İlişkili Haberler
Endometriozis olarak tarif edilen ve karın altı bölgesindeki rahmin dış bölümünün zemininde gelişen çikolata kistleri, üreme çağındaki kadınlar açısından önemli bir sağlık sorunu. Rahim içindeki endometrium denilen dokunun, yumurtalık dokusuna yerleşmesiyle kendini belli ediyor. Çikolata kistleri dünyadaki 300 milyondan fazla kadında görülüyor. Ülkemizde ise yaklaşık 2,4 milyon kadın bu sağlık sorunu ile karşı karşıya. Ailesinde, özellikle de kız kardeşinde ya da annesinde çikolata kisti bulunan kadınlar, çikolata kisti oluşması bakımından diğer gruplara göre 6 kat daha fazla risk altında.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ HASTALIK OLUŞUMUNDA ETKİLİ
Kadınlarda adet süreci başladığında rahim içindeki ‘endometrium’ tabakası dışarı atılırken aynı tabakanın tüplerden karın boşluğuna da geri dökülebildiğini söyleyen
Memorial Kayseri Hastanesi Tüp Bebek Merkezi’nden Doç. Doktor Semih Zeki Uludağ, “Bağışıklık sistemi sağlıklı olan kadınlarda geri akan bu kanı temizlerken, bağışıklık sisteminde problem olanlarda ise çikolata kistleri oluşmaktadır. Karın boşluğundaki endometrium tabakası tüplere, yumurtalıklara hatta bağırsağa ya da idrar torbasına yapışarak yerleşir ve iltihaba neden olur. Hastalığın ilerleyen döneminde kanamalar, doku iyileşmeleri ve karın içinde yapışıklıklar ortaya çıkmaktadır” dedi ve çikolata kistinin belirtilerini anlattı:
BU BELİRTİLERE DİKKAT!
1. Adet dönemlerinde veya sürekli olabilen kasık ağrısı.
2. Cinsel birliktelikte ağrı görülmesi.
3. Kadınlarda nedeni belirlenemeyen kısırlık çikolata kistinin belirtileri olarak kendini gösterebilir.
KISIRLIĞIN EN ÖNEMLİ NEDENLERİNDEN BİRİ
Çikolata kisti, çocuk sahibi olamayan kadınlarda %17 oranında görülüyor. Hastalık, karın boşluğunda inflamasyon oluşturması, tüp ve yumurtalıklarda yapışıklıklara yol açması nedeniyle rahim iç duvarının gebeliğe uygunluğunu bozuyor ve yumurtalık rezervinin azalmasına, dolayısıyla da kısırlığa yol açıyor.
“CERRAHİ ARTIK İKİNCİ PLANDA”
Çikolata kistlerinin tedavisinin, dünyada ve ülkemizde 10 yıl öncesine kadar cerrahi ile gerçekleştirildiğini belirten Doktor Semih Zeki Uludağ, “Ancak ameliyatın yumurta rezervine olumsuz etkileri göz önüne alındığında, günümüzde artık gebelik planı olan kadınlar için cerrahi birinci seçenek olarak kabul edilmemektedir. Şiddetli ağrı ya da kanser şüphesi gibi bazı durumların dışında hastalar için ameliyat önerilmemektedir. Ameliyatın gerekli olduğu durumlarda, cerrahi öncesi yumurta toplanıp, dondurularak saklanmaktadır. Yumurta toplama işlemi, cerrahi sonrası, olası yumurtalık hasarı riskine karşı hastanın yumurta rezervini korumak için uygun bir seçenektir. Özellikle iki yumurtalığında da çikolata kisti bulunan kadınların çocuk sahibi olma isteklerini ertelememeleri önerilir” diye konuştu.
35 YAŞ ÜSTÜ KADINLARDA ZAMAN ÖNEMLİ
Çikolata kisti tanısı alan kişinin, 6 ay içinde gebelik gerçekleşmezse bir tüp bebek uzmanına başvurması gerektiğini ifade eden Uludağ, “Hastanın yumurtalıklarının rezervi, tüplerinin açık olup olmadığı ve hastanın eşinin de sperm durumu değerlendirilir. Testlerin sonucuna göre hastaya uygulanacak tedavi ve takip şekli belirlenir. Çikolata kisti olan 35 yaş üstü infertil kadınlarda ise zaman, kritik bir öneme sahiptir. Bu hastalarda yumurtalık rezervi azalma riski daha da arttığı için zaman kaybetmeden tüp bebek tedavisine başlamak önemlidir. Bu hastalık nedeniyle çocuk sahibi olamayan kadınlarda tüp bebek başarı şansı, hastanın yaşı, eşinin sperm durumu ve yumurtalık rezervine bağlı olarak değişmektedir” dedi.
