Marmara Denizi’nde müsilajın nedeni belli oldu! Uzman isim o bölgeyi işaret etti!
2021 yılında Marmara Denizi müsilajla kaplanmış, alınan önlemlerle denizdeki kirlilik önlenmişti. Ancak Marmara'da tekrar müsilaj göründü. Bursa ve Yalova'da müsilaj deniz yüzeyine kadar ulaştı. Bandırma Üniversitesi'nden Profesör Mustafa Sarı, Bursa ovasını tek başına besleyen Nilüfer Çayı’nın Marmara Denizi’ndeki müsilajı tetiklediğini ileri sürdü.
Haberler İHA 10.01.2025 - 13:41
-
Son dönemde Marmara Denizi’nin 5 ila 25 metre derinliklerinde yeniden görülen müsilajın neden oluştuğu hakkında çalışmalar yapan uzmanlar 3 ana neden üzerinde durdu.
İklim değişimine bağlı su sıcaklığındaki artış, dip sularının sıcaklıklarında gözlenen homojenlikle karakterize olan kararlı durağanlık ve Marmara Denizi’ne noktasal ve yayılı kaynaklardan ulaşan kirlilik yani azot ve fosfor yükünün yüksekliği nedenlerinin müsilaj oluşumunun ana temelleri olarak görüldü. -
-
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Bursa'nın önemli su ihtiyacını karşılayan Nilüfer Çayı'nda araştırmalarda bulundu.
Nilüfer Çayı’nın 3 stratejik noktasında çalışmalar yapan Prof. Dr. Sarı, oksijen miktarı 0,14-1,12 mg/l olarak ölçü. Nilüfer Çayı’nın şu an itibarıyla 4. sınıf su kalitesine sahip olduğunu ve acil eylem planı oluşturulması gerektiğini vurguladı. Sarı, ayrıca tarımsal sulama yapılmasının da önlenmesi gerektiğini ifade etti. -
Nilüfer Çayı’nda atıkların yüzde 95 oranında arıtılmasına rağmen kirliliğin devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Sarı yaptığı açıklamada, "Nilüfer Çayı ülkemizde en kirli akarsulardan birisi olarak kabul edilmektedir. Nilüfer Çayı ile ilgili çözüm yaklaşımlarında bu çelişkilere cevap verilmeden yapılacak her uygulama sonuçsuz kalacaktır." ifadelerini kullandı.
-
-
Marmara Denizi’nde müsilaj tehlikesinin önüne geçmek için öncelikli olarak Nilüfer Çayı’nın temizlenmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Sarı, “Tüm istasyonlar birlikte değerlendirildiğinde Uludağ eteğinde, kentin girişinde temiz su bölgesinde ölçülen 16,2 mg/l çözünmüş oksijenin, kentin içinde yaklaşık 30 km yol aldıktan ve irili ufaklı atık kanalına dönüşmüş akarsuları bünyesinde toplayarak kenti terk ederken Balat Köprüsü istasyonunda neredeyse tamamen tükendiği, 0,14 mg/l değerine düştüğü görülmektedir." dedi.
-
Nilüfer Çayı’nın kurtarılması için yapılması gerekenleri sıralayan Prof. Dr. Sarı, “Bölgede her gün yenisi faaliyete başlayan OSB’ler, kaçak evsel ve endüstriyel deşarjlar, bireysel sanayi tesisleri, yoğun hayvansal ve bitkisel üretim işletmeleri ile gıda endüstrisinin mevcudiyeti dikkate alındığında Nilüfer Çayı için önlemlerin acilen alınması bir zorunluluktur. Çayın uzun yıllar kurak mevsim ortalama debisi dikkate alınarak, çaya deşarj edilecek toplam maksimum yükler yeniden belirlenmelidir. " ifadelerini kullandı.
-