Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türk ekonomisini ve bankacılık sistemini kimse çökertemeyecektir
Türkiye-Macaristan İş Forumu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Türk ekonomisinin temelleri sağlamdır. Türk ekonomisini ve bankacılık sistemini kimse çökertemeyecektir, zira şoklara dayanıklıdır" ifadesini kullandı.
Macaristan'da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir otelde düzenlenen Macaristan-Türkiye İş Forumu'nda katılımcılara hitap etti.
Konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş adamlarıyla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader'e nazik daveti için teşekkür eden Erdoğan, "Dün ve bugün Macar makamlarının sergilediği misafirperverlik karşısında kendimizi evimizde hissettiğimizi özellikle ifade etmek istiyorum" dedi.
Erdoğan, Macaristan'ı yabancı bir ülke olarak görmediklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Macaristan ile kökleri Orta Asya'ya uzanan kadim bağlarımız vardır. Dillerimize geçmiş ortak kelimeleriniz, türkülerimiz, müziklerimiz, bestelerimiz vardır. Barışın, muhabbetin ve dayanışmanın timsali Gül Baba gibi gönül erlerimiz, hak aşıklarımız vardır. Geçmişi 5 asra yaklaşan ve giderek güçlenen ikili münasebetlerimiz var. Bu ortak paydaların dünyada çok az ülkeye nasip olduğunu özellikle ifade etmek isterim."
Cumhurbaşkanı Ader'in davetine icabetle 5 yıl sonra cumhurbaşkanı olarak gerçekleştirdiği ziyaretin iki ülke arasındaki bu özel ilişkileri çok daha ileri seviyelere taşıyacağına inandığını vurgulayan Erdoğan, "Bu vesileyle değerli dostum Sayın Viktor Orban'ın huzurunda tüm Macar halkına ortak mirasımıza gösterdikleri ilgi ve özenden ötürü bir kez daha teşekkür etmek istiyorum" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 300 aşkın Türk ve Macar iş adamıyla birlikte olduklarını, ikili görüşmelerin de yapıldığını belirterek, bu görüşmelerle birlikte geleceğe yönelik nasıl adımların atılabileceğinin değerlendirmesinin olduğunu söyledi.
Türkiye Macaristan ilişkilerinde muazzam bir ilişki ve ivme yakaladıklarına dikkati çeken Erdoğan, iki ülke arasında çok sayıda üst düzey ziyaret gerçekleştirdiklerini, başbakanlığı döneminde Budapeşte'ye 2005 ve 2013 yıllarında iki kez ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlattı.
Siyasi düzeyde yakaladıkları ivmeyi 2013'te Başbakan Orban'ın ziyareti sırasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyinin ilk toplantısını yaparak taçlandırdıklarını dile getiren Erdoğan, üçüncü konsey toplantısını 2017 Haziran ayında Türkiye'de yaptıklarını, bir sonraki konsey toplantısını gelecek yıl Budapeşte'de yapmayı arzu ettiklerini bildirdi.
Erdoğan, Karma Ekonomik Komisyon, Turizm Karma Komisyonu, Tarım Yürütme Komisyonu, Kara Ulaştırması Karma Komisyonu, Sanayi Ortak İşbirliği Komitesi İş Konseyi gibi çok sayıda ortak mekanizma teşkil ettiklerini vurguladı.
Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Afrika ortak çalışma grubunun tesisini de son derece önemsiyorum. İstiyorum ki Türkiye-Macaristan iş birliğiyle Afrika'da ortak yatırımlara girelim. Yani burada Macar Eximbank'ı ile Türk Eximbank'ın da dayanışması, destekleriyle Afrika'da bizim özellikle 2005 yılından sonra kalktığımız atakla hemen hemen şu anda 41 ülkedeki oluşturduğumuz büyükelçiliklerle çok farklı bir alt yapının sahibi olduk. Tabi 54 ülkeye burada hükmetmek, bu çok önemli ve bu ülkeler üzerinde biz Macaristan'la ortak iş birliğine girebiliriz. Şu anda Afrika'nın beklentileri çok, adeta çorak bir alan diyebiliriz ve burada tarımdan sanayiye, sağlık, turizm, alt yapı, üst yapı bütün bu alanlarda birçok çalışmaları yapmak mümkün."
