değersizleştirildiğini ileri süren Şahinoğlu, hastane polikliniklerinde bir hastaya 3 dakika zaman ayrılabildiğini söyledi.
Hekimler ve diğer sağlık çalışanlarının düşük ücretle, sınırsız çalışma saatine mahkûm edildiğini, hastanelerde kadro sınırlamaları uygulanarak hekimlerin seçeneksiz ve çaresiz bırakıldığını savunan Şahinoğlu, serbest hekimliğin yönetmeliklerle yasaklanmaya çalışıldığını, hekimler için çıkış yolunun bırakılmadığını ileri sürdü.
"HÜKÜMET ÜNİVERSİTELERE EGEMEN OLMAK İSTİYOR"
Hükümetin, sağlık alanı üzerinden tıp fakültelerine, tıp fakülteleri üzerinden de üniversitelere egemen olmak istediğini öne süren Şahinoğlu, ''Marmara modelinin yaygınlaştırılmasının hazırlıkları yapılmaktadır. Amaçlanan, tüm üniversite hastanelerinin önce Sağlık Bakanlığına, daha sonra zaman içinde diğer kamu hastaneleriyle birlikte yabancı sermayeye devredilmesidir'' diye konuştu.
YÖK'ün ''sözleşmeli statü'' adıyla yeni bir çalışma yaptığını, böylece öğretim üyelerinin üniversitelerdeki güvenceli çalışma biçimlerine alternatif yaratılmak istendiğini savunan Şahinoğlu, atama ve sınavlarda da yanlış uygulamaların olduğunu söyledi.
Şahinoğlu, konuya ilişkin, tıp fakültelerindeki araştırma görevlilerinin 25 Şubatta Hacettepe Üniversitesinde bir eylem yapacağını, 13 Martta ise TTB'nin Ankara'da bir miting düzenleyeceğini bildirdi.
Açıklamanın ardından bir süre daha slogan atan grup, dağıldı.
Sağlık Bakanlığı önünde, ''Performansa köle olmayacağız'', ''Üniversiteler bizimdir bizim kalacak'', ''Sağlık hakkı satılamaz'', ''Holding değil, tıp fakültesi'' sloganları atan grup adına basın açıklaması yapan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serap Şahinoğlu, hükümetin sağlık alanındaki köklü değişiklikleri küçük adımlarla değiştirmeye çalıştığını söyledi.
Aile hekimliği uygulamasının önce küçük illerde başladığını ve daha sonra tüm ülkede yaygınlaştırıldığını belirten Şahinoğlu, ''Aile hekimliği uygulamasının özünde birinci basamak sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi, hekim ve diğer sağlık çalışanlarının emeklerinin değersizleştirilmesi, aylıklarının giderek düşürülmesi, halkın temel sağlık hizmetini alamaması olduğu bugün herkes tarafından görülmeye başlandı'' dedi.
Devlet hastanelerinde uygulanan performansa göre ödeme sistemiyle, hekimlerin günde 150 hasta bakar hale geldiğini, ödeme tutarlarının yıldan yıla düşürülerek sağlık çalışanlarının emeklerinin değersizleştirildiğini ileri süren Şahinoğlu, hastane polikliniklerinde bir hastaya 3 dakika zaman ayrılabildiğini söyledi.
Hekimler ve diğer sağlık çalışanlarının düşük ücretle, sınırsız çalışma saatine mahkûm edildiğini, hastanelerde kadro sınırlamaları uygulanarak hekimlerin seçeneksiz ve çaresiz bırakıldığını savunan Şahinoğlu, serbest hekimliğin yönetmeliklerle yasaklanmaya çalışıldığını, hekimler için çıkış yolunun bırakılmadığını ileri sürdü.
"HÜKÜMET ÜNİVERSİTELERE EGEMEN OLMAK İSTİYOR"
Hükümetin, sağlık alanı üzerinden tıp fakültelerine, tıp fakülteleri üzerinden de üniversitelere egemen olmak istediğini öne süren Şahinoğlu, ''Marmara modelinin yaygınlaştırılmasının hazırlıkları yapılmaktadır. Amaçlanan, tüm üniversite hastanelerinin önce Sağlık Bakanlığına, daha sonra zaman içinde diğer kamu hastaneleriyle birlikte yabancı sermayeye devredilmesidir'' diye konuştu.
YÖK'ün ''sözleşmeli statü'' adıyla yeni bir çalışma yaptığını, böylece öğretim üyelerinin üniversitelerdeki güvenceli çalışma biçimlerine alternatif yaratılmak istendiğini savunan Şahinoğlu, atama ve sınavlarda da yanlış uygulamaların olduğunu söyledi.
Şahinoğlu, konuya ilişkin, tıp fakültelerindeki araştırma görevlilerinin 25 Şubatta Hacettepe Üniversitesinde bir eylem yapacağını, 13 Martta ise TTB'nin Ankara'da bir miting düzenleyeceğini bildirdi.
Açıklamanın ardından bir süre daha slogan atan grup, dağıldı.