VİDEO: KADAVRADAN NAKLEDİLEN RAHİMLE DOĞUM
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ HASTALIK OLUŞUMUNDA ETKİLİ
Kadınlarda adet süreci başladığında rahim içindeki ‘endometrium’ tabakası dışarı atılırken aynı tabakanın tüplerden karın boşluğuna da geri dökülebildiğini söyleyen
Memorial Kayseri Hastanesi Tüp Bebek Merkezi’nden Doç. Doktor Semih Zeki Uludağ, “Bağışıklık sistemi sağlıklı olan kadınlarda geri akan bu kanı temizlerken, bağışıklık sisteminde problem olanlarda ise çikolata kistleri oluşmaktadır. Karın boşluğundaki endometrium tabakası tüplere, yumurtalıklara hatta bağırsağa ya da idrar torbasına yapışarak yerleşir ve iltihaba neden olur. Hastalığın ilerleyen döneminde kanamalar, doku iyileşmeleri ve karın içinde yapışıklıklar ortaya çıkmaktadır” dedi ve çikolata kistinin belirtilerini anlattı:
BU BELİRTİLERE DİKKAT!
1. Adet dönemlerinde veya sürekli olabilen kasık ağrısı.
2. Cinsel birliktelikte ağrı görülmesi.
3. Kadınlarda nedeni belirlenemeyen kısırlık çikolata kistinin belirtileri olarak kendini gösterebilir.
KISIRLIĞIN EN ÖNEMLİ NEDENLERİNDEN BİRİ
Çikolata kisti, çocuk sahibi olamayan kadınlarda %17 oranında görülüyor. Hastalık, karın boşluğunda inflamasyon oluşturması, tüp ve yumurtalıklarda yapışıklıklara yol açması nedeniyle rahim iç duvarının gebeliğe uygunluğunu bozuyor ve yumurtalık rezervinin azalmasına, dolayısıyla da kısırlığa yol açıyor.
“CERRAHİ ARTIK İKİNCİ PLANDA”
Çikolata kistlerinin tedavisinin, dünyada ve ülkemizde 10 yıl öncesine kadar cerrahi ile gerçekleştirildiğini belirten Doktor Semih Zeki Uludağ, “Ancak ameliyatın yumurta rezervine olumsuz etkileri göz önüne alındığında, günümüzde artık gebelik planı olan kadınlar için cerrahi birinci seçenek olarak kabul edilmemektedir. Şiddetli ağrı ya da kanser şüphesi gibi bazı durumların dışında hastalar için ameliyat önerilmemektedir. Ameliyatın gerekli olduğu durumlarda, cerrahi öncesi yumurta toplanıp, dondurularak saklanmaktadır. Yumurta toplama işlemi, cerrahi sonrası, olası yumurtalık hasarı riskine karşı hastanın yumurta rezervini korumak için uygun bir seçenektir. Özellikle iki yumurtalığında da çikolata kisti bulunan kadınların çocuk sahibi olma isteklerini ertelememeleri önerilir” diye konuştu.
35 YAŞ ÜSTÜ KADINLARDA ZAMAN ÖNEMLİ
Çikolata kisti tanısı alan kişinin, 6 ay içinde gebelik gerçekleşmezse bir tüp bebek uzmanına başvurması gerektiğini ifade eden Uludağ, “Hastanın yumurtalıklarının rezervi, tüplerinin açık olup olmadığı ve hastanın eşinin de sperm durumu değerlendirilir. Testlerin sonucuna göre hastaya uygulanacak tedavi ve takip şekli belirlenir. Çikolata kisti olan 35 yaş üstü infertil kadınlarda ise zaman, kritik bir öneme sahiptir. Bu hastalarda yumurtalık rezervi azalma riski daha da arttığı için zaman kaybetmeden tüp bebek tedavisine başlamak önemlidir. Bu hastalık nedeniyle çocuk sahibi olamayan kadınlarda tüp bebek başarı şansı, hastanın yaşı, eşinin sperm durumu ve yumurtalık rezervine bağlı olarak değişmektedir” dedi.
VİDEO: KADAVRADAN NAKLEDİLEN RAHİMLE DOĞUM