İki ülke arasında 2009'da yaklaşık 1,5 milyar dolar olan ikili ticaretin 2017'de 2,6 milyar dolara yükseldiğini aktaran Erdoğan, "2018 yılının ilk 8 ayında ise bu 1,8 milyar dolarlık bir hacme ulaştı. Şimdi hedef 5 milyar doları yakalamak ki az önce Sayın Başbakanın ifade ettiği gibi 6 milyar avro gibi bir hedefe ulaşmak bu her ikimizin de ortak bir hedefidir. Bu miktar aslında geçen yılın ilk 8 ayına kıyasla yüzde 8'lik bir artışa tekabül ediyor şu andaki rakam. Sadece ticaretimiz değil hamdolsun yatırımlarımız da günden güne artıyor" dedi.
Erdoğan, Macaristan'da lojistik, turizm, enerji, müteahhitlik gibi pek çok sektörde Türk firmalarının yatırımlarının bulunduğuna işaret ederek, "Macaristan Yatırım Ajansı HİPA'nın sağlayacağı krediler ile iş adamlarımıza vize kolaylığı, hiç şüphesiz buradaki yatırımlarımızı daha da büyütecektir" ifadesini kullandı.
Macaristan hükümetine Türk iş adamlarına verdiği destekten dolayı teşekkürlerini ileten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu ziyaretimde KOSGEB ile Macaristan Ulusal Ticaret Evi arasındaki bir mutabakat zaptı imzalanmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum. Burada şu noktanın altını özellikle çizmek istiyorum; tüm bu olumlu gelişmelere rağmen ekonomik ilişkilerimizin mevcut durumu yeterli değildir. Biz bunu çok daha ilerilere taşıyabiliriz. Hiçbir siyasi sorunu bulunmayan, ekonomik ilişkiler noktasında hukuki alt yapısı tamamlanmış, tarihi ve kültürel açıdan birer kardeş gibi yakın iki ülkenin ticaretinin daha üst seviyelerde olması gerekir.
Bizlere ve burada bulunan iş adamlarımıza düşen en önemli görev ikili ticaretimizi Türkiye ile Macaristan arasındaki dostluk bağlarına yakışır bir düzeye çıkarmaktır. Burada şunu çok açık net söyleyebilirim o da Türkiye ve Macaristan arasındaki bu ilişkileri güçlendirmede iş adamlarımıza, sizlere çok büyük görev düşüyor. Biz üzerimize düşeni her iki siyasi yetkili sorumlu olarak yapmaya hazırız, siz de üzerinize düşeni yapmalısınız. Macar ve Türk ekonomileri birbiriyle rekabet eden değil, birbirini tamamlayan, benzerliklerini kullanarak daha büyük sinerji oluşturan ekonomilerdir. Özellikle turizm, enerji, müteahhitlik, lojistik, gıda endüstrisi gibi sektörlerde önemli iş birliği potansiyelimiz vardır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin 3,5 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyon sığınmacıya ev sahipliği yaptığına dikkati çekti.
Erdoğan, şimdiye kadar sığınmacılar için BM hesaplamalarına göre bütçeden 33 milyar dolar harcandığını, bu süreçte hiçbir ülkeden, hiçbir uluslararası kuruluştan doğru dürüst yardım alınmadığını ifade etti.
Avrupa Birliği'nin verdiği sözü tutmadığına işaret eden Erdoğan, "2016'da bizlere 3 artı 3, milli bütçemize değil, uluslararası kuruluşlara 6 milyar avro vereceklerdi, bunu vermediler. Verilen ne? 1 milyar 700 milyon avro. Biz bütün bunlara rağmen oradaki bu hizmetimizi sürdürüyoruz. Böyle devasa bir sorunla tek başına mücadele etmemize rağmen terörden ve rejimin saldırılarından kaçan Suriyeli mazlumlara sahip çıkmaya devam ettik. Üzülerek ifade etmek gerekirse, mülteci meselesinin çözümünde uluslararası toplum sorumluluklarını yerine getirmemiştir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sığınmacıların, Akdeniz'de, Ege'de dalgaların arasında kalmaya mahkum edildiğini, hatta botları delinerek ölüme mahkum edildiklerini, bunların bütün kamera çekimlerinin ellerinde olduğunu bildirdi.
