Uçaktaki gazeteciler yazdı: ‘Kürdistan’ dedi mi?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Irak yolunda “Kürdistan” dedi mi, demedi mi? Uçakta bulunan gazeteciler yazdı...

Uçaktaki gazeteciler yazdı: ‘Kürdistan’ dedi mi?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Irak’a giderken uçakta gazetecilere söylediği sözler bir anda gündemi değiştirdi. Zira Cumhurbaşkanı Gül, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nden bahsederken “Kürdistan” lafını kullanmış ve hatta “Ne diyeceğim? Yunanistan, Makedonya’ya ‘Makedonya’ demiyor diye biz de demiyor değiliz. Irak Anayasası’nda ne yazıyorsa o.” diye konuşmuştu.


Muhalefet partileri “Kürdistan” sözüne farklı tepkiler göstermişti.

Ancak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Irak dönüşü Esenboğa Havaalanı’nda yaptığı açıklamada “Ben o ifadeyi kullanmadım” diyerek tartışmalara son noktayı koydu.

Söylenip söylenmediği kesinleşmeyen “Kürdistan” sözü uçakta bulunan gazeteciler arasında da görüş ayrılığına neden oldu. Bazı gazeteciler “Kürdistan” kelimesini kullandı derken, bazıları ise “Kürdistan Bölgesel Kürt Yönetimi” kelimesini kullandığını söylediler.

Uçakta bulunan gazeteciler, Cumhurbaşkanı Gül’ün ne söylediğine yönelik köşelerinde şunları yazdı.

O DEYİMİ AĞZINA ALMADI
Hasan Cemal (Milliyet)
Gül’ün iki dudağının arasından “Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi” de çıkmadı, Kürdistan da çıkmadı.

Pazartesi sabahı Ankara’dan Bağdat’a uçarken kendisiyle yaptığımız sohbet sırasında, bir ara bize döndü, Kuzey Irak’ı veya daha devletçi deyişle, Irak’ın Kuzeyi’ni kastederek, “Neydi orası?” diye sordu gazeteci milletine.

Dedik ki:

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi.”

Biz ağzına bu deyimi koymak istedik. Ama benim anımsadığım kadarıyla Gül, bu klasik gazeteci hilesini yemedi. “Evet işte orası” dedi ve konuşmaya devam etti, Kürdistan sözcüğünü telaffuz etmeden.

Ben bu arada kendisini biraz sıkıştırdım. Başbakan Erdoğan’ın da geçen yılki Bağdat ziyareti sırasında, “Irak’ın Kuzeyi” deyimini tercih ettiğini, “Kürdistan Bölgesel Yönetimi ya da Hükümeti” demekten özenle kaçındığını söyledim, nedenini sordum.

Cumhurbaşkanı Gül, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi deyimini yine ağzına almadı ama, bunun Irak Anayasası’ndan kaynaklanan bir realite olduğunu belirtti, bu gerçeğin görmezlikten gelinemeyeceğini sözlerine ekledi.

Salı sabahı da Gül Bağdat’ta basınla sohbet ederken, ‘Kürt yönetimi’ deyişini tercih etti.

Uzun lafın kısası:

Kürdistan sözcüğü Gül’ün ağzından çıktı mı? Benim anımsadığım kadarıyla çıkmadı. Ancak Cumhurbaşkanı, ‘Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Irak Anayasası’ndan kaynaklanan bir gerçek olduğunu kabullendi.

Bakın, bu ülkede artık devletin televizyonu 24 saat Kürtçe yayın yapmıyor mu? Yapıyor. Bu kanalın açılışında bu ülkenin Başbakanı Tayyip Erdoğan, “Hayırlı olsun” cümlesini Kürtçe söylemedi mi? Söyledi.

Irak Anayasası’nda Kürdistan Bölgesel Yönetimi yazmıyor mu? Yazıyor. Bu yönetimin Başbakanı Necirvan Barzani ile Cumhurbaşkanı Gül dün görüşmedi mi Bağdat’ta? Görüştü.

Peki, yarın öbür gün Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Başkanı Mesud Barzani Ankara’ya gelmeyecek mi? Gelecek.

Ee o zaman?..

Daha hâlâ neyi tartışıyoruz?..

NOT DEFTERİMDEN BAŞKA KANITIM YOK
Murat Yetkin (Radikal)

Cumhurbaşkanı Gül, Kürt bölgesinin adını telaffuz etmeden önce bize döndü ‘Ne deniyordu oraya?’ diye sordu. Sabah Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, az önce bize dağıtılmış olan resmi bilgi kitapçığında yazılı ‘Irak’ın Kuzey’indeki Yerel Yönetim’ dedi. (Kitapçıkta parantez içinde İngilizcesi ‘Kurdistan Regional Government’, yani Kürdistan Bölgesel Hükümeti, ya da Yönetimi olarak yazılıydı.)

