Selahattin Demirtaş'a "kamu görevlisini hedef göstermekten" hapis cezası

Selahattin Demirtaş'a "kamu görevlisini hedef göstermekten" hapis cezası verildi.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararının ardından yeniden Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Demirtaş, tutuklu bulunduğu cezaevinden video konferans aracılığıyla bağlandı, avukatları ise mahkeme salonunda hazır bulundu.

Mahkeme heyeti başkanı, önceki celse savcının esas hakkında mütalaasını sunduğunu hatırlatarak, buna ilişkin savunma yapması için Demirtaş'a söz verdi.

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

Savcının, kendisinin 8 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması için talepte bulunduğunu anımsatan Demirtaş, suçlamaları kabul etmedi.

İddianamede suç işlediğine dair somut delil bulunmadığını, siyasi gerekçelerle hakkında dava açıldığını iddia eden Demirtaş, suçsuz olduğunu savundu.

Sanık avukatlarının da beyanını alan mahkeme heyeti kararını açıkladı.

Buna göre, sanık Demirtaş "terörle mücadelede görev alan kamu görevlisini hedef göstermek" suçundan 2 yıl 6 ay yıl hapis cezasına çarptırıldı. Demirtaş hakkında takdiri indirim uygulanmadı.

Selahattin Demirtaş, "suç örgütlerinin korkutucu gücünden yararlanılarak tehdit etmek" suçlamasından ise beraat etti.

Demirtaş'a ceza verilmesi oy çokluğu, diğer suçtan beraati ise oy birliğiyle karara bağlandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Demirtaş'ın Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davada Yüksel Kocaman'a yönelik ifadeleri nedeniyle dava açtı.

Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince 28 Mayıs 2021'deki karar duruşmasında Demirtaş, "terörle mücadelede görev alan kamu görevlisini hedef göstermek" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Mahkeme, "suç örgütlerinin korkutucu gücünden yararlanılarak tehdit etmek" suçundan ise hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verdi.

Dosyanın kanun yolu incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi, yerel mahkemece "suç örgütlerinin korkutucu gücünden yararlanılarak tehdit etmek" suçuna ilişkin, yasada belirtilen geçerli bir hüküm kurulmadığı gerekçesiyle kararı esastan bozdu.

Bunun üzerine dosya yeniden Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesine geldi.