FİTRE VE ZEKÂTLAR ENGELLİLERE!

İnsanın yaratıcı enerjisi üretime yönlendirilerek toplumdaki ergen suç oranları çok aza indirilebilinir çünkü cinsel hormonların kontrol altına alınması oluşabilecek sapkınlık ve kişilik bozukluklarını çok büyük ölçüde engelleyebilir!

Bodrum Sağlık Vakfı bünyesindeki Begonvil Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ndeki 140 engelli çocuk destek bekliyor...

1996 yılında 36 iş adamının desteği ile kurulan Vakıf 13 yılda çok büyük bir gelişme kaydederek bugün Türkiye’nin en önemli fizik tedavi merkezlerinden biri oldu. Hiçbir kar amacı gütmeden hizmet veren bir sivil toplum kuruluşu olan Vakıf’ta 30 personel, gönüllüler, destekçiler, yönetim kurulu el ele vererek toplumun mağdur kesimlerine hizmet vermeyi bir görev kabul etmişler. Vakıfta neler oluyor derseniz, çeşitli engelli grubundaki bireylere fizik tedavi ve psikoterapi uygulanıyor. El becerilerini geliştirme amacıyla da atölye çalışmaları yaptırılıyor. Pek çok Plastik Sanatlar sanatçıları bu atölyelerde fiilen bulunup koçluk yapıyor. Yunuslarla ve atlarla tedavi yapılıyor. Ailelere eğitim veriliyor. Kısacası uluslararası standartlarda bir hizmet sunuluyor. Engelli bireylerin bir umut kapısı olan vakıf bu misyonu nedeniyle kendi yöresinin dışında da engelli bireylerin ailelerinin şehir değiştirmesini sağlayan bir üne kavuşmuş.

Engellilerin ürettikleri ürünleri pazarlamak ve vakfın tanıtımını yapmak için her fırsatı değerlendiren Vakıf yöneticilerinden Şafak Yaşar’la D-Marin’de International Yacht Show 2009’da tanıştım. Çocukların yaptığı seramik ürünler beni stantlarına çekti, öykülerini dinledikçe ilgim daha da arttı. Onlar sadece Vakıf içinde çalışmakla kalmıyorlar, tüm Türkiye’ye örnek olacak bir dayanışma gösteriyorlar. Ayrıca Yarımada’daki diğer sivil toplum kuruluşlarıyla da sürekli iletişim halindeler. Yapılandırma ve yönetiminde de yer alan Şafak Hanım Kar Sanat Derneği’yle Bodrum Sağlık Vakfı’nı buluşturmuş ve ortaya çok yararlı ortak bir çalışma çıkmış. Kar Sanat’ın hayata geçirdiği tüm konser organizasyonlarında işbirliği yapan Bodrum Sağlık Vakfı’na kazançtan bir pay ayrılıyor. Böylece Vakıf sanata destek verirken sanatçılar da çok güzel bir sosyal sorumluluk örneği veriyorlar.

Didim’deki Apollon Tapınağı’nda Kar Sanat’ın 1. kuruluş yıldönümü nedeniyle verilen Barok müzik konseri de bu işbirliğinin bir sonucuydu. Antik dekor’da antik müzik dinlemek tüm katılımcıların unutamayacakları bir anı oldu. Kar Sanat bünyesindeki sanatçılar ve yurtdışından gelen kontrtenorlarla muhteşem bir konser organize eden Kar Sanat Yönetim Kurulu Başkanı Gülderen Erdoğmuş gecenin sonunda Didim Belediye Başkanı’ndan teşekkürleri kabul ederken bu iki sivil toplum kuruluşunun işbirliğinden de söz etmeden geçmedi. Bu yıl klasik müzik camiası tarafından Haendel yılı olarak ilan edilmişti. Barok müziğinin en iyi örneklerini veren Haendel ve Vivaldi’nin eserlerinden seçilen program izleyicilere bir müzik ziyafetiydi. Hele konser öncesinde Apollon Tapınağında verilen mini kokteyl ve Akustik Turizm Acentası’nın tur rehberinin bilgilendirici Apollon tapınağı turu bu organizasyonu taçlandırdı. Arkeolog Gökhan Özağaçlı bizlere bilgi olarak Karlar, Lelekler ve Likyalılar’ın bilinenin aksine Yunan kolonizasyonundan önce Anadolu’da yaşayan Anadolu’nun yerli halkları olduklarını ve daha sonra M.Ö. 1000 yıllarından itibaren Batı Anadolu’ya gelen Yunan kolonicilerin bu yerli halkların kültürünü asimile ettiklerini anlattı ve şöyle devam etti. Bu yerli halklar Yunanlar’la akraba değillerdi çünkü Yunanca’dan çok farklı bir dil kullanıyorlardı. Bu dillere ilişkin yazıtlar çözümlenmesi için üzerinde halen çalışılmakta olduğunu anlattı.

