'Kadıköy'de yerel seçimlerde usulsüzlük' davasında 5 sanığa beraat

İstanbul Kadıköy'de 31 Mart yerel seçimlerinde ilçede kurulan bir sandıkta ölen kişinin yerine oy kullandırdıkları iddiasıyla haklarında "görevi ihmal" suçundan birer yıla kadar hapis istemiyle dava açılan 5 sanık beraat etti.

'Kadıköy'de yerel seçimlerde usulsüzlük' davasında 5 sanığa beraat

Kadıköy'de kurulan 2081 No'lu sandıkta ölen bir kişinin yerine oy kullandırdıkları iddiasıyla hakkında dava açılan sandık başkanı ve üyesi 5 kişinin, üzerilerine yüklenen suçun işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatlerine karar verildi.

Anadolu 35. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz 4 sanık ile avukatları katıldı.

Duruşmada kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan A.Ç. apartman görevlisi olduğunu, seçim günü de sandık görevlisi olarak çalıştığını belirterek, "Biz dönüşümlü olarak gelen kişilerin kimliklerini kontrol ederek oylarını kullandıkları esnada imzalarını alıyorduk. Ancak bunun tek kişi tarafından yapılması zor olacağı için hepimiz tarafından da yapıldığı oldu. Ali Köprülü isimli kişinin yanlış yere imza atması ile ilgili bir bilgim yoktur. Kendisini tanımam. Şaşırdım. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum" dedi.

Sanık Ö.İ. öğretmen olduğunu kaydederek, "Seçim sürecinde herkesin kimliklerini kontrol edip imzalarını almak suretiyle süreci bitirip sayımları yaptığımızda hiçbir eksik hususa rastlamadık. Bu şekilde evrakı teslim ettik. Kimlik kontrolü ve oy kullandıktan sonraki imza atma işlemini hepimiz dönüşümlü yapıyorduk. Ali Köprülü isimli kişiyi de tanımam. Onun kullandığı oyla ilgili de bir bilgim yoktur. Seçim sonucunu etkileyecek bir hata olmayıp yorgunluktan veya yoğunluktan kaynaklanan şekli bir hatadır. Bu nedenle suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum" şeklinde konuştu.

Sanık E.Ö. memur olduğunu ve seçim günü sandıkta görev yaptığını anlatarak, "Ben oy kullanma sürecinde zarfların sayılması, oy pusulalarının mühürlenmesi ve tekrardan sayılması işlemlerini yaptım. Ben gelen kişilerin nüfus cüzdanlarını kontrol ve imzalarını alma işlemini yapmıyordum. Atılan imza ile ilgili bilgi sahibi değilim. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum" ifadelerini kullandı.

Sanık Z.G. olay günü sandıkta görevli olduğunu belirterek, "Ben nüfus cüzdanlarının kontrol ve imza atılması sürecinde görevli değildim. Bu işi dönüşümlü olarak yapmadık. Ben kendi görevimle ilgileniyordum. Kimin yaptığını net olarak söyleyemeyeceğim. Beraatimi istiyorum" dedi.

Söz verilen sanık avukatları da suçun unsurlarının oluşması için üçüncü kişilerin menfaati veya kamunun bir zarara uğratılması gerektiğini, böyle bir netice meydana gelmediğini, müvekkillerinin de olayla ilgisinin olmadığını savunarak, beraat talebinde bulundu.

Son sözleri sorulan sanıklar da suçlamayı kabul etmediklerini belirterek, beraatlerine karar verilmesini istedi.

Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme, sanıklara yüklenen suçun işlendiği sabit olmadığı gerekçesiyle beraatlerine karar verdi.

İDDİANAME

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 31 Mart 2019 tarihli Mahalli İdareler Genel Seçimleri kapsamında Kadıköy'de kurulan 2081 No'lu sandıkta seçmen olarak kayıtlı olan 1925 doğumlu Müveddet Köprülü'nün 23 Mart 2019'da vefat etmesine rağmen seçmen listesinde adının karşısına imza atılıp oy kullanıldığının Kadıköy 2. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığınca ihbar edildiği belirtilmişti.

Bu kapsamda soruşturma başlatıldığı aktarılan iddianamede, ölen kişinin oğlu Ali Köprülü'nün tanık olarak alınan ifadesinde, annesinin vefat etmesi nedeniyle oy kullanmasının mümkün olmadığı, seçim günü oyunu kullanınca isimlerin alt alta olmasından dolayı sehven annesinin adının karşısına imzasını attığını, ancak kendi adının karşısına imza atmadığını, oraya atılan imzanın kime ait olduğunu bilmediğini söylediği aktarılmıştı.

İddianamede, Kadıköy 2. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığından temin edilen seçim evrakı içeriği ve toplanan diğer delilleri göre şüphelilerin kimlik kontrolüne ilişkin görevi ihmal ederek kayıtlı olmayan bir kişinin oy kullanmasına sebep oldukları gerekçesiyle üçer aydan birer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.

Sayfa Yükleniyor...