Org. Güner'den '7 şehit asker' açıklaması
Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner, Hakkari'nin Çukurca ilçesinde yedi askerin şehit olduğu mayın patlaması ile ilgili olarak askeri savcılığın inceleme yaptığını söyledi.
Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak'ın 60. yıl dönümü dolayısıyla Genelkurmay Başkanlığı karargahında düzenlenen anma töreninin ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, Hakkari'nin Çukurca ilçesinde 27 Mayıs 2009 tarihinde yedi askerin şehit olduğu mayın patlamasıyla ilgili dosyanın Genelkurmay Askeri Savcılığı’na gönderildiğini hatırlatarak, konuyla ilgili son gelişmelerin sorulması üzerine Orgeneral Güner, her yıl yaz tertiplenmesi kapsamında o bölgeye birliklerin intikal ettiğini söyledi.
Bu birliklerin üst bölgelerine yerleştiklerini ve üst bölgelerinden çıkarak terörle mücadele faaliyetleri gerçekleştirdiklerini anlatan Orgeneral Güner, patlamanın o birliklerden birinin intikali sırasında olduğunu belirterek, şunları kaydetti;
''Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ölümle sonuçlanan hangi olay olursa olsun, kışlada elektrik çarptı vefat oldu, araç kaza yaptı vefat oldu, suya girdi boğuldu, sonu ölümle biten, kışlada da olduğu gibi, terörle mücadele bölgesinde de harekatta da ölümle biten her olaya otomatik olarak, hiç ayrıca bir emre gerek kalmadan savcılar el koyuyor. Yani gece yarısı olduysa öbür sabah ilk ışıkla beraber adli soruşturma başlıyor.''
Bu olayda da Çukurca Cumhuriyet Savcılığı’nca olaya el konulduğunu ve adli soruşturmanın başlatıldığını belirten Orgeneral Güner, ilk incelemelerden sonra Çukurca Cumhuriyet Başsavcısı'nın olayı terörle mücadele kapsamında görerek ve Haziran ayının sonunda yetkisizlik kararı vererek Van'daki Cumhuriyet Savcılığı’na havale ettiğini anlattı.
Yakın zamana kadar bütün soruşturmayı Van'daki bu işle yetkili savcılığın yürüttüğünü belirten Orgeneral Güner, incelemelerden sonra Van Savcılığı’nın olayın kendi yetkisi dışında olduğuna kanaat getirerek, askeri görev esnasında oluştuğu düşüncesiyle görevsizlik kararı verdiğini, dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı’na gönderdiğini söyledi.
Dosyanın hafta başında Genelkurmay Başkanlığı karargahına ulaştığını belirten Orgeneral Güner, şöyle konuştu;
''Askeri Savcı soruşturmayı açarak devam ettiriyor. Sabah medyaya baktım. Köşe yazısı, yorumlar, değerlendirmeler var. Sanki bir şey kesildi, durdu, şekli değişti gibi. Hayır, sadece ilgili yere, askerin yetkisine girdiği düşünülerek askeri savcıya dosya geldi. Askeri savcımız şimdi dosyayı inceleyecek. Başka soruşturmalar, dinlemeler yapacak ve sonunda iddianamesini hazırlayıp askeri mahkemede açmak istiyorsa o da açabilecek. Neticede bu olay adli soruşturma sürecinde.''
Gazetecilere, ''Yargı sürecinde olan bir konu hakkında bizim şimdi yorum yapmamız. Aslına bakarsanız başkalarının da yorum yapması ne kadar uygun?'' sorusunu yönelten Orgeneral Güner, şöyle devam etti;
''Şimdi birilerini suçlu yada suçsuz gibi göstermek ne kadar doğru. Çünkü daha varılan bir karar yok, varılan bir sonuç yok. Devam eden bir soruşturma süreci var.
İnanın dosyayı ben görmüyorum, çünkü zincirin içinde değilim. Şu anda askeri savcıda. Bir tek o biliyor dosyayı. Tek dileğim hızlı bir soruşturma yapılır, müspet, menfi, ne denecekse hızlı denir. Sizin beklentiniz, ailelerin beklentileri, onların acılarını çok paylaşıyorum ve anlıyorum, kamuoyunun beklentisi süratle cevaplanır.''
