YSK'nın gerekçeli kararına ilişkin CHP'den açıklama
YSK'nın gerekçeli kararının ardından, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu ve CHP Sözcüsü Faik Öztrak'tan açıklamalar geldi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu, Elmadağ Belediyesinin Elmadağ Kültür Merkezi'nde düzenlediği iftar programından ayrılırken gazetecilerin YSK'nin İstanbul gerekçesine ilişkin sorusunu yanıtladı.
Kemal Kılıçdaroğlu, "Ben de şimdi Genel Merkeze gidiyorum. Orada arkadaşlarla görüşeceğiz, durumu değerlendireceğiz. Metni görmeden bir şey söylemem şu aşamada doğru olmaz." diye konuştu.
EKREM İMAMOĞLU'DAN AÇIKLAMA
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) İBB Başkanlığı seçiminin iptaline ilişkin gerekçeli kararıyla ilgili, "Bu gerekçeli rapor ya da gerekçeli karar dediğimiz şey tam bir gerekçesiz karar. Sıfır gerekçe yani." dedi.
YSK'nin gerekçeli kararını değerlendiren İmamoğlu, "Dağ fare doğurdu. Yani, bir kere 250 sayfa bana göre hiçbir şey ifade etmiyor. Ben hızlıca şöyle göz attım, örneğin sadece 100 sayfaya yakını ilçelerde işte, şu sandıkta şu kişi, A.B, T.E, A.F. gibi isimler yazılmış, yazılmış, yazılmış... Şimdi edebiyat dersinde eğer bir kompozisyona konu olarak çalışmamışsanız, sayfalarca yazılar yazarsınız ki hocanın gözüne gireyim diye, edebiyat öğretmenlerimize selam olsun, ne demek istediğimi en iyi onlar bilir, ama edebiyat öğretmeni size koca bir sıfır verir ama eğer konuya hakimseniz, konuya iyi çalışmışsanız bir paragraf yazarsınız ve edebiyat öğretmeni size 10 verir. Bu gerekçeli rapor ya da gerekçeli karar dediğimiz şey tam bir gerekçesiz karar. Sıfır gerekçe yani." şeklinde konuştu.
"Asıl işin özetini şerhler belli ediyor." diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
"YSK'nin Sayın Başkanı olmak üzere şerh yazan kişiler var. Diyor ki örneğin, 'imzasız sayım döküm cetvelleri ile sandık sonuç tutanakları uyumlu olup, seçim iptal nedeni olabilecek bir uyumsuzluk görülmemiştir.' Bir başka şerhte diyor ki, 'tahmini ve farazi gerekçelerle seçmen iradesi yok sayılarak, salt sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmaması nedeniyle seçimin iptaline karar verilmesinde hukuki uyarlılık bulunmamaktadır.' Türkiye tarihinde yok. Yani bu gerekçe üzerinden iptal edilmiş bir seçim yok."
Ekrem İmamoğlu, buna benzer birçok durumun olduğunu belirterek, "Mesela 'sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmaması seçmene yüklenecek bir kusur değildir.' Hani çaldılar? Hani hırsız nerede? Yok. Yani kendi yaptıkları hata, şayet hata ise, yüzünden 16 milyon insanı cezalandırıyorlar ve seçimin şaibeli olduğu imajını kamuoyuna yaymaya çalışıyorlar. Arkadaşlarım tarattı, 250 sayfada hırsız yok, çalma yok. Nerede? Bu ülkenin bütün yöneticileri, hem de ramazan ayında, hem de iftar sofralarında, sokakta, sahurda, evde 'Çaldılar' dediler ya. Caminin çıkışında. Yazık değil mi? Günah değil mi? Bu milletin vicdanına sığar mı bu anlayış?" ifadelerini kullandı.
CHP'Lİ ÖZTRAK'TAN 'GEREKÇELİ KARAR' AÇIKLAMASI
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "YSK'nin İstanbul seçimini iptal eden gerekçeli kararı yayınlandı ancak daha başta şunu görüyoruz ki mızrak çuvala sığmamış. Minareyi çalan, kılıfını uyduramamış." dedi.
Öztrak, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK), İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ilişkin gerekçeli kararını, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısı ile değerlendirdi.