"Yüz binlerce insanın hayatını kurtaracak, milyonlarcasının da Suriye'de kalmasını sağlayacak 'güvenli bölgeler' teklifimiz başta müttefiklerimiz tarafından bilinçli bir şekilde sabote edilmiştir" diyen Erdoğan, çözümsüzlüğün faturasını da önce Suriye halkının, daha sonra da Türkiye gibi komşu ülkelerin ödemek zorunda kaldığını aktardı.
Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını ve milli güvenliğini korumakta sonuna kadar kararlı olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Zira şu gerçeği de çok iyi biliyoruz, Türk ekonomisinin temelleri sağlamdır, bizim burada bir sıkıntımız yok. Türk ekonomisini ve bankacılık sistemini kimse çökertemeyecektir, zira şoklara dayanıklıdır. 2002 yılından beri ortalama yüzde 5,8, geçen sene yüzde 7,4, 2018'in ilk yarısında ise yüzde 6,3 oranında büyüyen bir ekonomiye sahibiz. Bu oranlarla OECD ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranını yakaladık. Özellikle kamu, hane halkı, bankalar ve özel sektör borçluluk oranlarında uluslararası kriterlere göre gayet olumlu bir görüntümüz var. Ülkemize yönelik bu saldırılara karşı tüm kurumlarımızla gerekli önlemleri aldık. Son olarak Hazine ve Maliye Bakanımız birkaç hafta önce yeni ekonomi programımızı açıkladı. 2019, 2021 yılları için hazırlanmış bu program, katılımcı bir anlayışla, sürdürülebilir ekonomik büyüme hedefiyle kaleme alındı. Alınan önlemlerle ekonomimizin dengelenme yönünde işaretler verdiğini memnuniyetle görüyoruz. Ticaret savaşları gibi söylemlerin ticaretimizi esir almaya çalıştığı bir ortamda Macaristan'la ekonomik iş birliğimiz çok büyük önem arz ediyor ve biz bunu aramızda başarmalıyız. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği güncellemesi çalışmalarına hala başlanamaması ve Türk iş adamlarının ve halkının vizeye tabi olması, potansiyelimizin tam olarak kullanılmasının önündeki en büyük engellerdendir. Macaristan ve diğer AB üyesi ülkelerden bu süreçte destek bekliyoruz."
Recep Tayyip Erdoğan, salonda bulunan her iki ülke iş adamlarına çağrıda bulunarak, şunları kaydetti:
"İlişkilerimizin ve stratejik ortaklığımızın ekonomi boyutunu gelin hep birlikte daha da kuvvetlendirelim. Biz hükümetler olarak girişimcilerimizin önünü açtık, açmaya devam ediyoruz. Sayın Orban da bu konularda kararlı bir dostumdur, arkadaşımdır. Aynı kararlılıktayım ve bu kararlılığımızın gereğini de yerine getirelim diyorum. Kıymetli Macar girişimcilere de ülkemizin onlarca yıllık tecrübelerinden daha fazla istifade etmeleri çağrısında bulunuyorum. Biz Macaristan'dan ne alabileceksek almaya, Macaristan da bizden ne alabilecekse almaya kararlı olduğumuzu ifade ettik. Bugün düzenlediğimiz iş formunun bu amaca vesile olmasını diliyorum."
Erdoğan, Macaristan'ın Avrupa'yı Balkanlar, Doğu Avrupa, Türkiye ve Rusya ile bağlayan demir ve karayollarının kavşak noktasında yer aldığını söyledi.
Bu açıdan ürünlerin Avrupa'ya ulaştırılmasında Macaristan'ı bir ticaret üssü ve en önemli geçiş noktalarından biri olarak gördüklerini belirten Erdoğan, taşımacıların ikili veya transit maksadıyla Macaristan üzerinden her yıl on binlerce nakliyat gerçekleştirdiklerine değindi.
Erdoğan, geçiş belgesi temininde yaşanan sorunların yapılan görüşmeler neticesinde çok daha olumlu istikamete getirildiğine inandığını ifade ederek, "Macaristan'ın sadece bir geçiş güzergahı olarak görülmesi yerine ürünlerimizin depolanması ve Avrupa'ya ihraç edilmesinde bir merkez olarak değerlendirilmesi kazan-kazan vizyonumuza daha çok hizmet edecektir" diye konuştu.
