Mert Fırat: Şöhretin ne demek olduğunu babam sayesinde anladım

Başarılı aktör Mert Fırat Gülay Afşar'la çocukluk günlerinden, babasından, annesinden, Cem Yılmaz'dan, hayattan, tiyatrodan ve sinemadan konuştu.

Mert Fırat: Şöhretin ne demek olduğunu babam sayesinde anladım

'in Serhan'ı Mert Fırat, Bayram Ekranı'nda Gülay Afşar'ın konuğu oldu.

"HEM İVMEM HEM MUTLULUĞUM ARTTI"

"Gülay Afşar'ın çok çalışıyorsun, mutlu musun?" sorusuna ünlü aktör, "Mutluyum, 12 yıldır İstanbul'dayım, her yıl iki oyun mutlaka sahneye koyarım. Bir yandan DasDas bünyesindeki oyunlar çok sevildi, Ufak Tefek Cinayetler dizisi de eklenince hem benim ivmem hem de mutluluğum arttı. Bununla da yetinmeyip bir de masterimi tamamladım" açıklamasında bulundu.

"DİZİNİN SENARYOSUNDA ÇOK BÜYÜK DEĞİŞİKLİKLER OLACAK, HER ŞEY YENİ BAŞLIYOR!"

Star TV ekranında seyircisiyle buluşan ve çok sevilen Ufak Tefek Cinayetler, ikinci sezonuyla ekrana çıkmaya devam edecek. Peki senaryoda değişiklikler olacak mı? Fırat bu soruya "Senaryoda çok büyük değişiklikler oluyor, benim bildiğim kadarıyla. Birinci sezonun sonunda yaptığımız toplantı yaptık. Dizi daha yeni başlıyor. Beklentinin üzerinde bir şey olacak" şeklinde yanıt verdi. 

"KADIN HİKAYESİ OLDUĞU İÇİN UFAK TEFEK CİNAYETLER'İ SEÇTİM"

Bugüne kadar hep kadınlarla ortak iş yaptığını vurgulayan Fırat, "Ben Ufak Tefek Cinayetler'in bir kadın hikayesi olmasından çok etkilendim. Gerçekten Türkiye'de bir dizide kadın hikayelerinin anlatılması ve kadınların gerçekten başrol olması çok önemliydi. Cinsiyet eşitliğinin tartışılmadığı bir dizi olduğu için beni hep heyecanlandırdı" açıklamasını yaptı.

"ANNEMLE ARKADAŞ GİBİ BÜYÜDÜK, BABA FİGÜRÜNÜ DE ANNEM DOLDURDU"

Annesiyle olan ilişkisini açıklayan Fırat, "Annem çok küçük yaşta beni doğurmuş, o yüzden arkadaş gibi büyüdük. Anne baba ayrıydı, baba figürünü sadece yazları görürdüm. O misyonu da annem üstlendi ve hep dik durdu" yorumunu yaptı. 

Mert Fırat: Şöhretin ne demek olduğunu babam sayesinde anladım - 1

"ANNEMLE BABAM BEN 6 YAŞINDAYKEN BOŞANDI, ZOR BİR SÜREÇTİ"

Babası, dönemin en ünlü müzisyenlerinden ve işletmecilerinden biri olan Nihat Fırat ile annesinin boşanma sürecinin zorluğundan bahseden Mert Fırat, "Babam tanınan bir figürdü. Kamil Sönmez, Faruk Tınaz, Osman Yağmurdereli, Selami Şahin çok yakın görüştüğü arkadaşlarıydı. Bir yandan eğlence sektöründeydi. İşletmecilik yaptı. Ben 6 yaşındayken ayrılma sürecine girince, o yaşantısına devam etti, biz annemle çok şehir değiştirdik. İlkokulu 7 farklı okulda okumuş olabilirim. Annemle babamın her barışma sürecinde şehir değiştirirdik. Bu sayede çok hızlı uyum sağlama yeteneğin gelişti, derslere ve arkadaşlarıma çok çabuk adapte oldum. Her zaman sınıfın içindeki sıkılgan, dışlanmış öğrencilerin yanına giderdim. Empati kurma alışkanlığım da böyle başladı" açıklamasında bulundu.