Hasan Cemal, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi diye düzeltti. Ben de kitapçıkta İngilizce’sinin de öyle yazıldığını söyledim. Ne yazık ki teyp kullanmadığımız için Cumhurbaşkanı Gül’ün o arada ‘Tamam işte dediğiniz gibi Kürdistan Bölgesel Yönetimi altında faaliyet gösteriyor’ dediğini göstermek için not defterimden başka kanıtım yok. Bunu duyup not alıp yazan arkadaşlarımız var ve çoğunlukta. O kelimeyi tam duymadığını söyleyen var, ‘Kürt Bölgesel Yönetimi diye duydum’ diyen de var.

Cumhurbaşkanı’nın şöyle devam ettiğini dün yazdım: “Madem siz Irak’ın bir parçasısınız ve Kürdistan Bölgesel Yönetimisiniz, (ki Cumhurbaşkanı Basın Sözcüsü Ahmet Sever burada Kürt Bölgesel Yönetimi demiş olabileceğini, tam işitmediğini söylüyor) o zaman kendi bölgenizdeki terör faaliyetlerine izin vermeyin.”

Hasan Cemal’in ‘Siz tam Kürdistan demeden bize söyletmeye mi çalışıyorsunuz? Başbakan da böyle yapıyor’ dediği de doğru. Ben o aşamada ‘Aslında tam olarak da söylediniz Cumhurbaşkanım’ dedim. Mehmet Ali Birand, Kürdistan sözcüğü kullanıp kullanmadığını o aşamada sordu. Cumhurbaşkanı Gül de şu yanıtı verdi:

“Ne diyeceğim? Yunanistan, Makedonya’ya Makedonya demiyor diye biz de demiyor değiliz. Irak Anayasası’nda ne yazıyorsa o. Kendi anayasalarında yazıyor.”

ANAYASADA YAZILDIĞI GİBİ
Bu aslında önemli bir yaklaşımdı. Cumhurbaşkanı Gül doğru bir iş yapmış ve henüz tam olarak ağzını alıştırmasa da bizim kanalımızla telaffuz etmeye çalışsa da, ’nin tanıdığı Irak’ın Anayasası’nda yer alan bir federal bölgenin adını, Anayasa’da yazdığı gibi kabul ettiğini söylemişti.

Bu yaklaşım dün Türk iç politikasında tepkilere neden oldu.

Cumhurbaşkanı Ankara dönüşünde, ‘Kürdistan kelimesinin kullanması’ sorulduğunda şu açıklamayı yaptı:

‘Zor konular’

“Aslında ben o söylediğiniz ifadeyi kullanmadım. Irak’ın birlik ve bütünlüğüne en çok önem veren ülke ’dir. Irak’ın içerisinde kendi anayasalarına göre Irak’ın kuzeyinde bir yerel Kürt yönetimi vardır, bunu söyledik. Onların başbakanlarıyla da görüşme yaptım. Bunlar gayet normal şeylerdir. Bu konularda çeşitli münakaşalar çıkıyor. Çok zor konularla uğraşıyoruz. Bu konularla uğraşırken hepimiz dikkatli olmak zorundayız ve hele hele böyle terörle mücadele ettiğimiz, zor işlerle uğraştığımız konularda mesafeler de alınmaya başlarken böyle zedeleyici, lüzumsuz tartışmalara girmenin anlamı yok.”

Aslında Cumhurbaşkanı’nın söyledikleri doğru ve aslında bu sözleri de bir yalanlama anlamına gelmiyor. Doğru, çünkü Gül ‘Kürdistan’ diye tek başına bir sözcük kullanmadı. ‘Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ adıyla, dün kendisinin de  “Irak’ın içerisinde kendi anayasalarına göre Irak’ın kuzeyinde bir yerel Kürt yönetimi vardır, bunu söyledik” diye doğruladığı bir siyasi gerçeklikten söz etti. Yine doğru, çünkü bu tartışmalar gerçekten zedeleyici ve lüzumsuz. Orada bu ifadeyi duyup, not alıp, haber yapan gazetecilerin hiçbirinin mesleki deneyim ve konumları, Cumhurbaşkanı’nın söylemediği bir sözü onun ağzından çıkmış gibi yazmaya müsait değil. Cumhurbaşkanı’nın tarihi Irak ziyaretinin bu bir tek sözcüğün gölgesinde kalmasından rahatsızlık duyması, Ankara’nın henüz buna hazır olmaması gibi siyaset gerçekleri de yabana atılmamalı. Belki de bu durumu hem Cumhurbaşkanı, hem de biz gazeteciler açısından bir yolculuk kazası olarak saymak en doğrusu olacak.

