Ergenekon mağdurlarına çağrı

İstanbul Barosu Eski Başkanı Avukat Turgut Kazan, Ergenekon Soruşturması’ndaki ihlallere karşı açılan davalarda, yeni davalar nedeniyle bağlantı sorunu yaşandığını ve böylece devam eden ihlallere karşı açılan her dava karar sürecini tıkadığı için hakları ihlal edilenlere makul bir süre dava açmayıp beklemeleri çağrısında bulundu.

Kazan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 38. Maddesine göre, aynı maddi/hukuki nedene dayalı davaların bağlantılı dava sayıldığını ve 40. maddeye göre de bağlantı sorununun Bölge İdare Mahkemesi’nce çözülmesi gerektiğini söyledi.

ntvmsnbc’ye konuşan Kazan, “Haksızlığa, ihlale uğradığını, mağduriyet yaşadığını düşünen insanlar tarafından davalar açıldı. Şimdiye kadar açılan 60’a yakın dava var. İlk dava olan Ankara 4. İdare Mahkemesi’ndeki bizim dava yeni açılan davalar ve bağlantı sorunu nedeniyle Bölge İdare Mahkemesi’ne gidip geldiği için bir türlü karara bağlanamıyor. Bizim duruşmamız 6 ay önce yapıldı ve makul bir süre içerisinde de karar yazılır ama yeni davalar açıldığı için bağlantı var mı diye bakılıyor. Yeni davalar açıldığı içinde karar açıklanmıyor” dedi.

İHLAL OLDUĞU SAPTANAMIYOR, İHLALCİLER KORUNUYOR
“Neredeyse 15 günde bir dava açılıyor. Ergenekon soruşturması herhalde 1000 yıl sürecek dolayısıyla incelemelerde 1000 yıl sürecek. Hiçbir zaman çözülmeyecek. Bu nedenle böyle bir çağrının doğru olduğu kanısındayım çünkü her ihlale uğrayan yeni bir başvuruda bulununca ihlalin ihlal olduğu saptanamıyor ve ihlalciler korunmuş oluyor” diyen Kazan şunları söyledi:

60 GÜN DAVA AÇMAYIN, HER ŞEY ÇÖZÜLECEK
Bu nedenle haklarınızı zarara uğratmayacak biçimde makul bir süre, bugünden başlayarak 60 gün dava açılmasın. 60 gün davanın sonuçlanması için yeter, yani hiç değilse 60. gününe kadar bekleyin diyorum. 60 gün içerisinde dosya benzer bir trafik yaşamayınca çözülür. Çözülünce de zaten herkes için çözülmüş olacak. Yani daha önce dava açıp, bizim dava ile birleştirilmiş olan davaların tamamı çözülecek. Dolayısıyla bekleyen zarar görmeyecek.

Ben hukukçuyum olasılıklara göre düşünüyorum. İki seçenek var: Birinci ihtimal, "Adalet Bakanlığı’nın tutumu haksızdır" soruşturma açılsın kararı verilebilir. İkinci ihtimal, "Adalet Bakanlığı’nın tutumu haklıdır" kararı verilebilir. 

"Soruşturma açılsın" denirse zaten dava açanlarında önü açılmış ve sorun çözülmüş olacak ya da "Hayır soruşturma" açılmasın denirse de temyiz hakkı işleyecek Danıştay’a gidilecek.

YAZILMAYACAK ŞEYLER YAZILDI
Şimdiye kadar ifadeye çağırmanın, ifade almanın kuralları ihlal edilmiştir, zorla getirme, arama işlemlerinde görev kötüye kullanılmıştır. Ayrıca iddianameye yazılmayacak şeyler yazılarak görev kötüye kulllanılmıştır. İddianameye konulmayacak ekler konulmuştur. İnsanların özel hayatlarına müdahale edilmiştir.

İDDİANAME EKİNİ KÖŞE YAZARI YAZINCA SUÇ OLDU
Bugün gazetelerde bir köşe yazarının iddianamenin eklerinden köşe yazısı yazdığı için mahkum olduğuna dair bir haber vardı. O iddianameyi yazan savcı. Bu da soruşturmayı yürütenlerin iddianameye istediklerini diledikleri gibi koyamayacaklarını yine iddianame eki olarak koyamayacaklarını gösteriyor. Onların iddianameye koyduğunu bir köşe yazarı alıp yazınca 1.5 yıla mahkum olmuş. O halde hukuka aykırılık açık yani köşe yazarı için hukuka aykırı olan onu oraya koyan için haydi haydi aykırıdır. Ama bırakın bu konu yargıda çözülsün önü açılsın diyorum.