İlişkili Haberler
İstanbul Havalimanı'nda yaptığı basın toplantısında corona virüs nedeniyle alınan tedbirlere ilişkin basın mensuplarının sorularını cevaplayan Aycı, ocak ayının THY için iyi bir dönem olduğunu ancak Türkiye için zor bir yılın başladığını söyledi.
Ocak ayında yüzde 80,6 doluluk oranıyla yılı başlattıklarını, dıştan dışa transfer yolcusunda yüzde 4,1 artış yaşandığını ifade eden Aycı, tüm yolcu bakımından yüzde 10 artış meydana geldiğini belirtti.
Aycı, corona virüs riskinin yükselmesiyle şubatın ikinci yarısından itibaren düşüşler meydana geldiğini dile getirerek, bu etkinin ekonomik rakamlara yansıyacağını bildirdi.
Uçakların dezenfekte süreçlerini gösteren videoları kısa zamanda yayınlayacaklarını kaydeden Aycı, uçakların temizleme işlemlerin zaten her sefer öncesi ve sonrasında rutin olarak yapıldığını belirtti.
Aycı, çok ciddi ve dikkatli bir biçimde kargo bölümleri de dahil olmak üzere yapılması gereken işlemleri uyguladıklarını dile getirerek, "Bunun içinde mürettabatımız da bizler de uçuyoruz.
Hepimiz uçuyoruz. Bütün dünyada var olan normlar var. Bütün dünyada havacılık endüstrisinin kullandığı bu normlara uygun dezenfekte biçimleri var." dedi.
Yolcularla ilgili ciddi bir vaka raporunu şimdiye kadar almadıklarını vurgulayan Aycı, şüpheli görülenlere de gerekli işlemleri yaptıklarını kaydetti.
"BİZ YAŞADIĞIMIZ HER KRİZDEN BELLİ DERSLER ALIYORUZ"
Aycı, İtalya'da coronavirüsün görüldüğünün anımsatılması üzerine, "İtalya'yı çok büyük dikkatle takip ediyoruz. Gerekirse Roma ve Milano uçuşlarını başta azaltırız ama sonra kapatabiliriz. Yani bu da bir ihtimaldir"değerlendirmesini yaptı.
Riskleri aktif bir biçimde takip ettiklerini, İtalya'daki havalimanlarından düzenli rapor aldıklarını ifade eden Aycı, "Biz yaşadığımız her krizden belli dersler alıyoruz. Öğrendiğimiz bütün bu derslerden sonra bağışıklığımızı güçlendiriyoruz ve yönetim anlayışımızda daha tedbirli, daha ihtiyatlı ama önemli ölçüde risk yönetimi bakımından, riskleri yönetmek, tanımlamak, fiyatlamak, riskleri minimize etmek, bunu yönetilebilir hale dönüştürmekle ilgili arkadaşlarımızla tedbirler alıyoruz." diye konuştu.
Aycı, yeni risklere yönelik tedbir alma konusunda çok hızlı öğrenme sürecine girdiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bu kriz şubata kadar sürerse ne olur, bu kriz mart sonuna kadar sürerse ne olur, nisan sonuna kadar sürerse ne olur, mayıs sonuna kadar sürerse ne olur' gibi hesaplarımız var. Zaten bu riskle ilgili Amerika'da John Hopkins'in ve diğer grupların yaptığı analizlere göre en kötü senaryo haziran sonu bitecek olarak yorumlanıyor.
Dolayısıyla en kötü senaryo bu. Biz en kötü senaryoya doğru, en iyiden en kötüye kadar bütün senaryolara göre kendimizle hesaplarımızı, planlarımızı yaptık. Bununla ilgili uçaklarımızı ne yapacağımızla, nasıl kullanacağımızla ilgili hesaplarımızı yaptık ama risk bölgesel bir risk olmaktan daha globale doğru ilerlemeye başlayınca, riskin boyutu da genişlemeye başladı. Dolayısıyla bir tarafta virüsün kontrol altına alınıp vaka sayısının düşmesi iyi haberleri gelirken diğer yandan bu virüsün daha fazla bölgeye yayılma ve ilerleme haberleri de eş zamanlı geldi. Dolayısıyla çok ilginç bir denklem oluştu."
Dünyada yönetilmesi kolay olmayan bir denkleme girildiğini kaydeden Aycı, dünyada olası bir risk beklentisinin pompalanmak istenmediğini düşündüğünü ifade etti.
İlker Aycı, bir soru üzerine, Boeing şirketi yöneticilerinin mart ayında kendilerine yapacağı ziyarette "737 Max" tipi uçaklarla ilgili son gelişmeleri kendilerine aktaracağını kaydederek, "Şu ana kadar aktardıkları bilgi, bu yaz sonu itibarıyla uçuşların olabileceğini söylüyorlar. Yaz başı itibarıyla izinlerin alınabileceğini, eğitimlerin ve gerekli yazılım değişimlerinin tamamlanarak da yaz sezonunun sonu itibarıyla da uçuş olabileceğine yönelik elimizde son duyumlar var." ifadelerini kullandı.
İLKER AYCI: GERÇEK DEĞERİ ÖLÇMEK İÇİN TÜİK'LE ORTAK ÇALIŞMA YAPIYORUZ
"ÇİN EKONOMİSİ DE BUNDAN ÇOK HIZLI BİR ŞEKİLDE SIYRILACAK"
Salgınla yaşanan olumsuz gelişmeler sonucunda maddi kayıpların telafi edilebileceğini, önemli olanın insan hayatı ve yaşamın akışının sürmesi olduğunu vurgulayan Aycı, 10 yılı aşkın bir süredir büyüyen havacılık sektöründe yaşanan olumsuzlukların herkesi etkilemesinin beklendiğini bildirdi.
Aycı, Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumların çalışmaları ile gayretleri sayesinde virüsün Türkiye'de şu ana kadar görülmediğini ancak riskin devam ettiğini ifade ederek, "Ben bu risk bittikten sonra bundan en hızlı çıkacak ülkelerin başında bir numara Çin'i görüyorum. Çin özel bir ülke, ekonomi ve özel bir devlet.
Çin güçlüdür. Çin ekonomisi de bundan çok hızlı bir şekilde sıyrılacak ve yeniden hızlı bir şekilde seyahat iştahıyla, çalışma iştahıyla bütün dünyada şu an azaltılmış üretim yeniden hızlanacak.
Çok hızlı, belki dünyada 2020 yılının bir altı ya da sekiz ayını yaşayacağız. Hızlandırılmış 6-8 ay yaşayacağız. Yani 12 aya veya daha fazlaya bedel 6 ila 8 ay yaşayacak dünya. Bunlardan bir tanesini de krizlere dayanıklılık açısından, şoklara dayanıklılık açısından Türk ekonomisinin gücünü görüyorum. Türkiye'nin gücünü görüyorum." şeklinde konuştu.