ATIFTA BULUNDU
Mehmet Ali Birand (Posta)
Cumhurbaşkanı Türkiye’ye dönüşünde, ağzından Kürdistan kelimesi çıkmadığını söyledi. Gerçekten de bu kelime çıkmadı ancak Kürt yönetiminin Irak anayasasındaki ismine atıfta bulundu. Türkiye’nin ‘Kürt’ kelimesine bir takıntısı olmadığını söyledi. Orada bulunan bütün gazeteciler bu konuşmaları gezi boyunca duydular. Diplomatlarla gazeteciler arasındaki konuşmalarda, cumhurbaşkanının “Kürdistan Bölgesel Yönetimi”ne atıfta bulunmasının önemi ve anlamı açıkca tartışıldı.

İLK VE SON KEZ KULLANDI

Erdal Şafak (Sabah)
Irak'a, kuzey bölgesi de dahil, baştan beri en büyük desteği biz verdik, Türkiye verdi. Madem Irak'ın parçasısınız, madem Kürdistan Bölge Hükümeti'siniz (Not: Gül sohbet boyunca ilk ve son kez "Kürdistan" sözcüğünü kullandı, Irak Anayasası'nda bu ifadenin yer aldığını vurguladı, "Irak Anayasası'na göre nasıl tanımlanıyorsa, adı o" dedi), orası sizin diyorsanız, terör örgütünü barındıramazsınız. Çünkü terör örgütünün oradaki varlığı, daha fazla işbirliğini önlüyor.

Terörü sona erdirmek için çeşitli yollar denenebilir: Silahlı mücadele, örgüt üyelerini kazanmak, dağdan indirmek, halkı terör örgütünden izole etmek gibi. Bu yolların hepsi bir arada uygulanabilir.

Ama bu işin artık bitmesi lazım. Silah bırakılacak, terör ve kan dökülmesi bitecek.

BİRAZ UTANGAÇ VE TEMKİNLİ DE OLSA
Mustafa Karaalioğlu (Star)
Karşılıklı adımlar atılacak bunların ne olduğunu henüz bilmiyoruz. Cumhurbaşkanı ilk kez; biraz utangaç, biraz temkinli de olsa Kuzey Irak’taki otoriteye Irak Anayasası’ndaki tanımla hitap etti. Kürdistan Bölgesel Yönetimi... Başta ABD yönetimi olmak üzere bütün dünyanın kullandığı bu tanım artık Türkiye’nin kayıtlarına da girmiş oldu. Eğer, Barzani’ye ‘PKK senin bölgende, gereğini yap’ diyorsak, o zaman bölgenin adını da kabul etmek gerekir. Dahası, en başından beri Irak Anayasası’nı kabul edip, Kerkük dahil her konuda o anayasanın gereğinin yapılması için baskı yapıyorsak, Kuzey Irak’ın tanımını da ona göre yapmak gerekirdi.

IRAK ANAYASASI'NDAKİ İSMİYLE BAHSETTİ
Mustafa Ünal (Zaman)
Bağdat yolunda uçakta gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Gül, önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı, Irak'ın kuzeyindeki yönetimden Irak Anayasası'ndaki ismiyle bahsetti, "Kürdistan Bölgesel Yönetimi" ifadesini kullandı. Terör örgütü ile mücadele için bölgesel yönetime bir kez daha çağrıda bulundu.

KÜRDİSTAN BÖLGESEL YÖNETİMİ
Cumhurbaşkanı, "Irak'ın kuzeyindekiler Türkiye'yi kaybetmenin ne olduğunu iyi hesaplasın." uyarısında bulundu. Türkiye'ye yönelik terör faaliyetlerini durdurmanın bölgesel yönetimin sorumluluğunda olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Gücü yetmiyorsa 'No-man's land' ilan eder. Dünyada böyle yerler var." dedi. Irak'ın kuzeyinde yer alan yönetimden bahsederken "Kürdistan" ifadesi kullanan Cumhurbaşkanı'na, "Irak'ın kuzeyine Kürdistan diyor musunuz?" diye soruldu. Abdullah Gül, Irak Anayasası'na dikkat çekerek şunları söyledi: "Ne diyeceğim? Yunanistan Makedonya'ya Makedonya demiyor diye biz de demeyecek miyiz? Irak Anayasası'nda ne yazıyorsa o. Ne diyeceğim ben, kendi anayasalarında yazıyor."

BÖLGENDEN SORUMLUSUN
Fehmi Koru (Yeni Şafak)
“Türkiye'yi ilgilendiren terör örgütü Irak Bölgesel Kürdistan yönetimi alanda faaliyet gösteriyor. Bunların temizlenmesi ve Irak'ın güvenli hale gelip komşularıyla iyi ilişki kurması lazımdır. Terör örgütünün liderleri ve karargahları Irak'ın kuzeyindedir. 'Benim bölgem' diyorsan sorumlusun. Nasıl yaparlar, o ayrı konuşulur. Her türlü yol denenmelidir. Bu tek bir yol değildir. Dünyada bugün terörün yeri yoktur. AB de zaman zaman suskun kalıyordu ama bugün bunu görmüşlerdir.”

Sayfa Yükleniyor...