Avrupa'dan Orta Asya'ya, Uzak Doğu, Orta Doğu ve Afrika istikametine doğru atılacak her ticari adımda Türkiye'nin önemli bir lojistik güzergah konumunda olduğunu vurgulayan Erdoğan, son 16 yılda hayata geçirilen projelerle Türkiye'nin ulaşım alt yapısını daha da güçlendirildiğinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Ovit Tüneli, Hızlı Tren hatları gibi birbirinden önemli projeleri devreye aldık" diye konuştu.
"DÜNYANIN EN BÜYÜK ÜÇ HAVALİMANINDAN BİRİ OLACAĞIZ"
Erdoğan, göreve geldiklerinde 26 olan havaalanı sayısını 55'e çıkartarak havayolu taşımacılığında da dünyanın sayılı ülkelerinden biri haline gelindiğini dile getirdi.
Şu anda dünyada destinasyon itibarıyla birinci sırada Türk Hava Yolları'nın geldiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"En fazla noktaya uçan havayolları Türk Hava Yolları'dır. İnşallah, şimdi de Budapeşte-Mumbai arasında yine Türk Hava Yolları ile Macar halkına ve tüm insanlığa hizmet vermeye başlayacağız. Bugün Türk Hava Yollarımız, 122 ünitede toplam 304 şehre uçarak bu destinasyona sahip hale geldi. 29 Ekim'de ilk etabını hizmete açacağımız İstanbul'daki yeni havalimanımızla bu alandaki alt yapımızı daha da güçlendirmiş olacağız. Yeni havalimanının tüm etapları devreye girdiğinde yılda 200 milyonluk yolcu kapasitesiyle dünyanın en büyük üç havalimanından biri olacağız."
"İHRACATIMIZI 4 KATTAN FAZLA ARTIRDIK"
Macaristan'ın nitelikli ve uygun maliyetli iş gücü ve coğrafi konumu sayesinde çok sayıda batılı girişimci tarafından yatırım merkezi olarak görüldüğünü bildiklerini belirten Erdoğan, "Ülkemiz de benzer şekilde Avrupa'nın ve dünyanın birçok ülkesinin kaliteli ürün ihtiyacına cevap veren bir üretim üssü ve ticaret ortağı haline gelmiştir. 165 milyar dolarlık ihracata ulaşarak 2002 yılından bu yana ihracatımızı 4 kattan fazla artırdık ve 2002 sonunda 36 milyar dolar olan ihracatımız bugün 165 milyar dolara ulaşmıştır" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, hedeflerinin Cumhuriyet'in 100'üncü yıl dönümü olan 2023 yılında 500 milyar dolar seviyesinde bir ihracat rakamına ulaşılması olduğuna dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:
"Eylül'de açıkladığımız Yeni Ekonomik Programımızla artık bundan sonra katma değeri yüksek ürünlere daha fazla yoğunlaşacağız. Son 16 yılda ekonomide sergilediğimiz başarılar, hedeflerimize ulaşma noktasında bize güç ve cesaret veriyor ve şu anda Macaristan ile özellikle savunma sanayine yönelik de bazı adımları atmayı planlıyoruz. Yaptığımız görüşmelerde bu konuların üzerinde de durduk.
Zengin tarihi ve doğasıyla özellikle kültür, turizm ve sağlık turizmi açısından da Macaristan-Türkiye arasında girişimcilerimize büyük görevler düşüyor. Budapeşte, gerçekten tarih kokan, tarihi zenginlikleriyle çok çok farklı bir destinasyon. Dolayısıyla, ortadan geçen Tuna Nehri ile ayrı bir zenginliğe sahip. İki saatlik mesafede paket turizmin patlayacağı bir alandır burası diye düşünüyorum. Gerek Macaristan'dan Türkiye'ye gerek Türkiye'den Macaristan'a bu paket turizmle hem halklarımızın kaynaşması noktasında önemli bir adım olacaktır hem de bu sektörü canlandırmak suretiyle yeni bir açılımı yapmış olacağız."
