Sağlıkta yükselen tehdit: Uzmanlar insan bedenindeki görünmez tehlike için uyarıyor!
Hava, su ve insan vücudu giderek mikroplastiklerle doluyor. Ancak bilim insanları, bu minik plastik parçacıkların sağlık üzerindeki etkilerini henüz tam olarak çözemedi. Ancak araştırmacılar, insanların organlarında bulunan mikroplastiklerin, lezyonlar, rahim ağzı kanseri ve diğer hastalıklar gibi sağlık sorunlarıyla "endişe verici bağlantıları" olduğunu ileri sürüyor.
Haberler 01.01.2025 - 15:50
-
Mikroplastikler artık sadece çevresel bir sorun değil. Uzmanlar, insan vücuduna kadar giren bu küçük parçacıkların sağlık üzerinde ciddi etkiler yaratabileceğini söylüyor.
-
-
Son araştırmalar, mikroplastiklerin insan organlarında birikerek rahim ağzı kanseri ve lezyonlar gibi ciddi sağlık sorunlarıyla "endişe verici bağlantıları" olabileceğini öne sürüyor.
-
2040'DA İKİ KATINA ÇIKACAK
Beş milimetreden küçük bu plastik parçacıkları, içme sularında, soluduğumuz havada ve hatta kalp ve cinsel organlarımızda dahi bulunuyor.
Bilim insanları, çevresel plastik kirliliğinin 2040 yılına kadar iki katına çıkacağını tahmin ediyor. Ancak bu yaygın kirliliğin vücuda olan tam etkileri hâlâ belirsizliğini koruyor.
-
-
Mikroplastikler ve Hastalık İlişkisi
Çin'deki Zhejiang Tarım ve Ormancılık Üniversitesi tarafından yürütülen yeni bir çalışma, mikroplastiklerin insan dokularında birikim gösterdiğini ve çeşitli hastalıklarla bağlantılı olduğunu ortaya koydu.
-
Araştırmacılar, bu küçük plastiklerin özellikle akciğer dokusu ve plasentada tespit edildiğini ve bunların bağırsak iltihabı ile rahim ağzı kanseri gibi hastalıklarla ilişkili olabileceğini ifade ediyor.
-
-
Araştırmayı yürüten ekip, insan dokularındaki mikroplastiklerin varlığını doğrulamak ve bu parçacıkların sağlık üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak için yüzlerce makaleyi analiz etti. Sonuçlar, mikroplastiklerin DNA hasarı ve genetik aktivitelerdeki değişikliklerle de bağlantılı olabileceğini gösteriyor.
-
ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR
Mikroplastiklerin hastalığa neden olup olmadığını veya zaten hasar görmüş dokularda mı ortaya çıktığını belirlemek için daha fazla çalışma gerekiyor.
Araştırmacılar, bu parçacıkların insan sağlığı üzerindeki potansiyel tehlikelerine dair acil bir şekilde daha fazla izleme ve epidemiyolojik çalışma yapılması gerektiğini vurguluyor.
-