Fait Öztrak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Çalınan minareye uydurulacak kılıf için YSK'nin 7 üyesi tam 16 gün bekledi. Sonuçta sarayın, 'yarın gelecek' dediği metnin gönderilmesiyle birlikte metni imzaladılar bugün muhalefet şerhinin de konmasıyla YSK'nin İstanbul seçimini iptal eden gerekçeli kararı yayınlandı, ancak, daha bakar şunu görüyoruz ki mızrak çuvala sığmamış. Minareyi çalan, kılıfını uyduramamış. Zaten bu işlenen hukuk cinayetine binlerce sayfa mürekkep dökseniz milletin vicdanındaki sonuç değişmeyecektir. Saray iktidarı YSK eliyle yerleşik seçim hukukunu ve geçmiş uygulamları altüst etmiştir. Bu seçim, 'Sandık kurullarının oluşumunda usulsüzlük var' iddiasıyla iptal edilen Türkiye'deki ilk seçimdir."
Kendilerinin bu işin başından beri, "seçimlerin sonucunu YSK değil, millet belirleyecektir." dediklerini hatırlatan Öztrak, sandık kurullarının oluşumu gerekçe gösterilerek seçimlerin iptal edilmesinin, "Seçmen iradesinin üstünlüğü ilkesi"ne tamamen aykırı olduğunu, bu nedenle millet iradesinin cezalandırıldığını savundu.
MİLLETİN İRADESİ GASBEDİLMİŞTİR
"31 Mart İstanbul seçimlerinde milletin dediği değil, siyasi iktidarın ve YSK'nin dedikleri olmuştur." görüşünü savunan Öztrak, milletin iradesinin gasp edildiğini, İstanbulluların izzeti nefsiyle oynandığını iddia etti.
Öztrak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün bizlere ahlak dersi vermeye kalkanlara şunu söylemek isterim; ahlaki olmayan esas, millet iradesinin gasbedilmesi, milletin izzeti nefsiyle oynanmasıdır. Bu karar demokrasinin yüz karasıdır ve bunun faili de maalesef saraydır. YSK'nin gerekçeli kararının hiçbir yerinde çalma, çırpma gibi tek bir kelime yer almamıştır. Yine karara dönüp baktığımızda seçim sayım cetvellerindeki eksikten bahsedilmektedir ama şöyle denilmektedir, 'seçim sayım cetvellerindeki eksiklik, seçim sonuçlarına müessir olmamakla birlikte sandık kurullarının yanlış oluşturulmasıyla tekrar birlikte değerlendirilmiştir.' Bu ne demektir, bu resmen kısa kararın, gerekçeli kararda dışına çıkılmaya çalışılmış, ama bu sonuçta 'müessir olmamakla birlikte ben bunları da dikkate alarak değerlendirdim' gibi, ortaya karışık bir gerekçeyle seçimin iptal edildiği görülmüştür."
Açıklanan kararda "çalma, çırpma" olmadığını tekrarlayan Faik Öztrak, "Bu çalma ve çırpma iddiasında bulunanlar, milletin karşısına çıkıp ne söyleyecektir ben merak ediyorum. Hiç mi mahçup olmayacaklardır." diye sordu.
YSK'nin açıkladığı kararın tamamını okumaya gerek olmadığını, Başkan Sadi Güven'in gerekçesinin son cümlelerine bakmanın yeterli olduğunu aktaran Öztrak, "Güven diyor ki 'burada sonucu etkileyecek hiçbir şey yoktur.' Bir tek tespit yoktur' diyor. Şimde ben de buradan soruyorum, bu karara imza atan YSK üyeleri nasıl evlatlarının yüzüne bakacaklardır. Türkiye çok büyük bir haksızlıkla karşı karşıyadır. Bugünlerde çok sık 'aynı gemideyiz' lafları tekrarlanıyor. Aynı gemide olabiliriz ama kaptan köşkünde oturanlar, bu ülkenin gemisini demokrasi rotasından saptırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bizim de milletimizin de görevi, kendi iradesinden, demokrasinin rotasından bu ülkenin sapmaması için elinden geleni yapacak olmasıdır. Bu karar bir kez daha Ekrem İmamoğlu’nun 16 milyon İstanbullunun belediye başkanı olduğunu ortaya koymuştur. Bu seçimlerde 16 milyon İstanbullu ellerine vicdanına koyacak, oy kullanacak aile fertlerine gerekeni söyleyecektir." şeklinde konuştu.
- Etiketler :
- Haberler -
- Türkiye
- chp
- Kemal Kılıçdaroğlu