Asırlardır farklı medeniyetlere beşiklik yapan Türkiye'nin de tarihi, doğal ve kültürel varlıkları sayesinde dünyanın en çok ziyaret edilen 6'ncı ülkesi olduğuna değinen Erdoğan, şu an itibarıyla yıl sonunda büyük ihtimalle 40 milyon turistin Türkiye'de ağırlanacağını bildirdi.
Erdoğan, böyle bir durumun söz konusu olduğunu belirterek, "2023 yılında 50 milyon turist ve 50 milyar dolarlık bir gelir hedefliyoruz. Bu sene beklentimiz, ifade ettiğim 40 milyon turist rakamını yakalamak" dedi.
Macar turistlerin son yıllarda Türkiye'ye büyük ilgi gösterdiğini anımsatan Erdoğan, bu ilgiden büyük memnuniyet duyduğunun, turizmin farklı dallarındaki imkanlarla senenin her dönemine bunun yayılmasını planladıklarının altını çizdi.
"MÜŞTEREK OLARAK AFRİKA'DA ORTAK YATIRIMLARA KESİNLİKLE GİREBİLİRİZ"
İş birliğinin geliştirilebileceği bir başka alanın da müteahhitlik sektörü olduğunu anlatan Erdoğan, bu alanda hacim itibarıyla Türkiye'nin dünyada ikinci sırada bulunduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle alt yapı ve üst yapıda Türk müteahhitlik sisteminin çok çok güçlü olduğuna dikkati çekerek, "Burada da müşterek olarak Afrika'da ortak yatırımlara kesinlikle girebiliriz. Müteahhitlerimiz bugüne kadar 120 ülkede 370 milyar dolar değerinde proje üstlendiler. Havalimanı, metro, otoyollar, köprü, tüneller, endüstriyel tesisler, doğal gaz ve petrol rafinerileri, stadyumlar, enerji santralleri, toplu konut gibi büyük ölçekli ve katma değeri yüksek dünya çapında önemli projeleri tamamladılar. Bu projelerin önemli bir kısmını da taahhütlerinden önce bitirdiler" bilgisini verdi.
Bugün Macaristan'da toplu konut, otel ve endüstriyel tesis inşası gibi alanlarda ciddi atılımlar yapan firmaların olduğuna işaret eden Erdoğan, bu alandaki iş birliğinin hem üst hem de alt yapı yatırımlarında daha da geliştirilebileceğine inandığını aktardı. Erdoğan, şunları söyledi:
"Ekonomik iş birliğimizi istediğimiz noktaya taşıyabilmemiz için bankalarımız arasındaki ilişkileri de güçlendirmemiz gerekiyor. Macaristan'daki Paks Nükleer Santrali'ne iki reaktör daha eklenmesi için Rusya ile Macaristan arasında mutabakata varıldığını öğrendim. Ülkemizde de başta Akkuyu Nükleer Santrali olmak üzere nükleer santral inşası konusunda çalışmamız bulunuyor Rusya ile birlikte."
"TÜRKİYE, SURİYE'NİN GELECEĞİNE DAİR AYRILIKÇI TEHDİDE DARBE VURMUŞTUR"
Türkiye ekonomisine ilişkin de değerlendirmede bulunan Erdoğan, "Son birkaç aydır Türkiye ekonomisine yönelik spekülatif ve manipülatif saldırılar yaşandığını biliyorsunuz. Bu saldırıların hedefi, ülkemize başta terörle mücadele olmak üzere bekasını ilgilendiren hususlarda milli menfaatleriyle çelişen kararları kabul ettirme gayretleridir. Türkiye'nin Suriye ve Irak'ta kendi güvenliğini sağlamak ve Suriyelilerin huzurunu garanti etmek için attığı adımlar belli çevrelere rahatsızlık vermiştir. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla Türkiye, Suriye'nin geleceğine dair ayrılıkçı tehdide çok ağır bir darbe vurmuştur" diye konuştu.
