Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan anayasa değişikliği açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hafta Meclis'e sevk edilmesi beklenen anayasa değişiklik teklifine ilişkin önemli mesajlar verdi. Erdoğan, ''Bu değişiklik önerisiyle bir yandan başörtüsüne anayasal güvence kazandırırken, diğer taraftan da sapkın akımlar tarafından giderek daha fazla tehdit edilen aile müessesini korumayı hedefliyoruz'' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan anayasa değişikliği açıklaması

Cumhurbaşkanı , İlçe Müftüleri İstişare Toplantısı'nda konuştu.

"İNSANLIK MANEVİ BAKIMDAN ZEMİN VE İRTİFA KAYBEDİYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, materyalizmin tüm insanlığı esir aldığı modern çağda hocalar başta olmak üzere tüm ilim ve hikmet erbabının sorumluluğunun arttığını ifade etti.

Dinin emirlerinin amacının, kişiyi cehaletin, ifsadın ve kötülüğün girdabından çıkartarak ebedi felaha, barışa ve esenliğe kavuşturmak olduğunu hatırlatan Erdoğan, "İnsanlar, 14 asırdır Kur'an-ı Kerim'in aydınlığında huzur bulmuş, içlerindeki fırtınayı İslam ile dindirmiş, üsve-i hasene olan peygamberimizin izinde örnek bir hayat yaşamıştır. Kız çocuklarını diri diri toprağa gömen zifiri karanlığı parçalayıp insanlığa örnek gösterilen bir saadet asrına dönüştüren işte bu hidayet kapısıdır. Allah'ın lütfuyla hidayet kapısından geçerek cahiliye bataklığından kurtulanlar, sadece iyi birer insan olmakla da kalmamış aynı zamanda insanlığın kutup yıldızları haline gelmişlerdir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın içinde bulunduğu zor sürecin İslam'ın güven, adalet merhamet, liyakat, mesuliyet gibi hayat veren ilkelerinin önemini ortaya koyduğunu belirtti.

İnsanlığın maddi alanda kavuştuğu onca imkana rağmen manevi bakımdan giderek daha fazla zemin ve irtifa kaybettiğine dikkat çeken Erdoğan, materyalist ideolojilerin insanların sorunlarına çözüm üretemediği gibi kişiyi, ahlaki, psikolojik ve sosyal açılardan felakete sürüklediğini vurguladı.

Bu durumun işaretlerine pek çok alanda şahit olduklarını, maddi refah olarak ilk sıralarda yer alan kimi Batılı ülkelerin uyuşturucu kullanımının, alkolün, kadına şiddetin, intihar vakalarının da en yaygın görüldüğü yerler arasında olduğunu söyleyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Öyle ki bu ülkelerin bazıları, uyuşturucu meselesini çözemedikleri için farklı bahaneler altında uyuşturucuyu serbest bırakma yoluna gitmişlerdir. Aynı durum, tüm kötülüklerin anası olan alkollü içkiler için de geçerlidir. Kadına yönelik şiddet ile çocuklara karşı suçlar bu ülkelerin sicilinin belki de en kötü olduğu başlıklardır. Yine bu ülkelerde insanlığın taşıyıcı sütunu olan aile kurumu anlamını yitirmekte, toplum birkaç marjinalin adeta oyuncağı haline dönüşmektedir. Kadın erkek arasındaki meşruiyete dayalı birliktelik hor, hakir görülürken, sapıklık, ahlaksızlık ve çarpık ilişkiler bilinçli şekilde özendirilmektedir."

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİ

İnsanı diğer varlıklardan ayıran ne kadar haslet ne kadar değer varsa küresel odakların da desteğiyle yok edilmeye çalışıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hayret eşiğimizi her gün biraz daha yukarı taşıyan, envaiçeşit skandal, materyalist zihniyetin toplum bünyesinde açtığı yaraları gösteriyor. Batı'ya karşı ezik, kendi değerlerine ve milletine karşı ise aynı derecede küstah, içimizdeki mankurtlar kabul etmese de gerçekler apaçık ortadadır. Şayet şimdiden harekete geçip vakitlice önlem almazsak Allah korusun ileride daha beter sıkıntıları bizim de yaşamamız kuvvetle muhtemeldir. Önümüzde günlerde Meclisimizin takdirine sunacağımız anayasa değişikliği teklifini bu yönde atılmış önemli bir adım olarak görüyorum. Bu değişiklik önerisiyle bir yandan başörtüsüne anayasal güvence kazandırırken, diğer taraftan da sapkın akımlar tarafından giderek daha fazla tehdit edilen aile müessesini korumayı hedefliyoruz."

Aile kurumuyla ilgili, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 140 bini aşan personeline büyük iş düştüğünü belirten Erdoğan, sadece camide mihraptan değil, minberden de her cuma aile konusunun işlenmesi gerektiğini söyledi.

Erdoğan, din görevlilerinin çağrısının, özellikle aile kurumunun güçlendirilmesine yönelik en önemli nasihat mekanizması olacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Güçlü aile, güçlü millet. Güçlü aileleri kurduğumuz anda milletimiz daha da güçlenecektir. Ama bu sapkın ilişkiler ki bugün öğrendim, mesela Meksika'da tamamıyla bu sapkın süreç yasal olarak zemine oturtulmuş, ülkemizde de bu çalışmayı yürütenler var ama bu çalışmaların karşısında bizler sonuna kadar dimdik duracağız ve bu Müslüman topluluğu birilerine yedirmeyeceğiz. İnşallah Büyük Millet Meclisi'ndeki akıl, vicdan, feraset sahibi tüm milletvekillerimizin de güçlü desteğiyle bu hedefimize ulaşacağımıza inanıyorum."

