Eski Yargıtay üyesine 15 yıla kadar hapis istemi
Balyoz, Askeri Casusluk, Hrant Dink, Devrimci Karargah davalarına bakan mahkemelerin kararlarını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin eski üyesi Cumhur Özer'in 15 yıla kadar hapsi istendi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen eski Yargıtay 9. Ceza Dairesi Üyesi Cumhur Özer'in yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca esas hakkındaki mütalaa verildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmada, Balyoz, Askeri Casusluk, Hrant Dink, Devrimci Karargah davalarına bakan mahkemelerin kararlarını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin eski üyesi tutuklu sanık Cumhur Özer hakim karşısına çıktı.
Dosyaya gelen yazı cevapları ve belgelerin okunmasının ardından söz verilen sanık Özer, dosyasının diğer eski Yargıtay ve Danıştay üyelerinin yargılandığı dava dosyalarıyla birleştirilmesi, darbe girişimine ilişkin çatı davanın sonucunun beklenmesi talebinde bulundu.
Verilen aranın ardından sanık Özer'in kovuşturmanın genişletilmesi talebi reddedildi.
BYLOCK İDDİASI
Daha sonra söz verilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mutahhar Keleşoğlu, sanık hakkında hazırlanan esas hakkındaki mütalaayı okudu.
Örgütün yapısı, tanık beyanları, sanık savunması ile toplanan bilgi ve belgelerin anlatıldığı mütalaada, diğer bilgi ve belgelere de yer verildi.
Mütalaada, sanığın örgüt mensuplarının talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçildiği, üye olduktan sonra da örgüt faaliyetlerine devam ettiği, örgüt toplantılarına katıldığı, örgütün ilgilendiği dosyaların takibini yaptığı kaydedildi.
Sanığın, ankesörlü telefondan arandığına ilişkin kayıtlara da yer verilen mütalaada, aynı sabit telefonlardan, FETÖ üyeliğinden yargılanan başka eski yüksek yargı üyelerinin de arandığının tespit edildiği bildirildi.
Sanığın örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u bizzat kullandığı, kullanıcı adının "CDBU0748" olduğu belirtilen mütalaada, örgüt üyeleri arasındaki ByLock yazışmalarında sanığın adının örgüt üyesi olarak geçtiği ifade edildi.
Mütalaada, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle, örgütün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ve "terör örgütü üyesi" olma suçunu işlediği sonucuna varıldığı iddia edildi.
Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyo-kültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle örgütteki konumu itibarıyla bu oluşumun, bir terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğuna işaret edilen mütalaada, sanık hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanamayacağı belirtildi.
Esas hakkındaki mütalaada, sanığın örgüt üyesi olma suçundan TCK'nin 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Sanığın Yargıtayda görevlendirilmesi, örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eşdeğer şekilde yüksek yargı içerisinde konumlandırılması ve FETÖ'nün mahrem yapısı içerisinde bulunduğu hususları dikkate alınarak, suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi talep edildi.
Mütalaaya karşı söz verilen sanık Özer, esas hakkındaki savunmasını hazırlayabilmek için kendisine uzunca bir süre verilmesini istedi. Özer, ayrıca tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, sanığa esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma, 13 Mart 2019'a bırakıldı.
- Etiketler :
- Haberler -
- Türkiye
- Gündem
- Genel