"Bu harekatlar sonucunda 4 bin kilometre kareden fazla bir alanı biz terörden, teröristlerden başta DEAŞ olmak üzere temizledik" diyen Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
"Daha birkaç yıl önce DEAŞ'lı teröristler ve PKK'nın Suriye kolu PYD işgali altında olan bölgelerde bugün yüzbinlerce Suriyeli komşumuz bugün huzur ve barış içinde yaşıyor. Aynı şekilde geçen ay Soçi Zirvesi'nde Sayın Putin ile imzaladığımız mutabakat muhtırası, İdlib'de yaşayan 3,5 milyon Suriyeli'nin emniyetini garanti altına almıştır. Böylece çok büyük bir insani dramın ve kitlesel göçün de önüne geçmiş olduk."
GÜL BABA TÜRBESİ'NİN AÇILIŞINI YAPTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile Gül Baba Türbesi'nin açılışına da katıldı.
Burada konuşan Erdoğan, iki ülke ilişkileri açısından önemli bir ziyaretin yanı sıra aynı zamanda Türkler ve Macarların asırlara dayanan köklü dostluğunun sembollerinden birinin açılışını yaptıklarını belirtti.
Kavuğunda taşıdığı güllerden dolayı bu isimle anılan Bektaşi dervişi Gül Baba'nın 477 yıl önce bu tepede şehadete ulaştığını aktaran Erdoğan, temsil ettiği değerler ve şahsında sembolleşen hasletler daha da önem kazanan Gül Baba'nın tüm Macaristan'da tanındığını söyledi.
"GÜL BABA GEÇMİŞTEN DAHA ÇOK BUGÜNLE VE GELECEKLE İLGİLİDİR"
Gül Baba isminin, vefa, cesaret, adalet, fedakarlık, saygı ve sevgi gibi değerlerle özdeşleştiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Zamana meydan okuyan bu türbeye, bize sadece ortak tarihimizi hatırlatan bir ata yadigarı olarak bakamayız. Gül Baba geçmişten daha çok bugünle ve gelecekle ilgilidir. Gül Baba kendisini ziyaret edenlere, adeta tarihin derinliklerinden seslenerek insanlığın bekasının, farklı kültürler arasında karşılıklı saygı, anlayış ve dostluktan geçtiğini hatırlatır. Gül Baba sevginin nefrete, barışın çatışmaya, dayanışmanın bencilliğe galebe çalmasının da sembolüdür."
Erdoğan, 17. yüzyıldaki seyahatleri sırasında Macaristan'a da gelen merhum Evliya Çelebi'nin, Gül Baba için yazdığı beyiti hatırlattı.
Erdoğan, Çelebi'nin, beyitindeki, "Aşıku sadıkınım, ettim ziyaret ben geda. Bülbül-i guya gibi efgan edem ey Gül Baba" ifadelerinin, "Aşık ve sadığın olan bir dertli kul gibi seni ziyaret ettim. Dertli bir bülbül gibi huzurunda figan edeyim Gül Baba" anlamına geldiğini belirtti.
Erdoğan, bir başka şairin ise Gül Baba'yı ziyaret ettikten sonra hissiyatını, "Bir tepenin üstünde anka gibi Gül Baba, uyandırır ruhları boyayıp kokusuna" şeklinde dile getirdiğini bildirdi.
"GÜL BABA MANEVİ MİRASIYLA İKİ ÜLKE DOSTLUĞUN NİŞANESİ"
Erdoğan, "Gül Baba cismiyle aramızda bulunmasa da ismiyle, hatırasıyla, bilgeliğiyle burada yatıyor. Gül Baba, kendisine Türkiye ve Macaristan'da duyulan saygı ile muhabbet ve sevgiyle, güller içinde yattığı bu güzel bahçede hakikatin kutbu olmaya hala devam ediyor. İnşallah gelecek asırlarda da Gül Baba manevi mirasıyla iki ülke dostluğunun nişanesi olmaya devam edecektir" dedi.
Merhum Evliya Çelebi ve farklı dönemlerde türbeyi ziyaret eden seyyahların, Macar halkının Gül Baba Türbesi'nin korunmasına verdikleri önemden bahsettiğini aktaran Erdoğan, Gül Baba Türbesi'nin onca badireyi aşıp tüm güzelliği ve ihtişamıyla bugüne kadar ulaşabilmesinin sebebinin bu ihtimam, itina ve hürmet olduğunu ifade etti.