"HİÇBİR SEBEP, MASUM SİVİLLERİ KATLETMENİN MAZERETİ OLAMAZ"

Mesuliyet bilincine sahip olduğu için "eşrefi mahlukat" sayılan insanın, tüm varlıklara karşı sorumluluğu bulunduğunu söyleyen Erdoğan, hiçbir müminin "Başkasından bana ne" diyemeyeceğini, dünyadaki zulüm ve kötülüklere kayıtsız kalamayacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her müminin, eliyle, diliyle ve kalbiyle kararlı şekilde kötülükle mücadele etmekle sorumlu olduğunu bildirerek, şunları söyledi:

"Yakın çevremizden başlayarak iyiliğin, adaletin, merhametin, şefkatin ve muhabbetin hakim olması için çalışmak zorundayız. Bunu da her hususta olduğu gibi dinimizin emirleri ve Peygamberimizin kutlu tavsiyeleri doğrultusunda yapmamız gerekiyor. Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselam Efendimiz, 'Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.' buyuruyor. Biz de İslamiyet'in güzelliğini, insan fıtratına uygunluğunu, insanın yegane kurtuluş yolu olduğunu anlatırken bu tavsiyeye sıkı sıkıya sarılmalıyız. Zorluk çıkarmak için değil, kolaylık göstermek için gönderilen bir ümmet olarak daima sevginin, muhabbetin, şefkatin dilini kullanmalıyız. Çünkü bizim geleneğimizde usulsüzlüğün sonucu vusulsüzlüktür. Niyet ne kadar sahih olursa olsun, şayet usulde ve metotta sorun varsa hedefe ulaşmak mümkün değildir. Gayriislami, gayriinsani ve gayriahlaki yol ve yöntemlerle İslam'a hizmet edilmez, İslam davası güdülemez. Hiçbir sebep masum sivilleri, okula giden çocukları, camide namaz kılan insanları katletmenin mazereti olamaz."

"TÜRKİYE, SOMALİ HALKININ YANINDA OLMAYI SÜRDÜRECEKTİR"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali'nin başkenti Mogadişu'da meydana gelen terör saldırısını lanetleyerek, "Somali'de 100'ü aşkın kardeşimizin hayatına mal olan hain terör saldırısının faillerinin ne İslam'la ne Müslümanlıkla ne şeriatla ne de insanlıkla bağı kesinlikle yoktur" dedi.

Saldırıda vefat edenlere Allah'tan rahmet, ailelerine ve Somali halkına başsağlığı dileyen Erdoğan, Türkiye'nin, en zor günlerinde Somali halkının yanında olmayı sürdüreceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu.

"Adı ister DEAŞ, ister Boko Haram, ister FETÖ olsun, bu örgütlerin tamamı, dinimizi kirli emellerine alet eden sapkın ve sapık yapılardır. Emperyalistlerin içimize sızdırdığı truva atları hükmündeki bu alçaklar, ruhunu şeytana satmış, insanlıkla tüm bağını koparmış vahşilerdir. İslam dünyasını kan ve gözyaşına boğan bu katil sürüleriyle mücadele etmek sadece güvenlik kuvvetlerinin değil, başta hocalarımız ve alimlerimiz olmak üzere hepimizin ortak sorumluluğudur. Biz, binlerce evladını PKK terörüne kurban vermiş, bir dönem en parlak çocuklarını FETÖ'ye kaptırmış, DEAŞ saldırılarında yüzlerce vatandaşını kaybetmiş bir milletiz. Ülkemizin bir daha benzer dramlar, benzer ihanetler, benzer kalleşlikler yaşamasına asla izin veremeyiz.

Bunlarla birlikte zararlı alışkanlıkların pençesinde kıvranan içki, kumar fuhuş, uyuşturucu girdabında sürüklenen gençlerimizin acısı da yine bizim acımızdır. Elinden tutamadığımız, imdadına koşamadığımız, yanında olamadığımız, İslam'ın kurtuluş mesajlarını doğru şekilde ulaştıramadığımız her bir gencimizin vebali hepimizin üzerindedir. Bu noktada Diyanet İşleri Başkanlığımızın eğitim, sosyal ve kültürel içerikli din hizmetlerini genişletmesini takdirle karşıladığımı belirtmek istiyorum. Başkanlığımız camilerde yürüttüğü hizmetler yanında gençler, engelliler, mülteciler, şiddet mağdurları, madde bağımlıları ve daha pek çok kesime yönelik hayırlı çalışmalara imza atıyor."

"4-6 YAŞ KUR'AN KURSLARINI ÇOK DEĞERLİ BULUYORUM"

Diyanet'in özellikle 4-6 yaş Kur'an kurslarını, çocukların İslam inancı ve ahlakıyla erken yaşlarda tanışması bakımından çok değerli bulduğunu dile getiren Erdoğan, "Kimi hadsizler, kimi kendini bilmezler, 'Orta Çağ zihniyeti' diyerek güya aşağılamaya çalışsa da milletimiz bu eğitim yuvalarına adeta gözü gibi bakıyor, bunu böyle bilesiniz. Biz bu hadsizlere bakmayacağız, tam aksine 4-6 yaş grubu bu yavrularımızı en güzel şekilde yetiştirmek suretiyle tarihe nazar edeceğiz" diye konuştu.

NTV’yi sosyal medyadan takip edin

Twitter Facebook

Sayfa Yükleniyor...