Bu konunun emir komuta zincirinin dışında adli zincirde giden bir olay olduğunu vurgulayan Orgeneral Güner, soruşturmanın gizliliği ve yargı sürecine saygı duyduklarını kaydetti.
ANAYASA İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİMİZİ SUNDUK
Anayasa değişiklik taslağıyla ilgili Genelkurmay Başkanlığı’nın görüşünün sorulup sorulmadığı ve bu konuda hükümete görüş bildirilip bildirilmediği yönündeki soru üzerine Orgeneral Güner, ''Bu taslağı hazırlayan makamlar, taslağı bazı diğer kurum kuruluşlara, partilere götürerek verdiler, görüşlerini sormak için. Taslağın ilk şekli o sırada bize de kurum olarak resmen geldi. Biz de resmen görüşümüzü ilgili makamlara ilettik'' dedi.
Taslakla ilgili sürecin devam ettiğini ve önergelerle değişiklikler olduğunu ifade eden Orgeneral Güner, henüz taslağın komisyonda ve TBMM Genel Kurulunda nasıl değişeceğinin belli olmadığını söyledi.
Orgeneral Güner, ''Evet, bize kurumsal olarak geldi taslak ve biz de Türk Silahlı Kuvvetleri olarak görüşümüzü ilgili makamlara sunduk'' diye konuştu.
Taslaktaki ''sadece askeri makamları ilgilendiren konularla ilgili görüşlerin mi ilgili makamlara iletildiğinin'' sorulması üzerine Orgeneral Güner, taslağın bütününün geldiğini ancak daha çok kendi alanlarını ilgilendiren konular hakkında görüş sunduklarını bildirdi.
Bir gazetecinin, ''Balyoz Planı'' iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında incelenen seminerle ilgili hazırlanan bazı raporlar olduğunun ileri sürüldüğünü ve bu konunun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un üçlü görüşmesinde gündeme geldiğinin belirtildiğini hatırlatması üzerine Orgeneral Güner, şunları kaydetti:
''Zirvede neler konuşuldu, konuşulanlar ne kadar paylaşıldı ya da paylaşılanların ne kadarını ben açıklayabilirim, bu ayrı bir konu. Ama bir gazetemizde çıkan haber, onun üzerine yapılan açıklama, onda tereddüt varsa onun altını bir kere daha şöyle çizelim. Haber, o malum seminer, 5-7 Mart 2003'te yapılan seminerden sonra, semineri müteakip, öncesiyle ilgili değil, sonrasında bir yazılı, belge, inceleme, değerlendirme dokümanı hazırlandığı, o zamanın Kara Kuvvetleri Karargahında, bazı hususların belirtildiği ve altında da o zamanın kurmay başkanı şimdiki komutanımızın imzası olduğu şeklinde. Kesinlikle öyle bir belgenin olmadığı, Sayın Komutanın öyle bir belge imzalamadığı konusundaydı açıklama.
Bunu Sayın Komutandan ben yanında olarak defaatle duydum. Bunu da sizlere aktarabilirim. Kesinlikle seminerden sonra, o yazılanları içeren bir belgenin hazırlanması diye bir şey söz konusu değil.
Açıklamanın pek çok gazeteci tarafından ''cılız'' bulunarak eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine Orgeneral Güner, yazılı bir belgenin olmadığı konusunda tereddüt bulunmadığını belirterek, şöyle devam etti:
''Köşk'te eğer bir değerlendirme yapıldıysa o bugün yapılan bir değerlendirmedir. Çünkü, o zirve ne zamansa o gün itibarıyla yapılan bir değerlendirmedir. Vaktiyle olan yazılı belgede var gibi algılanacak şekilde haber yapılmış olduğu için böyle bir açıklama ihtiyacı duyuldu. Yazılı bir belge, altında imza olan bir belge, 5-7 Martın sonrasını kapsayan bir belgenin olmadığı ifade edildi. Bunda devamlıyız, onda bir tereddütümüz yok.''