"MÜZİĞE VE SAHNEYE OLAN İLGİM BABAM SAYESİNDE ORTAYA ÇIKTI"

Gazino yıllarında sahne aldığında büyük bir ilgiyle izlenen babası Nihat Fırat'tan tüm samimiyetiyle bahseden Mert Fırat, "Babam, her zaman kalabalık kitlelere şarkı söylerdi. Orkestrasyona, altyapıya her zaman çok önem verirdi. TRT ve Ankara Radyosu'nda eğitim aldı. Ben de ondan örnek alarak Hikmet Şimşek'in çocuk korolarına giderdim. Şarkı söylemek çok özel bir an gibi gelir bana. Babamın bu paylaşımı bu yüzden beni hep çok heyecanlandırdı. Babamın bu yanından ilham aldım. Ama beni bir türlü müzisyen yapmadı. Çünkü kendisi çok badire atlattı. Babamın en yüksek olduğu anlar ve düştüğü zamanlar. Şöhretin ne demek olduğunu da onun sayesinde anladım. Keşke onunla daha fazla vakit geçirebilseydik" dedi.

"ÖFKEYE HARCANACAK ZAMAN VE EFOR BANA ZARAR VERİYOR"

Farklı konulardaki ihtiyaçların ihtiyaç sahipleri ile ihtiyacı karşılamak isteyen kişiler ve kurumların buluştuğu online bir platform olan "İhtiyaç Haritası"nın kurucusu Mert Fırat, Gülay Afşar'ın "Böylesine zor bir dünyada iyi insan olmayı nasıl başarıyorsun?" sorusuna samimi açıklamalarda bulundu: Öfkeye harcanacak zaman ve efor bana zarar veriyor. Bu kızgınlıkla devam edersem bana zararı olacak diyor ve aklımı devreye sokuyorum. Ne olursa olsun, kalp kırmadan, sonuca yönelik, huzur içinde, hasarsız ilişkiler kurmalıyız.

"SADRİ ALIŞIK HER OYUNCUNUN TANIŞMAK İSTEDİĞİ BİR ÜSTAT"

"Arif v 216" filminde Sadri Alışık'a hayat veren Mert Fırat çekim sürecine dair notlarını paylaştı: Sesimi ve bazı hallerimi Sadri Alışık'a benzetirlerdi. Cem Yılmaz teklif edince çok heyecanlandım. Sadri Alışık her oyuncunun tanışmak istediği, elini sıkmak istediği, canlı canlı izlemenin hayalini kurduğu bir üstat. Kerem Alışık'la birlikte rol almak heyecan vericiydi. Kaybettiği babasının ünlü karakteri Turist Ömer'i canlandıran bir oğlu izlemek, çok duygusaldı. Tam o sırada ben babamı kaybettim. Kerem Abi'yle karşılıklı sahnemde bana "Baba hakkını helal et" dediğinde ikimiz de çok duygulandık. En zayıf anlarımızdan biriydi.

"CEM YILMAZ İŞ KONUSUNDA ÇOK NETTİR"

Gülay Afşar'ın "Cem Yılmaz, sette sert bir insan mıdır?" soruna şöyle cevap verdi: Cem Abi iş konusunda çok nettir. Bütün karakterleri tahtaya çizer. Ne istediğini çok iyi bilir. Bu, oyuncu için büyük bir nimet. İşini bu kadar sahiplenen, gözlerinde hep bir çocuk saklayan, enerjisiyle herkese yetişebilen bir adam varken, oyuncu da kendisine, ben neden üzerime düşeni yapmayayım, diyor. Ne güzel ki Cem Abi'den, Şener Şen'den, Ozan Güven'den, Can Yılmaz'dan, Zafer Algöz'den bir şeyler öğrenebiliyorum. Ego yapamayacağın tek ortam.

Sayfa Yükleniyor...