Antalya'ının Kepez ilçesinde yaşayan Ali İhsan-İlknur Yıldırım çiftinin 6,5 aylık dünyaya gelen kızları Özge, erken doğum nedeniyle üniversite hastanesinden özel bir hastaneye sevk edildi. Buradaki tedavisinin 8. gününde, kangren olan bebeğin sol ayağının "Protein C-S" hastalığı nedeniyle kesilmesi gerektiği bildirildi.
Aile kızlarını özel hastaneden alıp tekrar üniversite hastanesine götürdü ancak bacak kurtarılamadı.
Aile kızlarını özel hastaneden alıp tekrar üniversite hastanesine götürdü ancak bacak kurtarılamadı.
Baba Ali İhsan Yıldırım, yanlış iğne sonucu damarı yırttıkları gerekçesiyle özel hastane ve doktorlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Aile hukuk mücadelesi verirken kızları Özge bir ayağı olmadan büyüdü.
EVİN TAVANINA DÜZENEK MONTE ETTİ, KIZINI YÜRÜTTÜ
Baba Yıldırım, sol ayağına protez takılan Özge'nin bu şekilde yürümeyi öğrenememesi üzerine özel bir rehabilitasyon merkezine başvurdu. Burada fizik tedavi için yüksek ücret istenmesi üzerine baba Yıldırım, ustası olduğu alüminyum doğramadan düzenek yapmaya karar verdi.
EVİN TAVANINA DÜZENEK MONTE ETTİ, KIZINI YÜRÜTTÜ
Baba Yıldırım, sol ayağına protez takılan Özge'nin bu şekilde yürümeyi öğrenememesi üzerine özel bir rehabilitasyon merkezine başvurdu. Burada fizik tedavi için yüksek ücret istenmesi üzerine baba Yıldırım, ustası olduğu alüminyum doğramadan düzenek yapmaya karar verdi.
Evin salonunun tavanına alüminyum bir düzenek monte eden baba Yıldırım, tekerlekleri olan düzenekten sarkıttığı ipi de kızını taşıyan kemere bağladı.
Babasının 150 liraya mal ettiği düzenekle dengesini sağlayan minik Özge, günde iki saat bu şekilde çalışarak önce dengede durmayı, ardından da yürümeyi ve koşmayı öğrendi. Küçük kız, artık düzeneksiz bir şekilde ayakta durabiliyor ve yürüyebiliyor.
Babasının 150 liraya mal ettiği düzenekle dengesini sağlayan minik Özge, günde iki saat bu şekilde çalışarak önce dengede durmayı, ardından da yürümeyi ve koşmayı öğrendi. Küçük kız, artık düzeneksiz bir şekilde ayakta durabiliyor ve yürüyebiliyor.
"İLK ADIM ATTIĞI GÜN, HAYATIMIN EN GÜZEL GÜNÜYDÜ"
Kızına yaptığı düzeneğin başka ailelere de örnek olabileceğini anlatan Yıldırım, "Zor günler yaşadık. Kızımın hayatını kolaylaştırmam gerekiyordu. Kızımı düzeneğe oturtup 'Hadi babana gel kızım' diyorum. O da bana doğru yönelince ister istemez adım atıyor. Bu şekilde yürümeyi ve dengede durmayı başardı. Çok mutluyum" dedi.
Kızına yaptığı düzeneğin başka ailelere de örnek olabileceğini anlatan Yıldırım, "Zor günler yaşadık. Kızımın hayatını kolaylaştırmam gerekiyordu. Kızımı düzeneğe oturtup 'Hadi babana gel kızım' diyorum. O da bana doğru yönelince ister istemez adım atıyor. Bu şekilde yürümeyi ve dengede durmayı başardı. Çok mutluyum" dedi.
"HUKUK MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"
Hastane ve doktorlar hakkında, "Yeterli delil olmadığı ve suç unsuru bulunmadığı" gerekçesiyle dava açılmadığını aktaran Yıldırım, "Kızımın Protein C-S hastası olduğunu söylediler. Ayağı kesildikten sonra bunun testini yaptırdık. Çocukta böyle bir hastalık yok. Daha farklı testler de yaptırdık yine bir şey çıkmadı. Bütün tahlilleri yaptık. Hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. Tek isteğimiz sorumluların cezalandırılması" şeklinde konuştu.
Hastane ve doktorlar hakkında, "Yeterli delil olmadığı ve suç unsuru bulunmadığı" gerekçesiyle dava açılmadığını aktaran Yıldırım, "Kızımın Protein C-S hastası olduğunu söylediler. Ayağı kesildikten sonra bunun testini yaptırdık. Çocukta böyle bir hastalık yok. Daha farklı testler de yaptırdık yine bir şey çıkmadı. Bütün tahlilleri yaptık. Hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. Tek isteğimiz sorumluların cezalandırılması" şeklinde konuştu.