Apollon tapınağı bugünün dünyasında iki tane önemli bilicilik merkezinden biriymiş. Fakat buradaki bilicilik geleneği Yunanlar’dan çok daha eski bir tarihe dayanmaktaymış. Yunanlar bu geleneği getirmemiş, sonradan gelenler bu bilicilik merkezini yeni bir şekle sokup bir tapınak haline dönüştürmüşler. Bu tapınakta antik dönem arşivlerinin en önemlilerinden biri muhafaza edilmekteymiş ve bu arşiv birçok farklı ülkenin yöneticisinin bilicilik merkezine danışması esnasında başka hiç kimseyle paylaşamayacakları ülke sırlarını buradaki rahiplerle paylaşmaları sonucunda oluşmuş bir arşivmiş. Bu durum ise burada görev alan rahiplere çok büyük politik bir güç kazandırmış çünkü kimsenin bilmediği birçok sırrı başka yöneticilerle paylaşmak ve manipüle etmek gibi bir avantaj ellerine geçmiş. Sözü şöyle bitiriyor Gökhan Bey: ‘İnsanlık tarihinin her döneminde insanların inanışları politik çıkarlar için kullanılmıştır.’

Vakıf’ta Şafak Hanım’la söyleşirken üzerinde çalışmakta oldukları Rehabilitasyon Merkezi’nin Çocuk Oyun Parkı Projesine katkıda bulunan Turgutreis’te yaşayan İngilizler geldi. Burada ilginç bir şekilde İngilizler’in Türkiye’de yaşamalarına rağmen sosyal sorumluluklarından nasıl vazgeçmeyerek yaşadıklarını, yabancı topraklara nasıl uyum sağladıklarını gördüm. Şafak Hanım’ın anlattığına göre O bu İngilizler’den birkaç tanesi ile bir sosyal ortamda tanışmış ve Vakıftan biraz söz etmiş o 3 kişi bugün 104 kişi olarak Vakfın Gönüllüler Ailesine katılmışlar. Vakfın her ihtiyacı için ayrı bir komisyon oluşturuyorlar ve görevlerini Vakfın hiçbir kontrolüne gerek kalmadan sonlandırıyorlarmış. Oyun Alanı Projesi için oluşturdukları on kişi bir işadamı ciddiyeti ile toplantıya gelip aktif katılımda bulunmuşlar ve projeyi sonuçlandırmışlar. Ben bundan bir ders almamız gerektiği düşüncesindeyim…

Vakfın bir özelliği de bireyi geliştirecek her türlü projeye gerek müzik, gerek drama gerekse yoga olsun mantıklı buldukları takdirde kabul etmeleri. Bu tür özel eğitim merkezlerinde zorunlu olan standart programın dışına çıkmaktaki amaç bireyin toplumla uyumunu sağlamak ve özgüvenini geliştirmek ki aldığım bilgiye göre bu ilave projeler çocukların gelişimlerinde çok yararlı geri dönüşümler. İnsanın yaratıcı enerjisi üretime yönlendirilerek toplumdaki ergen suç oranları çok aza indirilebilinir çünkü seksüel hormonların kontrol altına alınması oluşabilecek sapkınlık ve kişilik bozukluklarını çok büyük ölçüde engelleyebilir.

Biz yoga eğitmenleri olarak Yoga’nın bir çeşidi olan ‘Karma Yoga’ (Eylem Yogası) yaparak meyvesini almayı düşünmeden sosyal anlamda eyleme geçmeye inanıyoruz. Begonvil Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi sosyal sorumluluk projelerini sevgiyle kucaklıyorken bizler de gerek koşulsuz sevgi eylemlerimizi gerekse İslam Dini’nin gerekleri olan Fikre ve Zekâtlarımızı hayata eşit koşullarla başlamayan bu çocuklara yardım etme amacıyla gerçekleştirelim.

Bodrum Sağlık Vakfı Garanti Bankası Turgutreis Şubesi 6298405.

Saygılarımla,
Burçak Alkanlı
artistaburcak@yahoo.com

Sayfa Yükleniyor...