"TUNA'NIN GÜZELLİĞİNE GÜZELLİK KATTI"
Gül Baba'nın şahadetini izleyen yıllarda Budin Beylerbeyi Mehmet Paşa'nın yaptırdığı türbenin zaman içerisinde pek çok tamirat gördüğünü belirten Erdoğan, bundan önceki son büyük restorasyona imza atan 9. Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel ile dönemin Macaristan Cumhurbaşkanı Göncz Arpad'ın türbenin açılışını 1997'de yaptığını hatırlattı.
"Onlar bu mirası bize emanet ederken türbeyi daha da güzelleştirip gelecek nesillere aktarma görevini de devretmişlerdir" diyen Erdoğan, Macaristan Başbakanı Orban ile bu görevi yerine getiriyor olmanın bahtiyarlığı içinde olduğunu vurguladı.
Farklı ve güçlü bir restorasyon gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını aktaran Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İnanıyorum ki bu mübarek mekan, gelecek kuşaklar tarafından da büyük bir ihtimamla korunacak ve Türk-Macar dostluğunun en kıymetli sembollerinden biri olmaya devam edecektir. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansının büyük katkılarıyla ve Macaristan yönetimiyle birlikte gerçekleştirilen bu son restorasyon türbeye yepyeni bir çehre ve estetik değer kazandırdı. Türbe külliyesi, bahçe düzenlemeleri ve iç mekanlarıyla çok farklı ve göz alıcı bir görünüme kavuştu. Gelenekle moderni başarıyla sentezleyen bu projenin, Tuna'nın güzelliğine güzellik, Budapeşte'nin ihtişamına ihtişam kattığına inanıyorum."
"MACARİSTAN BİRÇOK ÜLKEYE ÖRNEK OLMAKTA"
Macaristan'daki ortak tarihi ve kültürel miras örneklerinin sadece Gül Baba Türbesi'nden ibaret olmadığını dile getiren Erdoğan, iki ülkenin kadim dostluğunu, dayanışmasını ve ortak tarihini temsil eden pek çok eserin bulunduğunu hatırlattı.
Erdoğan, Zigetvar, Peyç, Eğri, Şikloş gibi kentlerde de Osmanlı döneminden kalma pek çok tarihi yapının olduğuna işaret ederek, şöyle dedi:
"Macaristan bunları korumakla sadece tarihini değil insanlığın ortak kültürel mirasına da sahip çıkmakta ve başka birçok ülkeye de örnek olmaktadır. Bu tutumundan dolayı Sayın Başbakan Orban'ın şahsında Macaristan hükümetine şahsım, milletim adına çok teşekkür ediyorum. Türkiye olarak bu çabalarında Macaristan'a bugüne kadar güçlü destek sağladık, sağlamaya devam edeceğiz. Bölgesel barış ve istikrara yönelik tehditlerin arttığı bir dönemde iş birliğimizin çok daha büyük önem kazandığına inanıyorum. Dini, etnik ve kültürel farklılıkları kaşıyarak insanları birbirine düşürmeye çalışanlara inat biz, Gül Baba'nın kutlu mirasına sahip çıkarak, dayanışmanın dilini konuşacağız. Yaklaşık 500 yıl önce Gül Baba'nın yaptığı gibi bu topraklara husumet tohumları yerine sevgi tohumları ekeceğiz."
Erdoğan, 5 yıl aradan sonra Cumhurbaşkanı olarak gerçekleştirdiği bu ziyaretin gelecek döneme dair çok önemli bir mesaj olduğuna işaret etti.
Erdoğan, "Türk-Macar iş birliği Gül Baba Hazretlerinin manevi gölgesi altında kök salmaya devam edecektir. Açışını yaptığımız Gül Baba Türbesi'nin Macar halkı ve Budapeşte için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Bu abidevi eserin iki ülke arasındaki dostluk bağlarının daha da pekişmesine vesile teşkil etmesini temenni ediyorum" ifadesini kullandı.
VİDEO: TBB BAŞKANI AYDIN, KREDİ YAPILANDIRMASININ AYRINTILARINI NTV'DE ANLATTI
- Etiketler :
- Haberler -
- Türkiye
- Recep Tayyip Erdoğan
- Siyaset
- Ekonomi
- Macaristan