Fon dolandırıcılığı nasıl ortaya çıktı? İlk şikayeti kim yaptı?

“Fatih Terim Fonu” olarak anılan olayın ortaya çıkmasını sağlayan ilk şikayeti yaptığı ifade edilen iş insanı Atilla Baltaş'ın avukatı yaşadıklarını anlattı. Avukat Karadağ, "5 milyon dolara yakın parayı teslim edilmek üzere müvekkilimin girişimi oldu fakat kabul etmedik. Seçil Erzan'ın ilk duruşmada 'bir para gelecekti o para gelseydi bu olaylar ortaya çıkmayacaktı', dediği para da oydu. Mağduriyetlerin büyümesinin de önüne geçmiş olduk." dedi.

Fon dolandırıcılığı nasıl ortaya çıktı? İlk şikayeti kim yaptı?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, eski DenizBank Şube Müdürü Seçil Erzan tarafından kurulan yüksek getirili gizli fon soruşturmasında birçok soruya yanıt arıyor.

Mağdurlar parasını istiyor ancak milyonlarca doların nerede olduğu bilinmiyor.

Aralarında spor dünyasının ünlü isimleri Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 18 mağdurun dolandırıldığı iddiasına ilişkin davada yeni ayrıntıların önü arkası kesilmiyor.

Eski Galatasaray Teknik Direktörü 'in adının geçmesinden dolayı "Fatih Terim Fonu" olarak anılan olayda ilk şikayeti yaptığı ifade edilen iş insanı Atilla Baltaş'ın Avukatı Ümit Karadağ yaşananlara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Karadağ, Baltaş'ın teslim ettiği ve Semih Kaya'ya ulaşan çantada GPS bulunmasına ilişkin iddialara da yanıt verdi.

Erzan'ın 200 bin dolarlık fon getirisini mavi çanta içinde kendisine verdiğini belirten Kaya, bu parayı aldıktan sonra bankadaki hesabına yatırdığını söyledi. Ünlü futbolcu, ertesi gün havalimanında çantasından ses gelmesi üzerine GPS cihazı bulduğunu belirterek "Çok korktum, beni takip ettiklerini düşündüm." dedi. Öte yandan Kaya'nın 4 milyon 100 bin dolar verdiği ve 530 bin dolar alacağı kaldığı da savcılık ifadesinde yer aldı.

Avukat Karadağ, GPS'in geçmişte yaşanan bir hırsızlık dolayısıyla çantada bulunduğunu anlatırken, o hırsızlığa ilişkin şikayet dilekçesine de ulaşıldı. Müvekkilin Erzan'a yaklaşık 5 milyon dolar daha vermeye hazırlandığını ancak kendilerinin bu fikirden vazgeçirdiğini söyleyen Karadağ, Baltaş'ın arkadaşı bir başka iş insanının ise son anda para vermekten vazgeçtiğini aktardı.

"PARAYI TESLİM ETMEMİ İSTEDİ, KABUL ETMEDİM"

Karadağ, “Müvekkil 'i tanımaz, sadece banka müdürünün böyle bir söylemi neticesinde Fatih Terim Fonu varmış gibi hareket etmiş. Müvekkilim muhafazakar bir kişiliğe sahip ve bugüne kadar gerek kendi gerek şirketi adına hiçbir vadeli, faiz getirili hesabı yok. Seçil Erzan da bunu biliyor ve fon getirisi olarak söyleyerek böyle ikna ediyor." diyerek Baltaş'ın ikna edilme yönetimini anlattı.

Karadağ, "Nisan ayının başında müvekkillerimi ziyaret ederim, orada müvekkilim bu konuyla ilgili danıştı. Verdiği evrakları avukat olarak inceledim hatta o esnada 5 milyon dolara yakın parayı da bankaya teslim etmek üzere bana vermek istedi ama kabul etmedim. Seçil Erzan'ın ilk duruşmada 'Bir para gelecekti o para gelseydi bu olaylar ortaya çıkmayacaktı' dediği para da buydu." dedi ve daha sonrasında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.

"Bülent Çeviker isimli mağdur da meslektaşımızdan aldığımız bilgiye göre aslında 7 Nisan Cuma günü Savcılığa geliyor fakat mesai saatlerine yetişemiyor. Kendisi de 11 Nisan itibariyle suç duyurusunda bulunmuş oluyor. Birçok kişi açısından bu olayı ortaya çıkararak mağdur olmalarının önüne geçtiğimizi düşünüyoruz." diyen Karadağ, Atilla Baltaş'ın verdiği para dolu çantada GPS'in bulunması ve çantanın Semih Kaya'ya ulaşmasına da değindi.

Karadağ, "GPS'in bulunması üzerine Seçil Erzan'ın eski futbolcu Semih Kaya'ya Baltaş ile sevgili olduğunu söylediği iddiaları üzerine konuşan Avukat Karadağ, “Semih Kaya GPS'yi fark edince tabii takip edildiğini düşünmüş o da müvekkilimle Seçil Erzan üzerinden iletişime geçmiş. Muhtemelen Semih Kaya'yı ikna etmek için böyle bir şey söyledi ama biz bunu Seçil Erzan'a meslektaşımız vasıtasıyla da sorduk. O da böyle bir şeyi kesinlikle söylemediğini, asla böyle bir söylemde bulunmadığını belirtti." ifadelerini kullandı.

"PARASI OLAN VARSA KATILABİLİRLER"

Müvekkilin vermeyi planladığı yaklaşık 5 milyon doların verilmemesinin hem kendi hem de başka insanların mağduriyetinin önüne geçtiğini söyleyen Avukat Karadağ, “Daha önce böyle bir yatırım yapmamış, müvekkil aslında oradan yanılıyor. Hiç tecrübeli olmadığı bir yatırım alanı, diğer yandan da kendisi arkadaşlarına söylüyor. Seçil Erzan ‘Parası olan varsa onlar da katılabilir' şeklinde söylüyor. Hatta bir arkadaşı geliyor, tam ikna olmak üzereyken vazgeçiyor. Biz bu tanıklarımızı da savcılığa sunacağız. Fakat başka getiren ya da bu fon adı altındaki olaya para veren tanıdığımız yok. Müvekkilim eğer o parayı teslim etmiş olsaydı 5 milyon dolar, muhtemelen bu süreç sadece biraz daha devam edecekti alacaklılar kimse atıyorum; Bülent Çeviker'in 2 milyon dolar civarında alacağı vardı diye hatırlıyorum, o şikayetçi olmayacaktı çünkü parasını tahsil etmiş olacaktı. Muhtemelen süreç birkaç ay daha devam edebilirdi, yeni insanlar mağdur olabilirdi.” dedi.

Öte yandan 21 Kasım'da görülen davanın ilk duruşmasında ise mahkeme, tutuklu 2 sanığın tahliyesine hükmederken sanık Erzan'ın tutukluluk halinin devamına karar vermişti. Bir sonraki dava ise 12 Ocak'ta görülecek.

Sayfa Yükleniyor...