Plan seminerlerinin çok sık yapıldığını, o yıl 1. Ordu dışında 2. ve 3. ordunun da seminer yaptığını belirten Orgeneral Güner, bu seminerlere Genelkurmay Karargahından ve Kara Kuvvetlerinden gözlemciler gittiğini söyledi.
Seminer bittiğinde bu gözlemcilerin bir takım sonuçlara ilişkin raporlar yazdığını anlatan Orgeneral Güner, üzerinden beş yıl geçince bu raporların imha edildiğini söyledi.
BAŞBUĞ İMZALI BELGE YOK
Ordunun da seminer bittikten sonra sonuç raporu gönderdiğini ifade eden Orgeneral Güner, şunları kaydetti;
''Diyor ki, 'görüştük, ettik', 'Bu planı benim daha iyi uygulayabilmem için ya da düşman yeni şu silahları aldığı için ben de şu silahlara ihtiyaç duyuyorum' diye teklifleriyle beraber gönderebildiği raporlar oluyor. Ama bu raporlar, dediğimiz o nedenle, yani arşiv kategorisi A, B, C tipi evrak nedeniyle imha edilmiş ama kişiler duruyor. O seminere katılmış olan kişiler, görevde olanı var, emekli olanı var. Bunların isimleri hep listede belli. Şu anda soruşturmayı yürüten savcılarımızda bunlar var. Görüşlerine elbette başvuruluyor ya da başvurulacak, ne görüp ettikleri bilinecek. Kağıt olarak bu sonuç raporları yok, imhalı.
Halbuki haber, bunların dışında bir değerlendirme belgeden söz ediyor. Şimdi tartıştığımız belge. Sonuç raporlarını söylemiyor. Çünkü sonuç raporunda kuvvet kurmay başkanının imzası olmaz, gidenin imzası olur. O da açık olduğu için söylüyorum, ismi de çıktı gazetelerde, oradan bir generalimiz gitmiş kuvvetten. Dönüşte o bir rapor vermiş. Ama o rapor beş sene sonra normal tutanakla imha edilmiş.
Kurmay Başkanının, İlker Paşa'nın imzası olan ayrı bir belge haberde var. Öyle birşey yok.''
ESKİ KOMUTANLARIN ATIŞMASI HOŞ DEĞİL
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök ile eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan arasında medya üzerinden tartışmalar yaşandığının hatırlatılması ve bu konuda Genelkurmay Başkanlığının görüşünün sorulması üzerine Orgeneral Güner, ''Çok değerli eski komutanlarımızın ne dediği, ettiği tamamen kendi takdirleri. Ama soruyorsanız nasıl görüyorsunuz diye? Yani çok hoş bir şey olduğunu da söylemek mümkün değil. Söyleyebileceğim tek şey bu'' dedi.
Bir gazetecinin, Genelkurmay Askeri Savcılığının ''İrticayla Mücadele Eylem Planı'' iddialarıyla ilgili soruşturma kapsamında ele geçirilen ''ıslak imzalı belgeyi'' soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına geri gönderdiğini hatırlattı. Gazetecinin, Genelkurmay Askeri Savcılığınca yapılan incelemenin kapsamını sorması üzerine, Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, Genelkurmay Askeri Savcılığının talimatıyla kriminoloji laboratuvarı tarafından ''parmak izi'' tespiti de dahil gerekli araştırmaların yapıldığını ancak araştırmanın detaylı sonuçlarının henüz Askeri Savcılığa ulaşmadığını bildirdi.
Orgeneral Güner, ''Avukatlar zaman zaman başvuruda bulunuyorlar. 'Şuna da baksanız, şuna da' diyorlar. Doğal hakları. Bunlar üzerine de savcı, bunlardan dikkate aldıklarını araştırıyor'' dedi.
''Balyoz Planı'' iddialarıyla ilgili soruşturma kapsamındaki gözaltılara nasıl baktığının sorulması üzerine Orgeneral Güner, ''Yorum yok'' yanıtını verdi.
- Etiketler :
- Haberler