Ümit Özdağ'dan Kılıçdaroğlu görüşmesine ilişkin açıklama

28 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerine 9 gün kala, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, KRT TV'nin sorularını yanıtladı.

Ümit Özdağ, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'yla yaptıkları görüşmeye ilişkin bir soru üzerine, konuşmanın içeriğine dair bilgi paylaşmasının doğru olmadığını söyledi.

Zafer Partisi'nin, Ata İttifakı'nın ortaya koyduğu belirli temel esaslar, politik bir düzleminin bulunduğunu dile getiren Özdağ, bu politik yaklaşımdan kaynaklanan sorularının olduğunu, bu soruların hemen hepsini Kılıçdaroğlu'na sorduklarını ve Kılıçdaroğlu'nun da cevaplarını verdiğini ifade etti.

Görüşmede, Türk siyasetinin genel bir değerlendirmesini yaptıklarını da kaydeden Özdağ, önce heyetler olarak görüştüklerini sonra Kılıçdaroğlu ile baş başa uzun bir değerlendirme yaptıklarını anlattı.

Özdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Neticede ben kendisinin yapmış olduğu tespitleri bugün divanda, genel başkan yardımcılarıyla paylaştım. Yarın Genel İdare Kurulu'ndaki arkadaşlarımla paylaşacağım. Genel İdare Kurulu dışında da partimizin kurucular kurulunda yer alan arkadaşlarımızın bir bölümüyle görüşmeler yapacağım.

Bu programdan çıktıktan sonra Sinan Bey'le görüşeceğiz. O da İstanbul'da benim bilgim dahilinde Erdoğan ile görüştü. Biz sürekli iletişim içerisindeyiz. Birbirimize gelişmelerle, toplantılarla, ulaşmış olduğumuz sonuçlarla ilgili hızla veri paylaşımı yapıyoruz. Sinan Bey bugün görüşme gerçekleşmeden hemen önce beni aradı. Dedi ki, 'Bir davet geldi. Ben de kendisiyle görüşeceğim.' 'Tabii' dedim. Görüşme bittikten sonra kendisiyle telefonla konuştuk. Daha kapsamlı bir değerlendirmeyi de akşam Ankara'da yüz yüze yapacağız."

PAZARLIK İDDİALARI

"Pazarlık mı yapılıyor?" tartışmalarının yaşandığının hatırlatılması üzerine Özdağ, "Pazarlık mı yapıyor, ifadesini bize yönelik psikolojik operasyon olarak kullandılar, başını kesip, sonunu kesip. Bunun hiç adil olmadığını düşünüyorum." dedi.

Millet İttifakı'nı oluşturan bileşenlerin aylarca "Şu bakanlık senin olacak, bu bakanlık senin olacak" pazarlıklarını yaptığını dile getiren Özdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Buna hiçbir şey söylemeyenler bizim yapmış olduğumuz pazarlığı eleştiriyor. Biz ne pazarlığı yapıyoruz? 'HDP'ye ne verdiniz, HÜDA PAR'a ne verdiniz?' Taraflara bunu soruyoruz. Bunları biz kabul etmiyoruz, verdiğiniz bir şey varsa. Vermediyseniz 'Tamam' dedik. Anayasanın ilk dört maddesi bizim için değişmez. Anayasa'nın 66. maddesinin değişmeyeceğini kabul ediyoruz. FETÖ'yle, PKK'yla mücadele edilecek ve sığınmacılar vatanlarına yollanacak, bizim için olmazsa olmaz, Türkiye'nin en büyük güvenlik tehdidi. Biz aslında bütün yurttaşların ve siyasetçilerin Anayasa'nın kuruluş temellerini savunması gerektiğini savunuyoruz. Bunun pazarlığını yapıyoruz. Makam, mevki pazarlığı yapmıyoruz. 'Bize şu genel müdürlüğü verin, şu bakanlığı verin.' Hayır. Biz ilkelerimizi ortaya koyduk ve bu ilkeler çerçevesinde başından beri siyasetimizi gerçekleştiriyoruz. 'Sorumluluk alır mıyız?' Evet, sorumluluk alırız. Özellikle çok iyi bildiğimiz ve bizden daha iyi yapamayacaklarını düşündüğümüz konularda sorumluluk üstleniriz, buna da hazırız."

İki tarafla da ortaklaşmaya gidilememesi durumunda seçmenlere ne söyleyeceklerinin sorulmasına karşılık, Özdağ, "O zaman ikisini de desteklemeyiz. Seçmenimize de neden desteklemediğimizi söyleriz." yanıtını verdi.

Özdağ, bir soru üzerine de Kılıçdaroğlu ile görüşmelerinin verimli geçtiğini dile getirerek, "Bu görüşmeden çıkan sonuçları biz de partilerimizin yetkili kurullarında değerlendiriyoruz. Sinan Bey'in yapmış olduğu görüşme çerçevesinde de başka değerlendirmeler yapacağız. Türkiye için bizim yapabileceğimiz en doğruyu yapma doğrultusunda mücadele edeceğiz." diye konuştu.