Mart ve nisan ayları için uyarı: “Toprak harekete geçebilir”

Doğu Karadeniz’de yağış rejimindeki değişkenliğin yanı sıra son günlerde etkili olan yoğun kar yağışı sonrası, hava sıcaklığının artmasıyla karın ani ve hızlı erimesi heyelanlara yol açıyor. Mart ve nisan aylarına dikkat çeken uzmanlar, şiddetli yağışla beraber doygun toprağın harekete geçebileceği uyarısında bulundu.

Mart ve nisan ayları için uyarı: “Toprak harekete geçebilir”

Küresel iklim değişikliğinin etkileriyle görülen ani lokal ve şiddetli yağışların, can ve mal kayıplarıyla sonuçlanan sel ve heyelanlara yol açtığı Doğu 'in yüksek kesimlerinde, son günlerde yoğun kar etkili oldu.

Bölgede, yağış rejimindeki değişkenlik, toprak hareketlerine yol açarken, ani ve lokal yağışlar da sel ve tehlikesini beraberinde getiriyor.

Etkili olan kar sonrası, hava sıcaklığının artmasıyla karın ani ve hızlı erimesi, bölgede özellikle yamaç alanlarda heyelanlara neden oluyor.

Bölgede son günlerde , kaya düşmesi ve beraberinde istinat duvarı devrilmesi vakaları arttı.

Mart ve nisan ayları için uyarı: “Toprak harekete geçebilir” - 1

ÖNÜMÜZDEKİ İKİ AY KRİTİK

Orman ekosistemlerinin korunması, drenaj kanallarının temizlenmesi ve akarsu yataklarındaki yerleşim yerlerinin tahliye edilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, heyelanlara karşı mart ve nisan ayının, kritik olduğuna dikkat çekiyor.

Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Turgay Dindaroğlu, yoğun kar yağışının etkili olduğu bölgede, mart ve nisan aylarında yaşanabilecek yoğun yağışla beraber, doygun toprağın harekete geçebileceği uyarısında bulundu.

Mart ve nisan ayları için uyarı: “Toprak harekete geçebilir” - 2

Dindaroğlu, “Yüzey akışın artması sel ve heyelanlara neden olabilir; bu risk oldukça fazla. Hemen sonrasında yine kurak mevsime geçebiliriz. Dolayısıyla sel ve kuraklığın art arda geldiği, iklim anormalliklerinin yaşandığı bir yıl bizleri bekliyor olabilir.” diye konuştu.

"ARAZİLERİ YILLARCA YANLIŞ KULLANDIK"

Bölgedeki yamaç ve kaya stabilizesinin zayıf olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Dindaroğlu, şöyle devam etti:

“Ülkemizde ve dünyada doğa kaynaklı afetlerin arka planına baktığımız zaman; doğanın dengesini bozan insan faaliyetlerinin yoğunluğunu görüyoruz.

Doğu ’de sel, , taşkın ve kaya düşmesi gibi doğal kaynaklı afetlerin yaşanmasının riski yüksek.

Bizler de yıllarca bu arazileri yanlış kullanarak, örümcek ağı gibi bir yapılaşma meydana getirerek ve aynı zamanda alt ve üst yapılar yaparak yamaç ve kaya stabilizesini zayıflatmış durumdayız.”

Sayfa Yükleniyor...