Yüksel Nalbant: Ellerim kırılsaydı da alkışlamasaydım (TUSKON davası)

Kapatılan TUSKON’da yönetim kurulu üyesi olan Nalbant, FETÖ'nün iş dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında savunma yaptı: ''Ayaklarım kırılsaydı da TUSKON toplantısına gitmeseydim, ellerim kırılsaydı da alkışlamasaydım.''

Yüksel Nalbant: Ellerim kırılsaydı da alkışlamasaydım (TUSKON davası)

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu 31'i tutuklu 86 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması sona erdi.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada görülen duruşmada, bazı tutuklu sanıklar savunmalarını tamamladı.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki büyük salonda görülen duruşmaya, aralarında Kavurmacı ve Güllü’nün de yer aldığı 25’i tutuklu 34 sanık ve avukatları katıldı.

Kapatılan TUSKON’da yönetim kurulu üyesi tutuklu sanık Yüksel Nalbant, FETÖ'nün içinde, terör örgütü olarak bilinmediği dönemde bulunduğunu ileri sürerek, "Ben terörist değilim. Terör örgütü olduğunu bilseydim, bu adamlara selam vermezdim" dedi.

TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu'nda konuşma yapan Rızanur Meral'in konuşmasını ön sıralarda dinlediği iddia edilen Nalbant, "TUSKON'da önemli bir pozisyonda değildim. Toplantıda ise sıranınsonunda oturduğumdan ve yanımdakilerle konuştuğumdan ne konuşulduğunu duyamadım. Herkes alkışladığı için toplum psikolojisiyle ben de alkışladım. Ayaklarım kırılsaydı da TUSKON toplantısına gitmeseydim, ellerim kırılsaydı da alkışlamasaydım. Bütün kadınlar TUSKON'da vitrin olarak kullanıldı" diye konuştu.

"DEVLETE SIZDIKLARINI FARK EDEMEDİM"

Nalbant, hukuk dışı bir faaliyetin içinde bulunmadığını iddia ederek, şunları kaydetti:

"Kendim ve eşim cemaat yurtlarında kalmadık. Hayatım boyunca yasa dışı bir şey yapmadım. Benim katıldığım TUSKON toplantısında hukuk dışı konuşmalar olmadı. Bu örgütün devlete sızmasını erken fark edemedim. TUSKON’un bana herhangi bir maddi getirisi olmamıştır. TUSKON'un başkanı Rızanur Meral'in istifa ettiğini avukatımdan öğrendim. TUSKON’da önemli bir görevim olsa bunu bilmez miydim?"

''BU BİR CASUSLUK FAALİYETİDİR"

Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Öztürk de Nalbant'ın çapraz sorgusunda daha önce emniyet ve savcılıkta verdiği, "Özer Demircan (MAĞRİFED derneği genel sekreteri) beni aradı. Emniyette tanıdıklarım var, gözaltına alınacağımızın haberini verdi. Romanya'ya gidin dedi" şeklinde beyanını okudu.

Bu ifadeyi baz alan Öztürk’ün, "Bu bir casusluk faaliyetidir. Espiyonajdır (gizli bilgi toplama faaliyeti). Devletin bilgilerini gayriresmi yollarla size söylüyorlar. Tepki göstermedin mi?" şeklindeki sorusuna Nalbant, "Ne yapacağımı bilemedim" diye yanıt verdi.

Heyet Başkanı Öztürk’ün, "TUSKON’un 5. Olağan Genel Kurulu’nda Rızanur Meral'in konuşumasını neden alkışladın şeklindeki sorusuna ise Nalbant, "Konuşmayı tam dinlemedim. Sürü psikolojisiyle hareket ettim" yanıtını verdi.

''BİLEREK VEYA İSTEYEREK HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜ İÇİNDE YER ALMADIM''

Söz alan tutuklu sanık Ruhi Gürer ise, Atılım İş Adamları Derneği’ne ticari kazanç sağlamak amacıyla üye olduğunu savunarak, "Bilerek veya isteyerek hiçbir terör örgütü içinde yer almadım" dedi.

FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen’den veya örgüt yöneticisi herhangi birinden emir veya talimat almadığını ileri süren Gürer, "Ben, FETÖ askeri değilim. Sayın savcının bu iddiasını kabul etmiyorum. Benim ofisimde yapılan aramalarda Fetih Suresi’nin okunduğunu belirten bir not bulundu. Doğrudur… Aleyhimde delil olarak gösterililen bu değerlendirmeyi kabul etmiyorum. Hangi terör örgütünün hangi sureyi okuduğunu kim bilebilir. Ben Fetih Suresi’ni inancım gereği okuyorum" ifadelerini kullandı.

Talimat doğrultusunda Digiturk aboneliğini iptal etmediğini ileri süren Gürer, şunları söyledi:

"Digiturk’te kapatılan kanallar oldu. Bundan dolayı kazıklandığımı düşündüğüm için aboneliğimi iptal ettirdim. Ayrıca çevremde Digiturk aboneliğini iptal ettirenler oldu, kimse soruşturma geçirmedi. Tamamen tüketici haklarımdan dolayı aboneliğimiiptal ettirdim. Ayrıca Samanyolu televizyon kanalı kapalıyken Digiturk’e aboneliğimi tekrar yaptırmıştım. 15 Temmuz hain darbe girişimini lanetliyor ve tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum."

Savunmasını tamamlayan tutuklu sanıklar Semih Sadır ve Emrullah Emre Topal da, haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek tahliye talebinde bulundu.

Duruşma, sanık savunmalarının tamamlanması için yarına ertelendi.

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Türkiye
  • Polis Adliye
  • 15 Temmuz darbe girişimi
  • FETÖ

Sayfa Yükleniyor...